ÇaykaraDernekpazarıÇaykara KöyleriÇaykara Köyleri HaritasıÇaykara NeredeUzungölÇaykara nedirWhatsApp Link Oluşturma
DOLAR
34,2346
EURO
37,5346
ALTIN
2.881,73
BIST
8.939,67
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
reklam

Baba Dostu Büyük Alim Fahrettin Aşık

Baba Dostu Büyük Alim Fahrettin Aşık
04.04.2024 13:02
A+
A-

Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber…

Hiç güzel olmasaydı ölür müydü peygamber?…

Öleceğiz müjdeler olsun, müjdeler olsun!

Ölümü de öldüren Rabbe secdeler olsun! (Necip Fazıl)

Üstad Necip Fazıl’ınbu beyitleri bizler için ölümün ne olduğunu, ölümden ne anlamamız gerektiğini kısa ve özlü bir şekilde ifade etmektedir. Hayatın bir gerçeği olan ölümle her zaman her gün karşı karşıyayız. Her gün ya bir yakınımız, bir dostumuz, bir arkadaşımız, tanıdığımız tanımadığımız kimseler ölmektedir. Ölüm bir hakikat ama bizler ne kadar farkındayız. Duyduğumuz ölüm haberlerini bu hakikati görmenin işaretleri olarak kabul etmek gerekir. Bu yüzden hayatta olanın nefesleri, ölümüne giden adımlardır, desek yanlış bir şey söylemiş olmayız. Diğer taraftan yandan ölüm,-eğer ona hazırsak–fani dünya sıkıntısından kurtuluş, Yaradan’a kavuşma, vuslat, özlenen ve arzulanan şey olmalıdır.

Bu yazımızı yaklaşık bir hafta önce (28Mart 2024Perşembe günü) vefat eden baba dostumuz büyük âlim Fahrettin AŞIK’ı hayırla yad etmeye vesile olması ve vefa borcumuzu ödeyebilirmiyiz düşüncesiyle kaleme alıyoruz. Fahrettin AŞIK kimdir? Sorusuna geçmeden önce baba dostluğuyla ilgili bir şeyler söylemek isterim.

Anne-baba dostluğu veya dostları, onlardan geriye kalan en değerli birer hâtıralarıdır. Anne-baba dostlarına değer vermek, bizzat anne-babaya değer vermek ve onların hâtırasına saygı göstermek gibi bir durumdur. Ayrıca insanı insan yapan en önemli özelliklerden biri,kendisinde vefa duygusu olmasıdır. Bu duygu, sevilen veya sevilmesi gereken kimselere verilen değerle tezahür eder. Nitekim bu duyguyu Sahabeden Abdullah İbn Ömer’den gelen şu rivayetinde görmek mümkündür.

Bir defasında İbni Ömer Mekke’ye gitmek üzere yola çıktı. Deveye binmekten usandığı zaman üzerinde istirahat edeceği bir merkebiyle, başına sardığı bir de sarığı vardı. Birgün İbn Ömer eşeğin üzerinde dinlenirken bir bedeviye rastladı. Ona:

– Sen falan oğlu falan değil misin? diye sordu. Adam:

– Evet, deyince eşeği ona verdi ve:

– Buna bin, dedi. Sarığı da ona uzatarak, bunu da başına sar, dedi. Arkadaşlarından biri İbn Ömer’e:

– Allah seni bağışlasın. Üzerinde dinlendiğin eşek ile başına sardığın sarığı şu bedeviye boşuna verdin, deyince İbn Ömer şunları söyledi:

– Ben Resûlullah’ı (s.a) “İyiliklerin en değerlisi, insanın babası öldükten sonra, baba dostunun ailesini kollayıp gözetmesidir” buyururken duydum. Bu adamın babası, (babam) Hz. Ömer’in dostuydu. (Müslim, Birr 11-13)

Şimdi Fahrettin AŞIKkimdir? Sorusuna geçebiliriz. Kısaca bu soruya cevap arayacak olursak;

Fahrettin Aşık, 1 Ocak 1945 tari­hinde, Trabzon/Dernekpazarı ilçesi Kondu Mahallesi’nde doğdu. Babası Mustafa Efendi, annesi Fatma Hanım’dır. Mahalli hocalardan Kur’an-ı Kerim öğrendi ve Hacı Hafız Yusuf Mercan’dan hafızlığa çalıştıktan son­ra, bir süre köylerinde imamlık yapmış olan Lekur  Hoca’dan Hazin tefsirleri­ni okudu ve Kaside-i Bürde’den icazet aldı. Daha sonra sırasıyla Dursun Parlak (Poyraz-zade), Mustafa Çıkrık, Süleyman Cincioğlu (Fotinos’lu/Kabataş’lı) ve Mehmet Bayrak’tan Arapça ve dini dersler aldı. Sonra Merhum Hacı Hasan Rami Yavuz Hoca’dan 5 yıl daha okuyarak 1961 yılında icazet aldı. İlkokulu dışarıdan imtihanlara girerek Çaykara’da, İmam-Hatip Lise­si orta kısmını Adana’da, ikinci devresini Çorum’da ve Bingöl Lisesi’nden de fark derslerini vererek mezun oldu. 1963 yılında son defa açılan vaizlik imtihanında başarılı oldu. 1971 yılında girdiği Ankara ilahiyat Fakülte­si’nden 1974 yaz döneminde mezun oldu. İlk göreve 28 Kasım 1963 tarihinde Amasya Suluova Orta Mahalle Camii imam-hatibi olarak başladı. 1965-1967 yıllarında vatanı  görevini ifa etti. 22 Eylül 1967 tarihinde Çorum Merkez Abdalata Köyü imam-hatipliğine tayin oldu.Daha  sonra;  Bingöl/Kiğı (1968-1971), Çankırı/Orta (1971-1975) ilçe müftülüklerini takiben; Hakkari (1975-1978, Kütahya (1978-1984), Giresun (1984-1991), Eskişehir (1991-.2001) ve Bursa (2001-2003) il müftülüklerinde görev yaptı.Kıbrıs Müşavirliği’nden sonra, Temmuz 2006 tarihinde Ankara Mer­kez vaizliğine tayin oldu. Bu son görevinde iken, 10 Ocak 2010 tarihinde emekliye ayrıldı. Emekli olduktan sonra Ankara Hacı Bayramı Veli Camiinde fahri olarak vaaz etmeye başladı. Pandemiye kadar böyle devam devam etti. Pandemi sebebiyle vaaz etme işini bırakmak zorunda kaldı. Daha sonra Diyanet Emekliler Derneğinde aktif görevlerde bulundu. Bu derneğin faaliyetleri arasında duruma göre neredeyse hafta bir veya onbeş günde veya bir ayda bir konferanslar yer almaktaydı. Hocamız beni de bir konferansa davet etmiş, konferans vermiş ve bundan dolayı çok memnun olmuş ve teşekkür etmişti.28Mart 2024Perşembe günüfani dünyadaki müddetini doldurarak rahmet-i Rahmân’a kavuştu.

Şahsım açısından işin en zor tarafı vefat edenlerin arkasından bir şeyler yazmak olsa gerek. Zira vefatla birlikte çok karmaşık duygular oluşuyor. Bu yüzden anlatılacak olan şeylerin hemen bir araya getirmek başını sonunu kestirmek zor olabiliyor. Vefat eden baba dostu olunca bunun zorluğu da bir kat daha artabiliyor. Bu zorluğa rağmen Fahrettin AŞIK Hocamız hakkında hasbelkader bir şeyler kaleme almaya çalışacağız.

Fahrettin AŞIK Hocamızın ismini babamdan çokça duyardım. Hep ondan iyi bahsederdi. Giresun’da babamın çalıştığı ve onunda müftülük yaptığı zamanlarda bu irtibat başladı ve daha sonra arkadaşlık ve dostluk seviyesine yükseldi. Hatta bir defasında Hocamız, babamın şoför olduğu bir kamyonla Giresun’a gittiklerini çok maceralı geçtiğini anlatmıştı. Babamın vefatına kadar irtibatlarının hiç kesilmediği devamlı haberleştikleri ve görüştüklerini biliyorum. Telefonla devamlı hocamız memlekete geldiğinde bir araya gelip sohbet ederlerdi.  Benim irtibatım babamın vefatından sonra oldu ve gelişti.2020 yılında babamın vefatı vesilesiyle Hocamız beni aramış başsağlığı dilemiş, iyi dost ve arkadaş olduklarını söylemiş ve üzüldüğünü belirtmişti. O günden itibaren bizim de irtibatımız başlamış oldu, tanışmış olduk. Kandillerde ve bayramlarda kendisini arıyor halini hatırını sorup duasını alıyordum. Çok vefakâr insandı. Vefatıyla arayacağım baba dostu, dua kapım kapanmış oldu. Bu yönüyle de çok üzgünüm. Yazın memlekette karşılaştığımız ve Ankara’da bir araya geldiğimiz sohbet ettiğimiz ve hasbihal ettiğimiz zamanlar oldu. Bende bıraktığı intiba iyi bir âlim, takva sahibi, derin ilim ve tefekkür ehli olduğuydu. Görüştüğüm dostları, arkadaşları ve beraber çalıştıkları hep ondan sitayişle bahsetmişlerdi. Meselelere teenni ile yaklaşır, güzel ve makul sonuçlar ortaya koyardı. Konuşmalarında ilmi ve fikri derinlik hissedilirdi. Saygı ve nezaket yönüyle örnek tavırlarını her zaman görmek mümkündü.

En son vicahi olarak Ankara İlahiyat fakültesinde karşılaşmıştık. O bir arkadaşıyla fakültede bazı hocaları ziyaret ederken koridorda rastlaşmıştık. Hal hatır sorup sohbet etmiş,duasını isteyip ayrılmıştık. Daha sonra telefonuma gelen mesajla ölüm haberini duyduk. Çok üzüldük. Allah rahmet eylesin. Allah ailesine, sevenlerine, dostlarına ve talebelerine sabırlar nasip etsin.Allah’ın rahmeti ve mağfireti üzerine olsun. Ruhu için el-Fâtiha…

Prof. Dr. Ahmet Yıldırım

 

 

 

 

 

Yorumlar
× YASAL UYARI ! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.