06 Ekim 2008 Pazartesi Saat 11:22 (yayınlanma Tarihi)
Trabzonspor’daki Yattara krizi Denizlispor maçının galibiyetini gölgede bıraktı.
Denizlispor maçında bir kez daha göründü ki Trabzonspor’un kanatları top taşıyamıyor. Forvete kanatlardan top gelmiyor. Orta sahada diklemesine rakip kaleye inecek, adam eksiltecek futbolcumuz yok. Ünal gibi. Gökdeniz gibi. Kanatlardan bindirme yapacak çalıştıracak futbolcumuzda henüz görünmüyor.
Yattara olayı Denizlispor ve Karabükspor maçlarını geride bıraktı. Her profesyonel futbolcu gitme hakkına sahiptir. Ancak bunun usulu var adabı var. Acaba Yattara Trabzonspor tarihinde hiçbir futbolcunun yapmadığı bir çıkışla, arzuyla, şevkle, tabiri caizse tüm benliği ile isyan tipindeki bir anlayışla yersiz, zamansız gitmek istemesini hangi akılla, hangi futbol ahlakı içerisinde değerlendireceğiz.
Yattara’nın dediklerine bir bakalım;
-Her şey para değildir.
-Trabzonspor’da şampiyonluk yaşamak istiyorum.
-Trabzon’da Trabzonspor’da mutluyum. Trabzon’u seviyorum.
Peki şimdi hep birlikte bir düşünelim. Adeta isyan edercesine ayağa kalkan Yattara
bu konuşmalarının neresinde.
Başkan sayın Sadri Şener’le yaptığı görüşmede “Trabzonspor beni bırakmazsa burada da
oynamam, ben böyle bir parayı daha bulamam gitmek istiyorum” dediği söylentileri basına sızdı. Peki bunu nasıl değerlendiriyoruz. Hangi futbol ahlak ve anlayışı içerisinde algılamamamız lazım. İşte Yattara bu.
Trabzonspor’u izlediğim günden beri Yattara’yı da takip ettim. Adeta çetele tuttum. Neden çünkü Yattara’nın dışı seyircilere yansıma bir serap şeklinde idi.
Sanki bir illüzyonist gibi. Seyirciyi uyutuyor.
Yönetim ona sarılıyor kurtarıcı olarak görülüyor.
Sonuç ne? Trabzonspor şampiyon mu oldu. Yattara küme düşmemek için umut bağlanan bir
topçu olup çıkıyor taraftar için. Futbolcu yokluğunda.
Üç yıl öncesine dönelim bir sonbahar günü Kıbrıs Rum kesimi ile İntertoto kupasında karşılaşıyoruz. Yattara onbirde oynuyor. Kırmızı kart görmek için elinden gelini yapıyor ve neticede kartı görerek takımı yalnız bırakıyor sonuçta o yıl eleniyoruz. Dünyanın maskarası oluyoruz. Bunlar tarihi gerçekler.
Yattara özür diliyor taraftardan. Bir yıl sonra yine bir Avrupa kupası maçı Yattara yine
kart görüyor takım eleniyor.
Ligde ise tek devrelik adam görüntüsü sergiledi. Taraftar ne yaptı böyle bir adamı
hak etmediği değeri vererek göklere çıkardı.. Kahraman yaptık. Kendi futbolcumuzu başa baş dişe diş mücadele eden Trabzon çocuğunu yuhaladık gitsin dedik. Acaba biz hiç düşündük mü? Yattara’ya verilen değeri hak ediyor mu? Bedavamı oynuyor yoksa babasının hayrına mı? Problemleri hep ayyuka çıktı. Küçük meseleleri büyüterek küstü oynamadı. Takımı yalnız bıraktı.
Evet sevgili okuyucularım işte bende onun için yazdım. Ankaraspor maçından sakatlanan
Yattara’nın iki hafta sonra Beşiktaş maçında oynamamasının mutlaka nedeni var işte buyurun “Yattara’mı Yapar” Umarım hak verdiniz bana. Keşke haklı çıkmasaydım