Karadeniz Teknik Üniversitesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Kamil Coşkunçelebi ve ekibi tarafından’‘Tragopogon artvinensis’ ve “Tragopogon vanensis” bitkileri bilim dünyasına tanıtıldı.
Tübitak tarafından da desteklenen ‘Tragopogon artvinensis’ ve “Tragopogon vanensis” olarak adlandırılan “bu bitkileri koruma altına almalıyız” diye ifade etti.
Tübitak tarafından desteklenen proje kapsamında, yapılan çalışmalar sırasında ilk kez bulunan bitki türlerine ‘Tragopogon vanensis’ ile ‘Tragopogon artvinensis’ isimleri verildi.
Proje kapsamında ilk örnekleri 2010 ve 2011 yılında Yusufeli (Artvin) ve Başkale (Van) den kayıt altına alınan bu iki bitki türü, bu yıl uluslararası bir dergide yayımlanarak bilim dünyasına tanıtıldı. ‘Tragopogon artvinensis’ ve “Tragopogon vanensis” olarak adlandırılan bu türler Karadeniz Teknik Üniversitesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Kamil Coşkunçelebi ve ekibi tarafından bilim dünyasına tanıtıldı.
Milyonlarca Yıl Önceden
Prof. Dr. Kamil Coşkunçelebi yeni keşfedilen bitki türleri ile ilgili açıklama yaptı. Coşkunçelebi: “Her iki tür çok kısıtlı alanda yayılış göstermektedir. Bu nedenle her iki türün de mutlaka koruma altına alınması ve daha geniş alanlara yayılması lazım. Bu iki türün çiçekleri ve yaprakları hayvanlar, özellikle keçiler tarafından çok sevildiği için çiçek açıp tohuma geçemiyor. Tohuma geçemediği için de yeni bireyler üretemiyor. Bu nedenle mutlaka korunması gerekiyor. Doğada oldukça az sayıda bireyler var. Her an yok olabilecek türlerimiz arasında yer alıyorlar. Yok, olduğunda ne olacak diyeceksiniz? Bu türler milyonlarca yıl önceden geliyor. Bize düşen de onları milyonlarca yıl ileriye taşımanın yollarını bulmak. İnsanoğlu bu türlerin doğal ortamlarını bozduğu için nesillerini sürdürmekte zorlanıyorlar” ifadelerini kullandı.
Hastalığın Devası Olabilirler
Prof. Dr. Kamil Coşkunçelebi şöyle devam etti: “Belki de hiç ummadığınız bir hastalığın devası olabilecek özellikleri var bu türlerin. Onun için doğadaki her tür gibi bu türler değerlidir, korunmalıdır. Ülkemiz doğal bitki zenginliği bakımından Avrupa Kıtası ile karşılaştırılacak kadar zengin bir ülkedir ve bu çeşitliliğimizin farkında olmamız ve onu iyi korumamız gerekir. İşte yıllardır ülkemizdeki bu büyük eksiklik uluslararası boyutta Türkiye’nin ilk botanik bahçesi, Türkiye Milli Botanik Bahçesi projesi hayata geçti ancak istenilen hızda gelişim gösteremiyor. Bu konuda ilgililerin daha fazla çaba içinde olmaları gerekir.”
Kaynak: Taka Gazetesi