“GÖZ GÖRMEZ AKIL GÖRÜR” ak onların da ötesinde altıncı yedinci…. duyularımız var. Varlıkları tanırken sade dışından” diyor bir ozanımız şairlerin salt beş duyusu ile varlıkları tanımadığını onların birde gönül gözü olduğunu söylüyor. Çok güzel bir halk deyimi var. Atasözü ile deyim arasında “Göz görmez akıl görür” diye. Büyüklerimiz açık bir gerçeği, açıkta duran bir nesneyi görmediğimiz zaman böyle söylerdi. Oğlum göz görmez akıl görür. ”Yani aklın yetmiyor demek isterdi. Evet bu doğrudur. Nice görme özürsüz, işitme özürsüz insan tanırız ki ne görür ne işitir. Evet bir görüntü düşer gözlerine de o ne olduğunu anlamaz, bir ses duyar da ne olduğunu anlamaz niçin çünkü buna aklı yetmez . OLSAM DA “ÂMA”
Varlıkları tanımak için beş duyumuz var. Anc
Oysa ne görmez ve işitmez insan vardır ki sizin açık gözle göremediklerinizi görür, siz gürültü diye algıladığınız seslere ne derin anlamlar yükler. Aşık Veysel’i anımsayın onun çiçekler için söylediği güzellemesini okuyun ve dinleyin. Siz onun gibi algıladınız mı ÇİĞDEMİ, LALEYİ, MORMENEKŞEYİ. Onun dağlara seslenmesi, onun güzelleri anlatmasını hangi gözü açık yapabildi.? Evet bizde de bir görme özürlü gören var, hem de ne güzel görüyor. “Ama”yım diyor ancak bizden daha iyi görüyor. O da bu bereketli topraklarda yetişti. Çaykara’mızda yetişti. Taşören Köyünde doğdu Çaykara’da okudu ve 37 yaşına dek gözlerini korudu ve o genç yaşta ışığı karardı. Mehmet KABAOĞLU. Artık ellisine merdiven dayasa da hala çok genç . Mehmet görme engeline karşın “Pes” dememiş, yaşama sıkı sıkıya sarılmış ve o rengini göremediği çiçeklere gönlünde öyle renkler vurmuş ki gerçeğinden daha canlı. Yaşam onun gönlünde çok güzel. Mehmet güzel sözü sever, sözcükleri ölçer biçer tartar ve yerli yerine koyup çok güzel örer. Dörtlükleri, dizeleri çok güzel. Adeta gönül telini titretiyor. Mehmet yazdığı şiirleri derlemiş toparlamış seçmiş güzel bir kitapçık çıkarmış. ”SANA GETİRİR BENİ “ adını koymuş. Güzel devrik bir cümle. Çok güzel şiirleri var kitabında Mehmet’in. Başlayınca bir solukta okursunuz. Hani mektup yazma adetiniz varsa bir dostunuza da bir dörtlük sunarsınız. Evet bu gerçeği bir yere yazın göz kulak, dil, deri, burun, bunlar aklınız varsa duyar algılar beyne doğru bilgi iletir yoksa anlamı yok. Bakın Mehmet ne diyor:
Kaleme çenemi dayar beklerim Meselem yegane şiir yazmaktır Evet Mehmet ÂMA olduğunu söylüyor ama ne de güzel görüyor. Kitabından güzel dörtlüklerden seçerdim sizler için ancak benim için de zor size de iyi gelmez. Kitabını bulursanız bu tadı oradan alırsınız zaten.
Araştırmamayı düşünmem asla
Buluşana kadar söyler gülerim
Ardından bakarım sevinçle yasla
Onsuz verimsizdir geçen günlerim
Güneşsiz ışıksız yerle kıyasla
Lakin ileriyi görmek isterim
Ufku genişlerle dirsek temasla
Eğer başarırsam asarım cama
Hani iğne ile kuyu kazmaktır
Mümkün mü değil mi bilemem ama
E makbulü ağır sözcük bulmaktır.
Tek tek tartacağım olsam da “AMA”(Dize başındaki harfleri birleştirin)
Mehmet’in AYNAYA sitem eden şiirini çok beğendim hani TARANCI diyor ya Hangi resmime baksam ben değilim“ diye işte o gerçek insanı aynaya soğutuyor. Mehmet çok güzel sitem ediyor aynaya.
Mehmet KABAOĞLU bir gerçeği ortaya çıkarıyor. Yaşamdan yılmamak, güçlüklere teslim olmamak gerekir. İyi ayağınız olmasa da yürüyün üstüne yaşamın var gücünüzle. Bir kibrit sülesi dek sürecek bu yaşamı dolu dolu değerlendirmek ve mümkünse güzel izler bırakmak gerekir.
Hele insan olma onurunu hiç ihmal etmemek gerekir. EŞREF-İ MAHLUKAT olma gerçeğini iyi özümlemek gerekir. Ne gelenin keyfi için geçmişe sövmek, ne de açık gerçekleri inkar etmek insana yakışmaz. Doğruyu söyleme yakışın insana diyor ozan GÖRSE DE İKRAH evet. Günlük çıkarlar için ne gözünüzü kör nede kulağınızı sağır edin.
KABAOĞLU Mehmet’i bir kez daha kutluyor, başarılar ve mutlu bir yaşam diliyoruz. Daha da güzel dizeler bekliyoruz Mehmet ten. Haydi en güzel en mutlu günlere. Ekleyen Üye :Rasim Efendioglu