Çaykaralı Gönüllüler Kurban Eti Dağıttı

Kardeşlik çatısı adı altında Kimse Yokmu derneği ile Ağrı’nın Patnos
ilçesine giden Çaykara Belediye encümeni Hasan Fehmi Gençcan, Gazetemiz
yazarlarından Abdurrahman Şahin, esnaflardan H.Yılmaz Sevinç, Hüseyin Kamiloğlu, Mikail Düzenli ve Me

hmet Şirin Kurban Bayramında kurban eti dağıtımında
bulundu.

Kapı kapı gezerek kurban eti dağıtan Çaykaralı gönüllüler gördükleri ilgi ve
alakanın karşısında son derecede memnun kaldılar. Çocuklarla da görüşen
gönüllüler kurban eti dağıtımı sonunda ilçe yetkilileri ile kapalı spor
salonunda bir araya geldi.

Yapılan toplantıda Solaklı vVadisi adına bir konuşma yapan Çaykara Belediye
Encümeni H.Fehmi Gençcan “Kültürümüzde vermenin almaktan daha hayırlı olduğunu
yöre halkı bize göstermiştir. Kurban eti dağıtımı esnasında insanlarımızın bize
ikramda bulunmaları bunun en güzel örneğidir. Bu durum bizi son derece memnun
etmiştir. Din birlikteliği birlik ve beraberliğimizin mayasını oluşturmaktadır.
Yıllardır kardeş olarak geldik kardeş olarak da birlikte yaşamaya devam edeceğimizi gördük. Doğuyu daha fazla
görmek lazım, daha fazla duymak lazım, daha fazla anlamak lazım.“ diyerek ilçe
kaymakamına, belediye başkanına ve Patnos halkına teşekkür etti.
Gazetemiz
yazarların Abdurahman Şahin’in Kurban Bayramında kurban eti dağıtımı süresince
misafir oldukları Sınıf öğretmeni Bekir Şanal ile yapmış olduğu röportajı
yayınlıyoruz.

Kendinizi Çaykara Gazetesi ailesine tanıtır mısınız?

Ben Bekir ŞANAL 1984 yılında Yozgat’ın Sorgun ilçesinde doğdum. Evli
ve bir çocuk babasıyım. 2004 yılından beri Ağrı’dayım. Patnos’ta 3 yıldır sınıf
öğretmeni olarak görev yapıyorum.

Bayramda memleketinize gitmeyip burada bıraktıran
sebep nedir acaba?

Bayramda
memleketimize gitmedik. İki senedir de Kurban Bayramını Patnos’ta geçiriyorum.
Çünkü burada âcizane bizlere de ihtiyaç olduğu söylendi. Kurban Bayramında;
bayramın manasına uygun kardeşlik, yakınlaşma ve kucaklaşma adına çok güzel bir
kurban organizasyonu olacaktı. Burada Allah rızası için, milletimizin birlik ve
beraberliği için ailelerini bayram gününde memleketlerinde bırakıp gelecek
değerli misafirlerimiz olacaktı. O niyetle o güzel hizmetlerin içinde olma
şerefine ulaşmak için burada kaldık. Bir nebze de olsa katkı sağlayalım
düşüncesiyle burada çok güzel unutulmaz bir bayram geçirdik.

İstanbul, Trabzon bölgesinden misafirleri ağırladınız ne hissettiniz?

Öncelikle hepinizden Allah razı olsun. Bayram günü fedakârlık ve
cömertlik içinde memleketlerinizden buralara kucaklaşmaya, bayramlaşmaya
geldiniz bizlere şeref verdiniz. Gurbette büyüklerimiz vardı sizlerde gelince
gücümüze, sabrımıza güç kattınız. Burada kurbanlarımızı kesip ihtiyaç sahibi
kardeşlerimize beraber ulaştırdık. Bir nebze olsun dertlerini dinledik.
Kardeşlik tuğlasına milletimin beraberliğine harcımızı koyduk. Kısacası hayır
adına yarıştık, koşturduk. Bayramın manasına uygun gönüller kazandık, dualar
aldık. Sonra akşamki programla duygularımız zirvelere çıktı, gözyaşlarımız
çağlayan oldu. Kısaca sizleri tanımak, bu şahsı manevi olan hizmetlerin içinde
olmanın bir lütfü ilahi olduğunu bir kez daha gördük. Allah herkese nasip eder
inşallah.

Hiç gelmemiş insanin yargıları öcü gibi oluyor, ne söylemek istersiniz

Evet, aynen öyle ben de 2004 yılında üniversiteyi okumak için geldim
Ağrı’ya. Ama medyadan gördüklerim ve kafamdaki önyargılardan dolayı büyük bir
korkuyla, endişeyle gelmiştim. Ama zaman gösterdi ki bizim milletimiz doğusuyla
batısıyla et ve tırnak gibi. Bizim ayrımız gayrımız yok. Korkularım gitti
yerini sevgi ve muhabbet aldı ve 9 yıl oldu hala bu topraklardayız ve halimizden
memnunuz Allah’a çok şükür. Memleketimiz gibi oldu tam 9 yıl. Medyada görüldüğü
gibi değil buralar siz de gördünüz. Fitne ve fesat odakları çok azınlıkta ama
kendilerini ülke geneline güçlü göstermeye ve bütün insanları kendileri gibi
sunmaya çalışıyorlar. Niye bunu yapıyorlar çünkü buralara kimse gelmesin, bu
güzellikleri görmesin, buranın insanı cahil kalsın bizde kolayca kandıralım
istiyorlar. Allah onlara fırsat vermesin, vermedi inşallah da vermeyecek.

Bir öğretmen olarak buradaki eğitim seviyesini nasıl
değerlendiriyorsunuz?

Buralarda eğitim seviyesi malumunuz bayağı geride ancak son zamanlarda
her alanda olduğu gibi eğitim alanında da güzel şeyler oluyor. Öğretmen
ihtiyacı, okul ihtiyacı yavaş yavaş kapanıyor. İnsanlar eğitimin önemi
kavramaya başladı, kız olsun erkek olsun evladını okutmak istiyor. Bu
bilinçlenme ve güzel hizmetler cahillik batağından beslenen leş kargalarını
üzerken; milletimizin birlik ve beraberliği adına bizlere ümit veriyor. Mesela
ilçemizdeki ikinci okuma salonu açıldı 450 ihtiyaç sahibi öğrenci burada
ücretsiz ders görecek. Yapılan seviye tespit sınavına yaklaşık 2500 kişi
başvurdu. Yani yoğun bir talep var burada eğitime, cahilliği yenmeye. İnşallah
bu güzel hizmetler devam ettikçe buralarda her alanda kalkınmaya devam edecek.

Taş atan çocuklar için yöre insanımıza ne söylemek istersiniz?

Yukarıdaki sorunuza verdiğim cevapta da var aslında bu sorunu cevabı.
Geldiniz buraları gördünüz. Buralarda yokluk var, istismar var ve cehaletten
beslenen leş kargaları var. Cahil insanı üç beş kuruşla kandırmak çok kolay
hele çocuksa bunlar. O Fitne fesat zihniyet kendi çocuklarını özel okullara,
dershanelere gönderirken, milletin çocuğunu da böyle okulu boykot etmekle,
polisimize, askerimize taş atmakla kandırıyorlar, kendi çocukları saltanat
sürerken. İnanın o taş atan çocukların çoğu niye taş attığını bile bilmiyor üç
beş kuruşla kandırılmış çocuklar. Bu çocukları kandıranlara sormak lazım kendi
çocuklarınız nerde hani niye yoklar diye? Çünkü onların çocukları değerli,
milletin çocuğunu ataşe atacak kadar vicdansız bunlar. O zihniyet hayır adına
yapılan her güzel işten rahatsız okuldan, eğitim yuvalarından, okuma
salonlarından, kurban dağıtımından kısaca her şeyden rahatsız. Buraların
gelişmesini istemiyor. Bunlar istemiyor diye vazgeçecek, korkacak değiliz;
aksine daha çok hizmet edeceğiz. Allah’a çok şükür halkın büyük çoğunluğu
kardeşlikten yana. Şunu âcizane 9 yıllık tecrübemle söylüyorum buralardaki
insanların devletle, askerle polisle bir sorunu yok. Onların sorunu eğitimsizlik, işsizlik ve
cehalet. Yukarıda dediğim gibi eğitim
seviyesi geliştikçe inşallah bu tablolarda son bulacak. Fitne ve fesat odakları
da tutunacak dal bulamayacak.

Son olarak eklemek istediğiniz, bir şeyler var mıdır?

Son olarak geldiniz buraları gördünüz inşallah memnun kalmışsınızdır.
Bir hatamız, kusurumuz olmamıştır inşallah. Kaymakam beyin dediği gibi oralarda
da buraları anlatın. Gördüğünüz güzellikleri anlatın çevrenizdeki güzel
insanlara. İnşallah kapımız, gönlümüz her zaman açık sizlere, her zaman
bekleriz, buralarda görülebilecek, gezilebilecek güzel yerlerimiz var Ağrı
Dağı, İshak Paşa Sarayı, Van Gölü (40 km).Yaptığınız güzel hizmetleri Allah kabul
etsin, hepinize, şahsınızda Çaykara Gazetesi ailesine ve tüm Trabzon halkına
çok ama çok teşekkür ederiz. Allah hepinizden razı olsun. Selametle…