AKP’ nin dokuz yıla yaklaşan iktidar döneminde, vatandaşların aldıkları konut ve tüketici kredileri ile kredi kartı borçları almış başını gitmiş, vatandaş borç denizinde yüzmeye devam ediyor. Geliri her geçen gün azalan vatandaş, banka ve kredilere sarılıyor. Bu sarmal büyüyerek borç dağı yarattı. Vatandaşların bankalar, katılım bankaları ve finansman şirketlerinden kullandıkları tüketici kredileri(141 milyar TL) ile kredi kartı harcamalarından(45 Milyar TL) oluşan toplam hane halkı borç yükü(186 Milyar TL) gittikçe büyüyor.
Benim üzerinde durmak istediğim, işin sosyal boyutudur.
Bankalar bir iki yıl öncesine kadar köşe başlarında kredi kartlarını dağıtarak adeta zorla milletimizi borç batağına sürüklediler. Satıcılarda mallarını satabilmek için sözüm ona uygun taksit imkânları sundular. Harcamalarını kredi kartlarına bağlayan vatandaş, bir kartın harcama limiti dolunca başka bir kart, onunki dolunca bir başka kart derken cebinde onlarca kart sahibi oldu. Böylece borçdan kurtulmanın yolunu bulduğunu zanneden vatandaş maalesef, bilerek ya da bilmeyerek faiz batağına düşürülmüştür. Bu arada esnaf, işlerin kesatlığına ve faizin çılgın cazibesine kapılarak farklı kazanç yolları bulmuştur. Ne işle meşgul olursa olsun kendi işyerinde para satmaya başlamıştır.
Nasıl mı? İşyerleri adeta banka şubesi konumuna gelmiştir. İşyerlerine; “şu kadar taksitle şu satılır, her türlü karta, istediğiniz taksit miktarı uygulanır” ifadeleri yazılmaya başlamıştır.
Bankalar nezdinde de kredibilitesi kalmayan ve borç batağından çıkış arayan vatandaş ev halkının taleplerini de karşılayabilmek için bu defa, bankadan özel kredi ya da şahsi krediler almaktansa, kartına istediği taksit imkânını uygulayarak satış yapma imkanı getiren yöne doğru kaydırılmıştır. Böylece, vatandaş sıcak paraya kolay yoldan kavuşurken, işyeri sahipleri de taksitle mal satmış gibi işlem yapıp kendi kârını üstüne koyarak, faiz dümeninin işlemesine katkı sağlamaktadırlar.
İş bu kadarla da kalmamaktadır. Kartların limitleri doldukça başka kartlar devreye sokularak ve borçların borçla ödenme yolu seçilerek sarmal büyüyerek devam ettirilmiştir.
Piyasada görünen harcama trafiğinin ardındaki gerçek budur. Bu işler adeta çılgınlık halini almıştır. Vatandaş çaresiz bu işlere alet olmuştur. Fakat tünelin ucu görünmüştür. Borçlarını ödeyemeyen vatandaşlarımıza gelen hacizler sosyal felaketi tetiklemiştir.
Vatandaş hayati harcamalarını yapmak zorunda ama, para yok, bu bir dert; olmayan parayı harcıyor faiz ve borç batağına batıyor, bu da ayrı bir dert; çık çıkabilirseniz bu işin içinden..!
Bence;Zengin Yandaş,Muhtaç Vatandaş yaratıldı.Ya sizce?…………
Saygılarımla.
NAİL ÇELEBİ
21.Dönem MHP Trabzon Milletvekili