Kıyafetler (eski ve yeni kadın erkek giyim tarzı):
Çaykara halkının giydiği kıyafetler, ufak tefek farklılıklar olmakla beraber, ister erkeklerin, ister kadınların, isterse genç kız ve delikanlıların olsun genellikle Karadeniz Bölgesinde kullanılan kıyafet biçiminin aynıdır diyebiliriz. Ancak eski kıyafet biçimleri ,yerlerini yeni ve çağdaş kıyafet şekillerine bırakmış sayılır. Tabii istisnalar var. Çok yaşlı erkekler belden aşağı geniş pantolon veya elifiye biçiminde şalvar, dize kadar uzanan cübbevari pardösü, yakasız, bazılarında yakalı gömlek, üstünde yelek, yelekte gümüş köstekli cep saati, başta yünden işlenmiş, sarığı andıran başlık, bere veya takke;takkenin etrafına sarık gibi sarılan abaniye(Abaniye boyuna da sarılır), ayakta yün çorap, üzerinde mest-lastik yahut da bağsız deri ayakkabı(50 sene evvel altı kabaralı, uçları hafif yukarı kalkık deri ayakkabılar çok revaçtaydı. Bunlara Çapula derlerdi. Bu çapulaları yapanlara çapulacı denirdi. Yöremizde ünlü çapulacı Soğanlıdan Kurşunoğlu Muştul ve yine aynı köyden Telakolar çapulacılıkta ve ayakkabıcılıkta yörede çok ün yapmışlardı. Onları Kondulu Kemal Akşi ünlülükte takip etti.)
Çok yaşlı kadınlarda, yöre tabiriyle yani nanagalarda başta “Plesti” denilen siyah işlemeli bir fes, fesin üstünde genellikle desenli ve boro renkli yazma dedikleri başörtüsü ki bütün başı, boynu çevreleyip başın tepesine uçları bağlanır, veya başta fes olmaz, önce ince, siyah bir başörtüsüyle saçlar sarılır. Sonra etrafı oyalı beyaz ve değişik renk ve desende Tokat çemberi ya da düz, desensiz beyaz tülbentle(namaz örtüsü) baş iyice sarılır, boyun ve omuzlar bu örtü ile yarıya kadar örtülmüş olur, belden aşağı, ayak bileklerine kadar uzanan, genellikle divitin ve pazenden dikilmiş, paçalı büzgülü ve lastikli,beli de uçkurlu ya da lastikli geniş şalvar, üstünde, dizin çok aşağısına etekleri uzanan yekpare “fistan” denilen entari, belden yukarı kadın yeleği ya da yünden örülmüş kazak, üstünde yün veya pamuklu hırka,ayaklarda yün çorap, lastik veya deri kadın ayakkabısı. Bu yaşlı kadınlar evlerinden uzak bir yere gidecekleri zaman başlarına peştamal, belden aşağı da oğluk kuşanırlar. Genellikle Çaykara kadınları belden aşağı oğluk ismi verilen bir örtü, belden yukarıya da keşan örterler ya da yün atkı sararlar. Eskiden kadınlarımız bellerine Lahuri denen yün kuşak sararlardı. Yöremizde kadın kıyafeti olarak çarşaf da kullanılmış ve halen de tek tük kullanılmaktadır. (Çarşaf, siyah ipek kumaştan olup, altlı ve üstlü olmak üzere iki parçalı bir örtüdür. Bütün vücudu örter.)
Çaykara halkı bundan 35-40 sene önce iç çamaşırı olarak kendi el emeği kendirden keten yapar, keten olan forodiko isimli bez dokur veya dokutur bu forodikodan altlı üstlü iç çamaşırı diker sağlıklı bir şekilde kış yaz, kadın erkek bu giysiden giyerdi. Şimdi yöremizde kendir tarımı yok. Forodiko bezi de nerde ise tarihe karıştı sayılır. Çünkü Çaykara tarımından kendir ziraatı maalesef kalkmış durumdadır. Osmanlı döneminden evvel, Osmanlı döneminde ve Cumhuriyet devrinde de 35-40 sene evveline kadar Çaykara topraklarında kendir ekiliyor, ürün elde ediliyor ve halkın ihtiyacı karşılanıyordu. Hatta Trabzon Salnamesinde, Osmanlı son dönemlerine yakın bir zamana kadar ihtiyaç fazlası keten bezi doğu illerine ihraç ediliyordu.(30) Eskiden ilçemiz ve köylerinde şal(yün kumaş) da dokunuyor, dışarıya satılıyordu.
Çaykara tarımına yeniden kendir ziraatı kazandırılmalı ve kendirden keten dokuma sanayi yatırımını Çaykara’da gerçekleştirmemiz Çaykara’nın ekonomik yapısına ziyadesiyle güç katar, büyük bir hareketlilik yaşanır.
Yukarıda isimlerinden biraz bahsettiğim keşan ve belden aşağı kuşanılan kalın yollu desenleri olan renk renk oğluklar bütün Trabzon ili ve ilçelerinde kadın kıyafeti olarak kullanıldığı gibi ilçemiz ve köylerinde de kadınlarımız ve kızlarımız tarafından kullanılmaktadır. Belden aşağı fistan üzerinde kuşanılan filtikoz isimli, bazıları ipekten dokunmuş bu oğluklar kadın giyim, kuşamında Trabzon ve ilçelerinin folklorik yapılarının simgelerinden biridir. Bir de fistan üstünde, oğluğun altında bele bağlanan, arkadan ters üçgen görünümü veren, uçlarında da püskülleri bulunan, şaldan dokunmuş renk renk desenler taşıyan kuşaklar eskiden kadınlarımızın kuşandığı, Trabzon ve Çaykara’nın kıyafet folklor ünde ilginç yeri ve önemi olan yerel bir kuşam aracıdır.
Diğer orta yaşlı erkeklerin ve genç delikanlıların kılık ve kıyafetleri çağın gereklerine uygun tarzdadır. Orta yaşlı kadınlarla, genç kız ve gelinlerin kıyafetleri eski giyim kuşam tarzına göre modernleşmiş olup Çaykara halkının köyleri ile birlikte bütün kadınlarının ve kızlarının başları oyalı çember, yazma ve eşarp gibi başörtüleriyle kapalıdır. Evden uzaklaşıldığı zaman mutlaka başa keşan başta olmak üzere peştamal, atkı gibi örtüler çekilir. Yeni kadın giyim kuşam tarzında alttan etek, üstten buluz yahut tayyör, etek, uzağa giderken buluz, tayyör üzerine kaban, manto veya pardösü giyilir.
Kıyafet bölümünde, Çaykara’nın folklorik yapısının önemli bir parçasını oluşturan halk oyunumuz horonun, kaval ve kemençe eşliğinde, düğün, seyir, imece, çayır biçme, yayla ortası gibi şenliklerde kadın-erkek, genç- yaşlı halkımızın büyük bir coşku içinde oynaması esnasında kadınların ve erkeklerin giydikleri giysilerden yani horon kıyafetlerinden kısaca bahsederek bu bölümü bitirelim.
Horonlarda erkek kıyafeti, başlık, aba, yelek, zıpka, gömlek, sabuk(çizme)ve hamailden oluşur. Kadın kıyafetlerinde başörtüsü, fistan, şalvar, peştamal, kuşak, çarık ve renkli çoraplar çoğunluktadır.
Kaynak:Çaykara Müftülüğü ve Çaykara Gazetesinin ortaklaşa düzenledikleri Çaykara’nın Manevi ve Kültürel Değerleri Sempozyumu-1