ÇaykaraDernekpazarıÇaykara KöyleriÇaykara Köyleri HaritasıÇaykara NeredeUzungölÇaykara nedirWhatsApp Link Oluşturma
DOLAR
42,4454
EURO
49,4326
ALTIN
5.797,43
BIST
11.107,38
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Trabzon
Hafif Yağmurlu
20°C
Trabzon
20°C
Hafif Yağmurlu
Pazartesi Hafif Yağmurlu
16°C
Salı Hafif Yağmurlu
14°C
Çarşamba Çok Bulutlu
15°C
Perşembe Çok Bulutlu
15°C
reklam

Kalbimizdeki Sessiz Memleket: Taşlıgedik

Kalbimizdeki Sessiz Memleket: Taşlıgedik
26.11.2025 23:42
271
A+
A-

Taşlıgedik’i tanımlamak çoğu zaman bir cümleye sığmaz. Haritada küçük bir nokta gibi görünse de, aslında içinde koca bir hayat birikimini, nesillerin taşıdığı hafızayı, gurbete uzanan yolların hüznünü ve memlekete dönüşlerin tarifsiz sevincini barındıran özel bir yerdir. Çaykara’ya 11 kilometre, Trabzon’a 96 kilometre, Of sahiline 36 kilometre uzaklıkta bulunan Taşlıgedik, bu mesafelerin ötesinde bir anlam taşır. Çünkü bu yollar, Taşlıgediklilerin askerlik için, iş için, ekmek kapısı için, düğün ve bayramlar için sayısız kez gidip geldiği yolların hikâyesidir.

Resmiyette “Taşlıgedik Mahallesi” adıyla anılsa da, tarihsel kökeni çok daha eskidir. 1830 tarihli Osmanlı nüfus kayıtlarında “Karye-i Paçan Mezre-a tabi-i Kaza-i Of” olarak geçen bu yerleşim, yıllar içinde kimliğini koruyarak bugünlere ulaşmıştır. 1958’de yapılan isim düzenlemesiyle “Mezire-i Paçan” adı “Taşlıgedik” olarak değişmiş, 2014’te Trabzon’un büyükşehir statüsüyle birlikte mahalle olarak tanımlanmıştır. Ancak bütün bu idari değişikliklere rağmen, Taşlıgedik ruhu, yaşam biçimi ve kültürü hâlâ eski köy sıcaklığını taşır.

Mahalle, iki ana yerleşim biriminden oluşur: Cami (Manlı) Mahallesi ve Ardıçlı (Vorç) Mahallesi. Bu iki bölüm sadece coğrafi bir ayrımı değil, aynı zamanda nesiller boyunca aktarılan aile hikâyelerini, kültürel gelenekleri ve komşuluk bağlarını temsil eder. Evler, bahçeler, mezarlıklar ve mezralar; her biri Taşlıgedik’in çok katmanlı tarihinden bir iz taşır.

Taşlıgedik’in kalbindeki en önemli unsurlardan biri Gaz Irmağı’dır. Sesiyle, serinliğiyle ve çevresinde oluşturduğu doğal güzelliklerle mahalleye ayrı bir ruh verir. Irmağın üzerinde yer yer küçük şelaleler, eski değirmenler ve mısır yarması için kullanılan dink düzeni bulunur. Bu düzenekler, bir zamanlar köy ekonomisinin en önemli parçalarından biriydi. Eskiden değirmen başında geçirilen uzun saatler, köyün ortak buluşma alanı gibiydi; buğdayın, mısırın, yarmanın işlenmesi sadece ihtiyaç değil, aynı zamanda bir sosyal etkinlikti.

Kom isimleri bile Taşlıgedik’in özgünlüğünü anlatmaya yeter: Aydekaloz, Gankaliz, Kamenoraş, Telcek, Kabarodi, Lustra ve Siron… Bu isimler sadece mekân adı değildir. Çocukluğunu burada geçirenler için ilk kar oyunu, ilk taş oyunları, ilk horon halkası, ilk yayla yolculuğu demektir. Yaz aylarında ise Şekersu, Mağlakamboz ve Buzpınar (Ksilani) gibi yaylalar Taşlıgediklilerin nefes aldığı, geleneksel hayatı yaşattığı alanlardır.

Tarihsel olarak Taşlıgedik, Türk boylarının yerleşim hatları üzerinde bulunur. Mehmet Eröz, Osman Turan ve Faruk Sümer gibi tarihçilerin ortaya koyduğu bilgiler; bölgenin Müslüman-Türk nüfusu tarafından iskân edildiğini doğrular. Nüfus kayıtları, aile kütükleri ve sipahi tapuları bölgenin yüzyıllardır aynı kültürel dokuyu taşıdığını gösterir. Köyün geçmişindeki Molla Ahmet Oğulları, Çolak Oğulları, Hacı Ahmet Oğulları, Tahmaz Oğulları ve Hacı İsmail Oğulları gibi köklü aileler, bugün de soyadlarıyla bu kültürü yaşatmaktadır.

Taşlıgedik’te tarım hiçbir zaman kolay olmamıştır. Engebeli araziler, dik yamaçlar ve yağışlı iklim sebebiyle üretim sınırlı olsa da; mısır, fasulye, patates, lahana, elma, erik, armut, muşmula, ceviz ve kestane gibi ürünler hâlâ yetiştirilmektedir. Eskiden çok güçlü olan hayvancılık, bugün az sayıda hane tarafından sürdürülüyor olsa da, köyün kültürel hafızasında önemli bir yer tutar. Çayır biçmek, ot taşımak, saman hazırlamak, bölgedeki imece kültürünün en güçlü örneklerindendir.

Taşlıgedik’in en hüzünlü ama aynı zamanda en güçlü tarafı gurbetle kurduğu ilişkidir. Köy, yıllardır ekmek parası için dışarıya en çok göç veren yerleşimlerden biri olmuştur. Erzurum’a, İstanbul’a, İzmir’e, Ankara’ya, Sakarya’ya, Soma’ya ve Avrupa ülkelerine giden yüzlerce Taşlıgedikli, hayat mücadelesini gurbette sürdürmektedir. Bu yolculukların her biri, arkasında “dönünce anlatırım” denilen hatıraları bırakır. Ama ne kadar uzaklaşılırsa uzaklaşılsın, gün gelir telefonun galerisinde Gaz Irmağı’nın resmi açılır; komlardaki eski evin fotoğrafı bir kez daha incelenir; yaz tatiline sayılı günler kalınca yüreğe bir sevinç oturur.

Eğitim konusunda da Taşlıgedik örnek bir yerleşim olmuştur. 1960’lı yıllardan itibaren açılan okul, Cumhuriyet sonrası kırsal eğitim politikalarının önemli bir parçasıdır. Taşlıgedik İlkokulu’ndan mezun olan birçok kişi öğretmen, subay, doktor, mühendis, esnaf ve iş insanı olmuştur. Okulun kapanmasına rağmen mahalle halkının eğitime verdiği önem yıllardır azalmamış; Taşlıgedikli gençler Türkiye’nin dört bir yanında görev yapmaya devam etmiştir.

Taşlıgedik’in sosyal hayatı; imeceler, düğünler, horonlar, atma türküler, misafirperverlik ve ortak dayanışma kültürüyle güçlüdür. Kimi köylerde unutulmaya yüz tutan gelenekler burada hâlâ yaşatılmaktadır. Birinin evine misafir geldiğinde “Hoş geldun, sefalar geturdun.” diye içten bir ses yükselir. Bir düğünde kemençe sesi duyulduğunda, horon halkasına girmemek mümkün değildir. Her şeyden önemlisi, Taşlıgedik’te insanlar hâlâ birbirinin kapısını çalacak kadar yakındır.

Bütün bu özellikleriyle Taşlıgedik Mahallesi, sadece bir yerleşim alanı değil; geçmişin bilgeliğini bugüne taşıyan, geleceğe umutla bakan bir kültür hazinesidir. Burada doğan, bir süre bile yaşamış olan herkes bilir ki; Taşlıgedik insanın içinden kolay kolay çıkmaz. Nereye gidilirse gidilsin, büyüdüğün evin kokusu, yayla yolunun serinliği, Gaz Irmağı’nın sesi, mezarlıkta yatan büyüklerin duası hep insanın hafızasında kalır.

Taşlıgedik, ufak görünen ama anlamı büyük olan bir memlekettir. Bu yüzden Taşlıgedikliler için tek bir cümle her şeyi anlatır:

“Nerede olursak olalım, içimizde taşıdığımız en temiz yer, Taşlıgedik’tir.”

Dursun Cemal ÖZCAN

Yorumlar
× YASAL UYARI ! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.