ÇaykaraDernekpazarıÇaykara KöyleriÇaykara Köyleri HaritasıÇaykara NeredeUzungölÇaykara nedirWhatsApp Link Oluşturma
DOLAR
34,0669
EURO
37,8936
ALTIN
2.814,15
BIST
9.758,14
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
reklam

Prof. Dr. Alaybey Karoğlu Bir İlke İmza Attı

Prof. Dr. Alaybey Karoğlu Bir İlke İmza Attı
13.01.2014 12:46
A+
A-

Prof. Dr. Alaybey Karoğlu Bir İlke İmza Attı 1

Çaykaralı  Prof. Dr. Alaybey Karoğlu,( Gazi Üniversitesi
Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi ve Çankırı Üniversitesi Güzel Sanatlar
Fakültesi Dekan

ı) Sanatta 30. Yıl Etkinliklerini  Mustafa Ayaz Müzesinde 17 Kasım 2013
tarihinde  açtığı kişisel sergiyle
başlattı. Sanat, siyaset ve öğrencilerin büyük bir beğeniyle izlediği sergi
uzun yıllardır, ressam/eğitimci olarak sürdürdüğü yaşamının bir dönüm
nok

tasıydı denilebilir.

Prof. Dr. Alaybey
Karoğlu’nun Sanatta 30. Yıl Etkinlikleri çerçevesindeki ikinci etkinlik ise
Ankara Altındağ Belediyesinin Konferans Salonunda 7 Ocak 2014 Tarihinde
gerçekleştirilen “ Prof. Dr. Alaybey Kar

oğlu Sanatta Otuzuncu Yıl Sempozyumu”
idi.  Sempozyumun açılış konuşmasını
Sanatçı, Sanat Tarihçi, Akademisyen Hocaların Hocası Adnan Turani yaptı. Adnan
Turani “ Bugün size yeni bir araştırmadan söz edeceğim, bu benim kitap haline
getireceğim bir çalışmamdan öz

et bilgiler sunmak istiyorum” diyerek başladığı
konuşmasına  ; bizim bir sanat
politikamızın olmadığı, bu konuda bir araştırmada yapılmadığı, bu gibi
çalışmaları yapabilmek için geçmişi iyi bilmek lazım geldiğinden bahisle
Konfiçyus’un “Geçmişi öğrenen g

eleceği de bilir” sözünü hatırlatarak bu söze
Konfiçyus kadar inandığını belirtti. Zaman zaman sözü alkışlarla kesilen
Turani, bunun için “Dünya Sanat Tarihi” kitabını yazdığını, bilmenin çok önemli
olduğunu, Batı Sanatını anlamak ve değerlendirmek için önce

bilmek gerektiğini
vurguladı. Geçmişle ilgili Türkiye’de sanat anlayışına da değinen sanatçının
sanata dair kendi gençliğinde çok az kitap bulunduğunun altını çizerek, bir şey
hakkında düşünmek için önce bilgi sahibi olmak gerektiğini, Paris’te ve
Almanya’da soyut sanata verilen önem, Amerika’nın 2. Dünya Şavaşı’ndan
sonra  pop sanatı geniş kitlelere yayarak
sanatı Paris’in hegemonyasından aldığını, tüm dünyadaki bienalleri kontrolü
altına aldığının popun sıradan insana, sanatın ise bilgili insana hitap
ettiğinden bahsederek konuşmasını Türkiyedeki güzel sanatlar eğitiminin iyi bir
sanat politikası ile daha güzel yerleri geleceğini belirti.

Üç oturum halinde yapılan sempozyumda çok önemli bildiriler
sunuldu. Oturum adları, sanat tarihinde önemli yer tutan sanat akademisyenlerin
adlarından oluşması önemli bir ayrıntı idi. Birinci Oturum Mustafa Ayaz(
Alaybey Karoğlu’nun hocası) adına, ikinci oturum, Nevide Gökaydın, üçüncü
oturum Mustafa Çömekçe adına yapıldı.

Oturum Başkanları, Prof. Dr. Alev Kuruoğlu Çakmak,  Prof Hasan Pekmezci ve Prof. Dr. Adnan
Tepecik idi. Önemli bildirilerin sunulduğu sempozyumda Alaybey Karoğlu’nun
sanatı ve sanatçı kişiliği öğrencisi Doç Dr. Zuhal Arda ve meslekteşı Doç Dr.
Osman Altıntaş tarafından yapılan bildirilerle sunuldu. Plaket ve katılım
belgeleri sunumundan sonra sempozyum sona erdi.

Daha sonra etkinliğin
üçüncü ayağı olarak Alaybey Karoğlu’nun bugüne kadar lisans ve yüksek lisansta
öğrencisi olmuş ressam, akademisyen ve resim öğretmeni olarak hayatını sürdüren
100 e yakın eserin sergilendiği Devlet Resim Heykel Müzesindeki karma sergi
açılışına geçildi. Türkiye’de sanat yılını bir sempozyum ve öğrenci sergisiyle
kutlayarak sanatta paylaşımın ne kadar önemli
olduğunu gösteren Alaybey Karoğlu, bu etkinliklerle de Türkiye’de bir
ilke imza attı.

Sergi açılış konuşmasını ilk
öğrencilerinden Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
Hüseyin Elmas yaptı. Konuşmasına Alaybey Hoca’nın ilk profosör, ilk dekan
öğrencisi olduğunu ve öğrencisi olmaktan onur duyduğunu belirterek başlayan
Hüseyin Elmas herkesi duygulandıran konuşmasına şöyle devam etti :  “   Öncelikle
yetiştirmiş olduğu yüzlerce öğrencisi arasından serginin açılış konuşmasını
yapmamı uygun gördüğü için Sayın Hocam Prof.Dr. Alaybey Karoğlu’na şükranlarımı
dile getirmek isterim.

Alaybey Karoğlu yaşamını sanata
ve öğrencilerine adamış çok yönlü bir kişilik. Deneyimli bir eğitimci, sanatı
hep paylaşmış paylaştıkça hep çoğaltmış pek çok kişinin yaşamında dönüm noktası
olmuş bir değer. Sözün yüklü olduğu bazı haller vardır, öyle ki bir tek söz ya
da birkaçı öyle bir yan yana gelir ki, sadece bu kadarını hakiki manada idrak
etmek için bile bir insan ömrü yetmez…

Bu dünya, idrak ve algı sınırlarımızı zorlayan zaman
düzeneği üzerine kurulmuş bir âlemdir. İşte bu gerçeklikten baktığımızda
Onun,  hayatındaki bir dönemi ifade eden
iki kelime yan yana geldiğinde bizlere çok şey söylüyor: “Otuz Yıl”…

1983 yılında Tunceli’nin Pertek ilçesi
Pınarlar Orta Okulu’nda başlayan, Atatürk Üniversitesi Ağrı Eğitim Yüksek
Okulu, Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi, Selçuk Üniversitesi Eğitim
Fakültesi, Uluslararası Ahmet Yesevi Türk-Kazak Üniversitesi, Gazi Üniversitesi
Güzel Sanatlar Fakültesi ve Çankırı Karatekin Üniversitesi Güzel Sanatlar
Fakültesi Dekanlığı… Bu “otuz yıl” aslında zamana sığdırılan, benim gibi,
sizler gibi yüzlerce eğitimci ve sanatçı demek.

Her insan zaman olarak sınırlı bir süre ile
hayata gelir ve bu dünyadaki yaşamını tamamlayıp hakiki âleme göçer. Bütün
mesele bu âlemde neyi nasıl yaşadığı, bu âleme nasıl hizmet ettiği, neleri
seçerek ya da seçmeyerek yaşamı kendine biçilmiş ölçüler içinde kurguladığıdır.
İnsan eğer henüz bu dünyada yaşarken, durup da zaman zaman yaşamının
muhasebesini yapabiliyor ise ne mutlu, hele de bunu nefsini devreden çıkarıp da
samimiyetle yapabiliyorsa ne büyük bir zenginlik… Aslında önümüzde duran,
“otuz yılı” sanata adanmış “elli üç” yıllık bir ömür. Gerisinde ise, uçsuz
bucaksız bir gönül birliği, duygu zenginliği, yaşanmışlık ve tecrübe birikimi,
sonsuz ve dopdolu paylaşımlar, alışverişler, her anı anlamlı kılınmış bir insan
hayatı. Bu gün burada olabilen ben, sizler, Anadolu’nun dört bir köşesine
dağılmış sanat eğitimcileri, sanatçılar, belki de O’nun asıl zenginliği…

O, ömrünü mutluluk ve sevgi ile
yaşamayı başarmış bir insan. O, sanatı seven herkese elini uzatan, imkânlarını
açan, bildiklerini öğreten, çalışmayı ve insana hizmeti ibadet sayan, hayatı
bunun için sunulmuş bir fırsat olarak değerlendiren, yaşamına giren herkese
vermek için dokunan ve verdiğinden alarak, zenginleşen, beslenen bir hoca…

Bütün bu devinim içinde, üretmek için heyecanı
hiç tükenmeyen ama buna rağmen olağanüstü bir sükunetle de yaşamı ve getirdiği
sonuçları karşılayan bir adam. O, benim, sizlerin ve aramızda bulunamayan
Anadolu’ nun dört bir yanına dağılmış geleceğin sanatçı adaylarını yetiştiren
yüzlerce sanat eğitimcisinin Hocası.
Koskoca bir otuz yıl. Ne mutlu ki, Ben de, bu otuz yılın 25 yılını
yakından izleyen öğrencilerinden birisiyim. Bugün birçoğumuz buraya biraz sonra
açılışını yapacağımız serginin resimlerini, Onun bizlere verdiklerinin
meyvelerini getirdik. Sergimizin hayırlı uğurlu olmasını dilerken Hocama, Sevgi
ve hep sevgiyle kalın Sevgili Hocam demek istiyorum”

Bu konuşmadan sonra söz alan
Prof. Dr. Alaybey Karoğlu, bu etkinliğe katılan tüm öğrencilerine teşekkür
ederek yıllar önce kurduğu hayallerin gerçek olduğunu, bugün birçok
üniversitede akademisyen ressamla hocası olmak sıfatıyla gurur duyduğunu
belirtti.

Bizde nice başarılı, sağlıklı,
dolu dolu yıllara diyoruz hocamıza..

Prof. Dr. Alaybey Karoğlu Bir İlke İmza Attı 2

 

Yorumlar
× YASAL UYARI ! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.