Çaykara’da geleneksel yöntemlerle demircilik mesleğini sürdüren Yusuf Kanık kendisinin ihtiyacı olmadığını ancak bu mesleğe insanların ihtiyacı olduğu için bu mesleği devam ettirdiğini söyledi.
Memuriyet yerine baba mesleği demirciliği tercih etti
Çaykara’da demircilikle uğraşan Yusuf Kanık (56), 1989 yılında hak kazandığı memuriyet yerine demircilik mesleğini tercih etti. Tercihinden dolayı pişmanlık yaşamayan Kanık, mesleğini severek yapıyor.
On1989 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın açtığı müezzinlik sınavını kazanan Yusuf Kanık’ın Eskişehir’e tayini çıktı. Ancak baba mesleği demirciliği bırakmayan Kanık, 45 yıldır mesleğini severek devam ettiriyor. Maddi durumunun iyi olduğunu belirten Kanık, insanların ihtiyacı olduğu için demircilik mesleğini sürdürüyor.
“Ölene kadar mesleği devam ettirmek istiyorum”
45 yıldır demircilikle uğraştığını söyleyen Kanık, “11 yaşında babamın yanında başladım bu mesleğe. Sabah namazından sonra dükkana gelirdik. Sonra okula giderdim. Tatillerde çalışırdım. Bu meslek bize babamızdan kaldı. Çok şükür işlerimiz iyi. Başka dükkanlarımız da var fakat bu mesleği insanların ihtiyacı olduğu için devam ettiriyorum. Benim bu işe ihtiyacım yok ama insanların ihtiyacı olduğu için yapıyorum bu işi. Bahçe aletleri yapıyorum genelde. Tamirat ve bakımlarını yapıyorum. Bu civarda bu işi kimse yapmadığı için işlerim yoğun oluyor. Bir kişi bu işle ailesini rahatlıkla geçindirebilir. Meslek hayatımda 15 çırak yetiştirdim. İki tanesi usta oldu fakat bu işi yapmıyorlar. Eskiden işler daha iyiydi tabi. Babamla gece saat 23.00’e kadar çalışırdık. İnsanlar çekiç sesinden rahatsız olunca dükkanı kapatırdık. Demircilik eskisi gibi değil artık. Şimdi fabrikasyon ürünler var. İnsanlar hazır ürün alıyor. Bizim buralarda bahçelerde makineleşme olmadığı için insanlar bahçe aletlerini kullanıyor. Şimdi demircilikle uğraşan pek kimse yok. Ben bu mesleği ölene kadar devam ettirmek istiyorum. Babam bana 100 yaşıma kadar bu işi yapmam için dua ediyor. Babam da 70 yıl demircilik yaptı. Annem vefat ettikten sonra mesleği bana bıraktı. Fakat arada dükkana gelir. Demircilikle uğraştığı için sağlığı gayet yerinde” dedi.
“Demircilikle memleketime ve insanlara hizmet yaptım”
Demirciliğe devam etme nedenini anlatan Kanık, “Devlet memuru olacaktım fakat ben demirciliği seçtim. Trabzon’da müezzinlik imtihanlarına girip kazanmıştım. 1989 yılında Eskişehir’de müezzin olarak tayinim çıktı fakat ben gitmedim. Annem bana ‘beni mezara koymadan bir yere gidemezsin’ dedi. Bende burada kalmayı tercih etti. Babamın sözünü de dinlerim. Bir dediğini iki yapmam. Gitmediğime pişman olmadım. Burada memleketime, insanlara hizmet yaptım. Hala devam ediyorum. Bu işi severek yapıyorum. Hem hobi olarak yapıyorum hem de spor yapmış oluyorum” diye konuştu.
Kaynak:İHA
Bir Çaykara sitesinde bu şekilde bir mevzu (İlyas Nuhoğlu ve Yusuf Kanık arasında geçen) yakışmadı. Yusuf beye yakışan iddia doğru ise borcunu ödemek olmalıdır. İlyas beyin de burada bunu dile getirmesi de şık olmadı Çaykara adına. Üzüldüm buna.
Tebrikler!
Senin gibi bilinçli kaç insan kaldı bu dünyada!
Rabbim ecrini versin!
Sayın Yusuf KANİK paraya ihtiyacın olmadığını söylüyorsun Muhtemelen 10 yıl önce oğlun arabama çarpti.Ehliyeti yoktu. Sana geldim hoca yaptır faturayı getir ödeyeyim dedin. 550 TL. Masraf ettim. Faturayı getirdim servise yaptırdım. Bana kavga kıyamett 150 TL. Verdin Üstelikte müezzin olduğunu söylüyorsun. Bana o günün parasıyla 400TL. Borcun var. Umarım öderde benimle helâllaşırsın
Şimdimi buldun bunun sırasını bu 1 . Ikincisi sen arabanı yandırmaya on sene önce 400 lirami masraf eddin. Yazik gunah
400 değil 550 TL. Masraf ettim.Yetkili servise yaptırdım. Faturayıda kişiye verdim.Bide utanmadan sıkılmadan günahtan söz ediyorsun Ehliyetsiz araba kullanıyorsun ve yesyeni.arabama durduğum yerde kafadan vuruyorsun. Ve halâ felsefe yapıyorsun. Günahı biliyorsun ama halâ paramı ödemiyorsun.