ÇaykaraDernekpazarıÇaykara KöyleriÇaykara Köyleri HaritasıÇaykara NeredeUzungölÇaykara nedirWhatsApp Link Oluşturma
DOLAR
41,5663
EURO
48,6711
ALTIN
5.029,30
BIST
11.151,20
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Trabzon
Parçalı Bulutlu
21°C
Trabzon
21°C
Parçalı Bulutlu
Pazartesi Hafif Yağmurlu
23°C
Salı Yağmurlu
18°C
Çarşamba Yağmurlu
19°C
Perşembe Çok Bulutlu
20°C
reklam

Mustafa Sabri Bakkaloğlu

Mustafa Sabri Bakkaloğlu
11.01.2013 04:30
905
A+
A-

Mustafa Sabri Bakkaloğlu ( 1897-1968):
Mustafa Sabri Bakkaloğlu, 1313 (1897-98) yılında Çaykara’ya bağlı Ataköy’ de doğdu. Babası Hacı Mehmet Efendi’dir.  Mustafa
Sabri Bakkaloğlu yedi yaşında iken memleketinden ayrılarak Adapazarı’nın Hendek İlçesi Aksu Köyü’ne gitmiştir. Burada Hâfız olmuştur.  Eskişehir İli Mahmudiye ilçesindeki Çiteler harasında uzun yıllar veznedarlık görevinde bulunmuş, buradan Eskişehir İskân Müdürlüğü’ne memur olarak geçmiştir.  
Daha sonra
Eskişehir’e bağlı Hasırca Çiftliği’nde ve Bilecik’te memurluk yapmış, bu son görevinden emekli olmuştur.  
Şiirlerinin
çoğunu Eskişehir İstikbâl Gazetesi’nde yayımlayan Mustafa Sabri Bakkaloğlu, 1 Kasım 1968 tarihinde kanserden Ankara’da ölmüş ve Eskişehir Mahmudiye İlçesi’ndeki aile mezârlığına defnedilmiştir.[1]

“Bahâra
Hitâp” başlıklı şu güzel şiiri, onun da usta bir şair olduğunu ortaya
koymaktadır:


Sakın sorma söyleyemem çile
dolu yaşımı,


Gamsız gün geçirmedim hayât için
nazarımda.


Tesellî eder belki dindirir belki
gözyaşımı,


Ölünce bir çiçeğin biterse mezârımda.


Ağaran saçlarıma bakıp
aldanma sakın,


Mukadder âkıbetin ilk
belirtisi onlar.


Bu hâli bilmiyorsun,
bilmemek elbet hakkın,


Ey ebedî hayâtın sırrına
eren bahâr.


Asırlardır hep böyle genç gelir genç
gidersin,


Bilinmez ne hikmettir yaşlanmıyorsun
zinhâr.


Zevkle geçer günlerin eğlenirsin
gülersin,


Saadetin kaynağı sana ne mutlu bahâr.




Severim daha fazla bahârı
şu bakımdan,


Bence bir benzeridir
heybetli dinç ordumdan.


Haşrederek bu ikisi
dilerim ki Tanrı’dan,


Bekçisi süsü kalsın azîz
güzel yurdumdan.


Bir arzum var unutma, bunu isterim senden,


Her geldikçe yurduma huzûr ve refâh sağla.


Sadâkatin timsâli ırkımdır öğren benden,


Bir yâr ol vatanıma ben kadar gönül bağla.




[1]
Murat Yüksel, a.g.e., C.2,
s.27-4; Altay Yiğit, a.g.e., s. 106-107,112-117,120;

Mustafa Duman,
a.g.e., s.73

Kaynak: Çaykara’nın Manevi ve
Kültürel Değerleri
Sempozyumu-1
(Çaykara Müftülüğü-Araştırmacı yazar Hüseyin Albayrak)
www.caykaragazetesi.com

Yorumlar
× YASAL UYARI ! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.