Miyancı
Görücülük bir sanat, derin incelik ister,
Sabır ile dürüstlük üstün incelik ister!..
Ayağına değişik çorap giyer “Miyancı”
“Miyancı” adetlere olmamalı yabancı,
Hani meşhur kelamdır; “Zeval olmaz elçiye”
Kızı imtihan etmek görevdir görücüye .
Önce bakar tuvalet düzenli mi, temiz mi?
Ahırda inekleri bakımlı mı, semiz mi?
Umumi temizliği, evin genel düzeni,
Oflan’larda ihtimam, tamammıdır özeni?
Sonra güya dikecek kolunun düğmesini,
Bir iğne iplik bulup ister geçirmesini,
Böylece çaktırmadan kızın gözünü dener,
Miyop mu, Kondofos mu, varmı onda bir hüner!
Gözüne toz kaçmıştı, tabi bu da bir hile!
Kıza der ki “E bulim, ya gel gözüme üfle!”
Bakar ki kokuyormu kızcağazın nefesi,
Bakımlımı uslumu acep evin kedisi?
Kızın elbiseleri temiz mi, zevklimidir?
Yoksa halahuş giymiş, kirli pasaklımıdır?
Bel bağının püskülü, kuşağının kursisi,
Çorabının nakışı, gözden geçer hepisi!
Suratı asıkmıdır, gözleri gülüyormu?
Konuşması nasıldır, yol yordan biliyormu?
Hastalıklı zayıf mı, beti benzi solgun mu?
Sağlıklı sıhhatli mi, şişman veya dolgun mu?
Namazını kılar mı, Kur’anını okurmu?
El işleri bilirmi, ”Forotigo” dokurmu?
Yediği yemediği yemekler hangileri?
Ustalıkla öğrenir gerekli bilgileri.
Mit raporundan mühim görücünün raporu!
Yoksa bir ömür boyu sırtta taşır kamburu!
Maddi manevi herşey görücü insafında
Hakem olan olamaz hiç kimsenin safında!
Görücü olan kişi müthiş diplomat gerek,
O, dediği kanundur, ona itimat gerek!
Yoksa “Sen bana vardın, ben dahi sana bandım”
Diyerek evlenenler, “Yandım ya Allah yandım!”
Şair: Orhan Ersoy
Ekleyen Üye :mustafa ilhan