Çaykara’da elektriklerin sık sık kesilmesi vatandaşın canına tak etti. Elektriklerin sık aralıklarla gidip gelmesi elektronik cihazları da ciddi şekilde etkilemeye başladı. Vatandaşlar banyoya giremez, asansöre binemez duruma geldi. Evin hanımı fırına bir şey koysam acaba elektrikler kesilir mi korkusunu yaşamaya başladı.
Çaykaralılar; ”Günü gününe borçlarımızı ödüyoruz. Hatta kullanmadığımız elektriğin parasını da ödüyoruz. Hani bir suç olur faili bulunamaz ya da suçlu firari olur… O zaman dürüst vatandaşa “Suçluyu bulamadık cezasını sen öde” gibi bir şey çıkıyor ortaya . Böyle bir mantık olur mu? Bir ürünün bir fiyatı olur, satış yaparken giderler de içine konur. Hiçbir lokantacı yemeği satarken, soğana şu kadar salçaya bu kadar, tuza o kadar verdim demez. Yemeğin yekun fiyatını söyler. Elektriğin tek bir fiyatı olmalı. Onun payı, bunun payı, sanki kırk haramiler ganimet bölüşüyor gibi bir şey.
Bazı vatandaşlar da; ”Hem her saniye elektrik kesintisi korkusu yaşıyoruz, hem de elektriği pahalı satın alıyoruz. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Her taraf HES doldu. Karpuzun üretildiği yerde karpuz ucuz olur. Akaryakıt bile Rafineriye uzaklığına göre fiyat değişikliğine uğrar. Elektrikte bu durum niye uygulanmıyor, neden hala daha elektriğimizi İkizdere’den geliyor anlamış değiliz? Dağıtımı devlet yaparken ne bu kadar elektrik kesintisi oluyor, ne bu kadar fatura ödüyorduk.“ diyorlar.