Taşkıran’ın kuruluş tarihi 1861’dir. 1964 tarihine kadar Coroş ismiyle anılan köyün ismi değiştirilerek Taşkıran adını almıştır. Çelebi, Çarşı, Kendirli, Kurtlu, Tuzla ve Yanmışdağ mahallelerinden olmuştur. 1998’de yapılan referandumla yüzde yüze yakın evet oyuyla belediye olmuş ve 1999 seçimleriyle ilk başkanını seçmiştir.
Çaykara’ya 11 Km. uzaklıkta olan Taşkıran’ı Solaklı Deresi ikiye ayırır. Doğu yakasının kuzeyinde Çambaşı’ya bağlı Gürpınar mahallesi ve Taşlıgedik, güneyinde Uzungöl’e bağlı Alçakköprü mahallesi, batı yakasının kuzeyinde Çamlıbel köyü güneyinde ile Köseli köyü, güney batısında yine Uzungöl’e bağlı Elmalı mahallesi bulunmaktadır.
Mücavir alanı girintili çıkıntılı olması sebebiyle Çambaşı, Köknar ve Uzungöl’le sınırları var.
Taşkıran 600 hane olup 2000 yılı nüfus sayımında resmi nüfusu 4010 iken 2014 yılı Adrese Dayalı Nüfus Sistemi verilerine göre nüfusu 952 olarak gerçekleşmiştir.
Taşkıran çevre köylere nazaran ciddi anlamda göç vermemiş, aksine son yıllarda özellikle Avrupa’da bulunan gurbetçilerin geri dönüşlerine bağlı olarak yazlık nüfusu çoğalma trendine girmiştir. Taşkıran halkının kayıtlara göre soyadları, Altınsoy, Albayrak, Özer, Altınışık, Esmer, Erdoğan, Çelebi, Coşkunçelebi, Genç, Toman, Bahadır, Beder, Kurşun, Kurt, Şahin, Akyüz, Alamanoğlu, Gün, Yıldız, Ağırman’dır.
Taşkıran’ın hemen girişinde bulunan ilköğretim okulu, okula kendi ismini veren Taşkıran’lı işadamı Mustafa Özer tarafından yaptırılmıştır. Eski okul onarılarak çok amaçlı kurs, konferans, düğün gibi çeşitli aktiviteler için kullanılmaktadır. Taşkıran’da yine Vakıflar Genel Müdürlüğünün koruma altına aldığı ve iç aksesuarında ahşap oyma sanatının güzide örneklerini barındırdığı merkez camii zamanla ihtiyaca cevap veremez hale gelmiş, cami derneği ve yetkililer yeni bir cami yapımına karar vermiş hemen inşaatına başlanarak yeni bir cami inşa edilmiştir. Çift minaresi ve her minaresinde çift şerefesi bulunan cami bir büyük ve beş yavru kubbesi bulunuyor. Bin kişilik cemaat kapasitesi alt katıda çok amaçlı sosyal tesis düşünülmüş, bunun yanında 1984 yapım tarihli 120 m2 alan üzerine kurulmuştur. Bunun yanında Kurşunlu mahallesindeki Karşıyaka camii batı yakasındadır. Şahin ve Albayraklar mahallesindeki cami ve bir mescit doğu yakasında yer alır. 1980’li yılların başında Kur’an Kursu niyetiyle başlanan Trabzon İmam-Hatip okulunun da projesi uygulanan, o dönemin bölgedeki en büyük binası halen inşaat halinde atıl durumda bulunmaktadır. Taşkıran’da bir de sağlık ocağı bulunmaktadır. Taşkıran’da vatandaşın tahılını işleyen yedi adet değirmen, orman ürünlerini işleyen üç adet atölye, halkın alış veriş yaptığı dört bakkal, bir fırın, bir çay ocağı, bir lokantası ve iki kıraathanesi vardır. Ekilebilir arazide diğer ürünlere oranla en çok mısır üretilmekte, bunun yanında patates, lahana, fasulye, pancar, az da olsa sebze çeşitleri yetiştirilmektedir. Bunların dışında üretilen fındık, 2000 yılında kurulan örnek serada yetiştirilen sebze çeşitleri ve arıcıların üretmiş oldukları ürünler ekonomik anlamda bir girdi sağlar.
Taşkıran halkının bir kısmı kendi sağladığı imkanlarla, bir kısmı gurbette çalışarak, bir kısmı tarım ve hayvancılıkla, bir kısmı ticaret ve taşımacılıkla, bir kısmı da çeşitli kamu ve kuruluşlarda yönetici, memur veya işçi olarak çalışarak geçimini sağlar.
Yaylacılık yaygın mezirecilik azalma eğilimindedir. Halk ilkbahar ve sonbaharda mezirecilik, yaz aylarında Muldat, Şekersu ,Demirkapı ve az da olsa Mağlakambos yaylalarında yaylacılık yapmaktadır. Özellikle yazın Şekersu ve Muldatta ciddi bir hareketlilik gözlenir.
Taşkıran’da eğitime çok önem verilir. Zira geçmişte Osmanlı’nın bir rüştiye mektebinin (O dönemin yüksekokulu) Taşkıran’da olduğu söylenir. Yatılı olup 30’a yakın dershanesi ve büyük bir kütüphanesi vardı. Memleketin çeşitli yerlerinden gelen öğrencilere Kur’an, Tefsir, Hadis ve Kelam dersleri verilirdi. Kurtuluş Savaşı sırasında bölgede bulunan Rus askerlerinin çekilişi sırasında, aralarında bulunan gözü dönmüş Ermeni ve Rum askerlerinin kütüphane ile birlikte bütün dershaneleri ateşe vermeleriyle son bulmuş maalesef geriye hiçbir şey kalmamıştır. Taşkıran’ın yetiştirdiği alimlerden en meşhuru Hacı Zilik Efendi’dir. Müderrislik yapabilecek otuzun üstünde hoca yetiştirmiş, her biri kendi muhitinde sayısız öğrenci yetiştirmişlerdir. Hacı Halit Efendi ve Hacı İsmail Efendi beldede yetişmiş alimlerdendir. Hacı Zilik ve Hacı İsmail Efendi’nin kabirleri Taşkıran’da, Hacı Halit Efendi’nin ki Hundez’de bulunmaktadır. Eğitim geleneğini devam ettiren Taşkıran, Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinde akademik kariyer yapmış, kamu ve özel kurumlarda önemli mevkilere gelmiş, ABD’nin saygın elektronik şirketlerinde mühendisleri olan kaliteli bir beyin gücü oluşturmuştur. Bütün bunların yanında öğretmen ve din görevlilerinin çokluğu dikkat çekmektedir. Hemen hemen her meslekten insanların var olduğunu müşahede edebiliriz.
Taşkıran’da sosyal hayat; halkın oturup yerleştiği iki kıraathane, bir çay ocağı ve mahalle camilerinde oturma odaları mevcuttur. İnsanlara ailece birbirlerine davetsizce gidip gelecek kadar komşuluk ilişkileri yaşatılmaktadır. Taşkıranlılar kendi kabuğuna çekilmeyen bir halk görüntüsü çizer. Ülke gündemini, sorunlarını yakından takip ederler. Bunu yüze yakın günlük gazete okunmasından bir dönem çıkardıkları üç aylık bir dergiden (Taşkıranın sesi), Of boğazının ilk resmi internet sitesini kurmasından, iki yıl sureyle Reyhan FM ve Hilal FM adıyla iki radyo vericisinin amatör yayınlarından anlamak mümkündür. Taşkıran’da düğünler son yıllarda genellikle onarımı yapılan eski okulun salonunda, geniş katılımlarda bahçesinde yapılmaktadır.
Taşkıran 1999 yılında belediye olup teşkilatını kurduktan sonra ve son yıllarda Avrupa’da yaşayan gurbetçilerin geri dönüşleriyle hız kazanan inşaat sektörü az da olsa bir kalkınma hareketi başlatmıştır. Burada belediyenin yeni bir kuruluş olmasına rağmen kendi çapındaki gayretini gözlemek mümkündür. Bütün kırsal bölgelerin olduğu gibi Taşkıran’ın da kendine has bir takım sorunları vardır.
Refik Albayrak Taşkıran’da 3 dönem Belediye başkanı olarak görev yapmış, Taşkıran’ın gelmiş geçmiş tek belediye başkanıdır.
2014 yılında çıkarılan ve 30 Mart 2014’te yürürlüğe giren 6360 sayılı kanun ile Büyükşehir olan Trabzon’un bütün köyleri ve beldeleri mahalle statüsüne dönüşünce Taşkıran beldesi de bu tarihte köy tüzel kişiliğini kaybederek mahalle statüsüne dönüşmüştür.
Kaynak :Çaykara Gazetesi