Trabzon ili Çaykara ilçesi Yeşilalan köyü eski muhtarı Hüseyin YILMAZ’ın 01.08.2020 tarihinde öldürülmesine ilişkin, Ş.H’nin sanık olarak yargılandığı 2021/4 esas sayılı dava dosyasında, Bayburt Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 24 Haziran 2021 Perşembe günü saat 14.00’daki 7.celsede karar verildi. Sanık Ş.H olası kastla öldürme suçundan 22 yıl ceza aldı. Mahkeme, sanığın geçmişi ve suç işlemekteki ısrarını dikkate alarak sanık Ş.A’ya iyi hal indirimi yapmadı. Mahkemenin kararına etki eden unsurlar ve delillerin ne şekilde değerlendirildiği gerekçeli kararın açıklanması ile ortaya çıkacaktır.
CİNAYETLE İLGİLİ OLABİLECEK DİĞER ŞÜPHELİLER
Her ne kadar sanık Ş.H merhum Hüseyin YILMAZ’ın öldürülmesi olayı ile ilgili ceza almış ise de merhumun yakınları ve sevenleri, cinayetin tüm boyutları ile aydınlatıldığını düşünmüyorlar. Merhumun basit bir yol kavgasından dolayı öldürülmediğini düşünen yakınları, cinayetin azmettiricileri ve yardım edenlerinin bir an önce bulunarak hak ettikleri cezanın verilmesini bekliyorlar. Cinayete ilişkin merhumun yakınlarının bu düşüncesini haklı çıkaran birçok emare ve delil bulunmaktadır. Bunların önemli bir kısmı dava ve soruşturma dosyasına eklenmesine rağmen diğer kişiler hakkında henüz dava açılmamıştır.
Sanık Ş.H’nin Bayburt Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı dava dosyasında mahkeme, yaklaşık beş ay boyunca Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı’nın diğer şüpheliler hakkında yürütmüş olduğu soruşturmanın akıbetini beklemiştir. Ancak Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu süre zarfında diğer şüphelilerle ilgili çalışması yetersiz kalmıştır. Yeterli delil bulunamadığı için iddianame hazırlanıp mahkemeye gönderilememiş ve şimdilik sadece sanık Ş.H cinayetten ceza almıştır.
Muhtarın yakınları basına yaptıkları açıklamada, cinayetin organize bir şekilde işlendiğini, katilin merhum muhtarla önceden bir husumetinin olmadığını, ancak katilin akrabaları tarafından farklı zaman ve yerlerde tehditler aldığını, bunu yöre halkının da bildiğini, dolayısıyla cinayetin önceden planlandığını ifade ettiler. Ayrıca muhtarın bayramın birinci günü akşamında Bayburt’un Yazyurdu köyüne kurbanlık hayvan almaya gittiğini, ertesi gün sabahleyin erkenden dönüş yolunda iken suikaste uğradığını, cinayetten önce de adam yaralamaktan mahkumiyeti bulunan ve kanun kaçağı durumundaki katilin bayramın ikinci günü sabahleyin Çaykarada bulunan köyünden bayramlaştıktan sonra ayrılıp Bayburt dağında muhtarla tesadüfen karşılaştığını söylemesinin hiçbir şekilde gerçekliğinin olamayacağını, buna zaten hiç kimsenin de inanmadığını belirttiler. Anlaşılan o ki suça yardım ve yataklık yapanlar muhtarın o bölgede olacağını haber alıp kendisini takip ettiler ve bu şekilde cinayeti işlediler. Bu durum Ş. H’nin kiralık katil pozisyonunda olduğunu, kanun kaçağı olarak dağlarda yaşadığı için birtakım maddi menfaatler elde etmek niyetiyle bu cinayeti işlediğini, yakalanmayacağını düşündüğünü, yakalandıktan sonra da en hafif ceza ile kurtulabilmenin hayallerini kurduğunu göstermektedir. Ancak durum sanığın düşündüğü gibi olmamış, yakalanıp hapse atılmış ve cezalandırılmıştır. Kendisini bu cinayete azmettirenler, yardım ve yataklık yapanlar keyiflerini sürerken, onlar tarafından kullanılan katil hapishane köşelerinde sürünmeye terk edilmiştir.
ETKİLİ BİR SORUŞTURMA YÜRÜTÜLMEDİ
Hüseyin YILMAZ’ın yakınlarının rahatsız oldukları en önemli konu Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma boyunca takındığı tavırdır. Merhumun oğlu Muammer YILMAZ ve vekilinin mahkeme salonunda da dile getirdiği gibi soruşturma savcısı, cinayet failinin yakalanmış ve cinayetin faili meçhul kalmamış olmasının etkisiyle, cinayetle ilgili olabilecek diğer kişiler hakkındaki soruşturmaya gerekli özeni göstermemiştir. Bayburt Jandarma Komutanlığı’nın 120 sayfalık fezlekesinde ayrıntıları ile sayılmış olan kişiler hakkında gerekli tahkikat yapılmamış, fezlekede yer alan hususlar üzerine gidilerek cinayetle ilgili kişiler hakkında elde edilebilecek delillere zamanında ulaşılamamıştır. Üzerinden zaman geçmesi ile bazı delillere ulaşma imkanı ortadan kalkmıştır. Soruşturma aşamasında dosya üzerindeki gizlilik kararından dolayı merhum Hüseyin YILMAZ’ın yakınları ve vekillerinin dosyaya erişim ve dosyayı takip imkanı da olmamıştır. Tüm bunlar, sanık Ş.H’nin cinayetin tek sorumlusu olarak 22 yıl ceza almasına ve cinayetle ilgili diğer kişilerin şimdilik ortaya çıkartılamamasına neden olmuştur.
HAK ARAYIŞI YASAL TÜM MECRALARDA DEVAM EDECEK
Merhumun yakınları cinayetin tüm yönleri ile aydınlatılması, cinayete azmettirme veya başka şekilde dahil olan kim varsa onların ortaya çıkartılması, sanık Ş.H’ye cinayet sonrası yardım yataklık eden kişilerin gerekli cezayı alması için sonuna kadar mücadeleye devam edeceklerini belirtmektedirler. Bu mücadelenin Yargıtay ve Anaysa Mahkemesi dahil tüm iç hukuk yolları tüketilene kadar devam edeceğini, dahası ulusal yargı sisteminde çözüm bulunamadığı durumda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuracaklarını beyan eden Hüseyin YILMAZ’ın yakınları, hak arayışlarını yasal tüm mecralarda yüksek sesle dile getireceklerini ifade etmektedirler. Dolayısıyla bu dava burada bitmiş, muhtarın yakınları, sevenleri, kamu vicdanı rahatlamış değildir. Adalet tam manasıyla yerini buluncaya kadar her ortamda her türlü mücadele devam edecektir.