
ERDOĞAN’IN RAKİPSİZLİĞİNİN NEDENİ ? BAŞBAKAN ERDOĞAN’IN GÖZLERİ ! SÖZ SÖYLEYEN LİDER Mİ ? SÖYLENEN SÖZÜ TEKRARLAYAN LİDER Mİ ? KONUŞURKEN KARŞISINDAKİ MUHATTAP ALAN MI ? BOŞLUĞA BAKAN MI ?LİDER NASIL OLUNUR ? ERDOĞAN’IN RAKİPSİZLİĞİNİN NEDENİ ?
Başbakan Erdoğan son 10 yıldır ülkenin mutlak lideri.
Hala ciddi bir rakibi yok. Kim ne derse desin, liderliğini sürekli kılmak çok
büyük bir başarı ve asla tesadüfi değil. Taksiciler yolları bilir, Doktorlar
uzmanlıklarına göre hastalıkları. Biz gazeteciler de takip ettiğimiz insanların
pek bilinmeyenlerini görür, haber dışında da çok şeyine tanık oluruz. Fikirlerim
aksini söylemeyi dayatsa da kişisel gözlemlerim bana Erdoğan’ın büyük bir lider
olduğunu söylüyor. Ve ne yazık ki aynı gözlemler, rakiplerinin henüz emekleme
evresinde bile olmadığını gösteriyor. İşte
farklı zamanlarda farklı mekanlarda tanık olduğum deneyimler. Erdoğan,
Kılıçdaroğlu ve Bahçeli arasında hiç bilinmeyen çok önemli fark…
1 – Tarih 17 Eylül 2012, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adnan Menderes’in anıt mezarını ziyaret ediyor. Tarihi bir an.
Tanık olan az sayıdaki gazeteciden biriyim. Mezara çiçek bırakan Kılıçdaroğlu merdivenlerden aşağıya iniyor. Elimde mikrofonumla önüne ilk çıkan gazeteci oluyorum. Ve ” Bir ezbere bozmaya mı geldiniz ” diye soruyorum. Sanki soru çok
başka yerden gelmiş gibi, Kılıçdaroğlu tek bir göze temasına bile girmeden
dostdoğru karşıya bakarak konuşmaya başlıyor. Uzun kelimelerin sonunda ben soru
içinde kullandığım ” Ezber Bozma ” sözünü alıp, buraya ezber bozmaya geldim”
diyor. Yani en vurucu sözünü gazetecinin sorusundan alan bir lider. Ertesi gün
bütün gazetelerde Kılıçdaroğlu’nun ziyareti ” Ezber bozmaya geldim ” başlığıyla
yer alıyor. Yorumu size bırakıp başka bir lidere ve başka tarihe
geçelim..
2 – Tarih 25 Eylül 2012
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Silivri Cezaevi’nde
tutuklu General Engin Alan’ı ziyaret ediyor. Silivri Cezaevinin girişi
kalabalık. Bahçeli açıklama yapacak. Soru bile almıyor. Yine karşısına bakarak
önceden hazırladığı konuşmasını yapıyor. Tek bir göz teması yok. Kendi bilgini
okuyan etrafındaki gazetecileri sadece kameralar olarak gören bir
anlayış.
3 – Tarih 16 Kasım 2012
Ve çok farklı tarihlerde ve onlarca kez tanıklık
ettiğim anlardan biri. Aşağıdaki fotoğraf bir fikir veriyordur belki ama soru
sorana herkes bakar diyebilirsiniz. Ancak cevap verirken, soru soranı muhattap
almak, konuşurken onun gözlerinin içine bakmak, çok önemli bir fark. Bazıları
başbakanı takip eden habercileri soru sormamakla suçlama kolaylığına kaçıyor
belki ama, konuşurken gözünün içine bakmak aslında cevap verenin etkili bir ikna
etme yöntemi. Erdoğan bu yöntemi çok ama çok iyi kullanıyor. Ve belkide onu
rakipsiz lider yapan geniş kitlelerin desteğini almasını sırrı, etrafındakilere
dokunmak ve onlarla göz temasına girmeken kaçınmamaktan geliyor.