Taşören, Çaykara’lı Trabzon vaizlerinden;
Sonsuz sefere çıkan Ahmet Faik ARSLANTÜRK.
Yöremizin sayılı imam, Hatiplerinden;
Ömrünü tamamlayan Ahmet Faik ARSLANTÜRK.
Dile getirelim hep “alemin ölümü”nü;
Göz ardı etmeyelim vazife bölümünü.
İzlerken musallada sessiz görünümünü;
Çaresiz uğurlanan Ahmet Faik ARSLANTÜRK.
Sakini bulunduğu Yeni Mahalle ıssız;
Bostancı’da olan yok baş, ayakucu taşsız.
Tekrar diriltilene kadar merhum hayatsız;
Ziyaret tasarlayan Ahmet Faik ARSLANTÜRK.
Babasından öğrendi kutsal kelâmı önce;
Hafızlıkta yöneldi köylüsü CEVAHİR’e.
Aşık, İdris ve Saffet erdirdi icazete;
Talebe safhasından Ahmet Faik ARSLANTÜRK.
Maraşlı’da din dersi; Uğurlu’da kıraat;
Okumakta vermedi kendine istırahat.
Yetişmek için yaptı İstanbul’a seyahat;
Dersiâm erbabından Ahmet Faik ARSLANTÜRK.
Sökmüştü, biliyordu Arapça’yı, Farsça’yı;
Severdi dilden dile çevirmeyi, yazmayı.
Cami cemaatine kürsüden anlatmayı;
Mesele sunumundan Ahmet Faik ARSLANTÜRK.
Daktilosu, kalemi düşmedi hiç elinden;
Çok istifade eden oldu sohbetlerinden.
Televizyon, gazete, dergi köşelerinden;
Makale yayınlayan Ahmet Faik ARSLANTÜRK.
Kırk altıda evlendi, otuz doğumlu hocam;
Affımı dilesinler dört evlâtından ricam.
Elli iki/altmış beş Tavas’ta tüttü bacam;
Diyordu tabutlanan Ahmet Faik ARSLANTÜRK.
Ardında yirmi eser bırakan “alim” kişi;
Kur’an öğretmek ile başladı, sürdü işi.
Göçtü on bir yıl evvel yaktı bağrını eşi;
Kabirde konaklayan Ahmet Faik ARSLANTÜRK.
Mehmet KABAOĞLU
28/03/2019
Allah rahmet eylesin