Yusuf Yazıcı TRABZOSPOR Dergisine konuştu

Trabzonspor’un alt yapısından yetiştirdiği ve bu sezonun en dikkat çeken ismi olan Çaykaralı futbolcusu Yusuf Yazıcı, bordo-mavililerin resmi dergisine açıklamalar yaptı.

İŞTE YUSUF YAZICI İLE YAPILAN ROPÖRTAJIN O BAZI BÖLÜMLERİ: 

Trabzonspor’a seçilmen nasıl oldu?

O zamanlar sekiz yaşındaydım. Pelitli Mahallesinde oturuyorduk. Okulumda; Ayfer Karakullukçu İlköğretim Okulunda, oyuncu seçmeleri yapılıyordu. Antrenörler Salim Doğan ve Salih Tekke’ydi. Seçmelerde maç başlar başlamaz santradan kaleye gittim ve gol attım. 20 saniye geçmişti, belki daha da az. Golü atar atmaz Salih hoca beni dışarıya çıkardı. Ben, seçilemediğimi düşünerek “Niye beni çıkardın” gibisinden ağlamaya başladım. Daha sonra hocam “Oğlum seçildin, ne istiyorsun” dedi. Onu duyduğumda büyük bir mutluluk yaşadım. O şekilde Trabzonspor’a katılmış oldum.

Kendini, “Ben futbolcu oldum” diye değerlendiriyor musun?

Hayır. Hala kendimi altyapıdaki Yusuf Yazıcı gibi görüyorum. İçimde inanılmaz bir futbol açlığı var. Şu anda uzun bir yolun en başındayım. Bu yol zorlu bir yol. Çalışmayı çok seven bir yapım var ve artan bir tempoyla çalışmaya devam ediyorum. Eksiklerimin farkındayım. Sadece saha içi değil, saha dışı çalışmalar da yapıyorum. Zihinsel dayanıklılık da son derece önemli. Eksiklerimi tamamlamak için zamanım ve enerjim var. Karşılaşabileceğim olası tehditlerin farkındayım. Zorluklarla karşılaştığım anda baş edebilmem için hazır ve güçlü olmalıyım.

Sahada rahat bir görüntün var. Bunu nasıl başarıyorsun?

Üzerimde herhangi bir baskı hissetmiyorum. Maçta asla heyecanlanmam. Arkadaşlarım, “Birçok yıldız futbolcuyla oynuyorsun. Çok heyecanlı olmalı” diye soruyorlar. Ama ben asla o düşünceye kapılmıyorum. Neticede onlar da insan. Bu şehir bana güç veriyor. Bu şehre karşı sorumluluğum olduğunu düşünüyorum. Bana emek veren hocalarıma, bana destek olan taraftarlarımıza, bizden sonra bu formayı terletecek şu anda altyapıda mücadele eden kardeşlerimize karşı sorumluluğum var.

Tek aşkım futbol topu.

Tek aşkım her zaman futbol topu oldu. Hayalim futbolcu olmaktı ve bu yolda herhangi bir unsurun beni olumsuz etkilemesini veya ilgimi dağıtmasını istemiyordum.

Peki, eğitim hayatın nasıl gidiyor? 

KTÜ Beden Eğitimi Bölümü ikinci sınıf öğrencisiyim.

Psikolojik destek alıyor musun? 

Futbolda sadece iyi fizik yeterli olmuyor. Ayrıca psikolojik anlamda da iyi durumda olmanız gerekiyor. Bu nedenle profesyonel destek alıyorum. Yaşam koçu ve psikologla görüşüyorum. Ayrıca ailemin desteği var.

Özellikle Olcay Şahan’la birlikte görüyoruz seni. Sana ne gibi katkıları oluyor? 

Olcay ağabeyin bana inanılmaz bir katkısı var. Kaptanımızdan da büyük destek görüyorum; ama genelde Olcay ağabeyin yanındayım. Sanki Allah tarafından gönderildi. Tecrübelerini aktarıyor, beni olumlu anlamda motive ediyor.

Takımın gelecek sezonki hedefleri neler?

Gelecek sezon ise kulübümüzün 50. yılı. Şampiyonluk istiyoruz. Bunu başarabiliriz.

Orta sahada farklı bölgelerde oynayan bir oyuncusun. İdeal mevkiinin hangisi olduğunu düşünüyorsun? 

Futbola sol açık olarak başladım ancak orta sahada oynamak istiyordum. Altyapıdaki hocam Mutlu Dervişoğlu bir gün yanıma gelerek, “Orta sahada mı oynamak istiyorsun?” diye sordu. Sanki Allah söyletti. Çünkü bu isteğimi bir türlü söyleyemiyordum. Ben her zaman topla oynamayı çok istiyordum. Bunu sol açık mevkiinde yapmanız çok zor. Şu anki pozisyonum benim için ideal olanı.

Hedeflerin neler? 

Hedeflerim konusunda çok fazla konuşmayı sevmiyorum. Kısa vadede bu formanın hakkını vermek, şampiyonluk yaşamak, elde edilecek başarılarda pay sahibi olmak istiyorum. Uzun vadede Avrupa’da oynamak isterim tabii ki. Ancak şunu söyleyeyim şu anda sadece yapmam gereken işe odaklanmış durumdayım.

Altyapıdaki potansiyeli bilen bir oyuncu olarak yeni Yusuf’lar bekleyebilir miyiz? 

Benim buraya çıkmam geriden gelenlerin ümitlerinin artmasını sağladı. Çok iyi bir potansiyel var. Yeni Yusuf’ların geleceğini düşünüyorum.

Altyapıda oynadığın dönemde Kaptan Onur’la seremoniye çıkmıştın. Aynı dönemde top toplayıcılığı yaptın. Şimdi onlarla takım arkadaşı oldun. Bu nasıl bir duygu? 

İnanılmaz bir duygu. Bunu yapabildiğim için kendimle gurur duyuyorum.