ÇaykaraDernekpazarıÇaykara KöyleriÇaykara Köyleri HaritasıÇaykara NeredeUzungölÇaykara nedirWhatsApp Link Oluşturma
DOLAR
34,2327
EURO
37,5418
ALTIN
2.882,55
BIST
8.928,22
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
reklam

Kavlatan çığ faciası davasında karar verildi

Kavlatan çığ faciası davasında karar verildi
17.05.2019 16:54
A+
A-

Çaykara’nın Köknar Mahallesi Kavlatan Mevkii’nde 10 Ocak 2015 tarihinde HES tüneli inşaatında jeneratör arızasını gidermek için şantiyeden çığ bölgesine çalışmak üzere giden Nusret Er, Muhammet Işıklı, Özgür Özyürek, Lokman Çelik ve Erhan Aslan adlı işçilerin çığ altında kalarak hayatını kaybetmişti. Yaşanan felaketin ardından taksirle ölüme neden olduğu iddia edilen Hasan K., Kamil Hilmi G., Abdülhamit A., Noman H. ve Burak G. hakkında dava açıldı.

SANIKLARA SON SÖZLERİ SORULDU

Enis Yıldırım’ın haberine göre, Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi görülen davada, cumhuriyet savcısı mütalaasını verdi. Savcının mütalaasının ardından sanıkların savunmaları alındı ve son sözleri soruldu. Haklarındaki suçlamaları kabul etmeyen sanıklar, beratlarını talep etti.

İŞTE O SAVUNMALAR

Şirket sorumlusu Hasan K., “Bilirkişi raporuna itiraz etmiştim, zaten raporda da belirtilmektedir ki, benim şantiye şefi olduğuma dair herhangi bir bilgi belge yoktur. Buna rağmen bilirkişinin şantiye şefi olduğuma ilişkin beyanına dayanılarak bu şekilde kabul edilmem neticesinde kusurlu görülüyorum. En ufak bir inşaatta dahi yazılı belge ile görevlendirilen şantiye şefi mevcuttur. Benim için böyle bir görevlendirme yoktur, şirketteki yetkim vekaletle sınırlandırılmıştır, resmi dairelerde yazışma yapmaya yöneliktir. Olayın olduğu gün de çalışma yoktur, buna ilişkin vefat eden Özgür isimli şahısla diğer işçi arasında tutanak tutulmuştu, ben suçsuzum, beraatimi istiyorum” dedi.

Şantiye şefi bulundurmadığı iddia edilen şirket ortağı Kamil Hilmi G., “Ben suçlamayı kabul etmiyorum, olayla benim herhangi bir ilgim yoktur. İşçilerin orada ne için bulunduğunu kimin onları oraya gönderdiğini dahi bilmiyorum. Şantiyede çalışan 30-35 işçiyi Özgür bey getirmişti. Ben sadece işçiyi ona devretmiştim, benim hiçbir kusurum ve sorumluluğum yoktur. Sadece ismim geçmesi üzerine kusurlu tutuluyorum. Olayda kusuru olan vardır elbette. Bunlar tünelin ağzını çığ bölgesine açanlardır. Bunlar orada gerekli tedbiri almayanlardır ve bu şartlar altında bu işçileri ora getirenlerdir, bu nedenle ben suçsuzum, beraatimi istiyorum” dedi.

Şantiye şefi gibi davranan ve işçileri zorla tamire gönderen Abdülhamit A., “Ben suçlamayı kabul etmiyorum, sadece iş makinelerinin bakımı ile ilgili olarak sorumluluk üstlenmiştim. Şantiye şefi değildim, zaten diplomam da buna elverişli değildir. 1 Ocak günü beni köpek ısırmıştı ve şantiyeden aşağıya inmiştim, sağlık görevlileri bana ‘köpeği de getirmen gerekiyor’ dediler. Ben de bunun üzerine tekrar şantiyeye çıktım. Ancak yollar kapandı, geri dönemedim, benim için de sağlık problemi vardı. Aşı olmam gerekiyordu. Yol kapanınca tüneldekilerle sadece telsiz ile görüştüm, aramızda 1 km civarında mesafe vardı, yolun açılması için ben Kamil beyi aradım, o da Hasan’ın telefonunu verdi, Hasan’ı aradım, bana yolu açma imkanlarının olmadığını söyledi. Karayollarını aradım, onlar da hemen açamayacaklarını söylediler. Ben sadece makine tamir ve bakım için oradaydım. Zaten toplamda 4-5 defa gittim, olaydan önce yemekhanede bana işçiler yeni şantiye şefi sen misin? diye sorduklarında ben hayır cevabı verdim. Buna yetkim de yok diye cevap vermiştim. Kamil bey zaten kendi işini vefat eden Özgür beye devretmişti. İşi Özgür bey yürütüyordu, sonra bize tünelin ağzına çığ geldiğini söylediler. Uzaktan baktığımızda bunu gördük, benim şantiye şefi olmadığım halde orada şantiye şefi olarak nasıl kabul edildiğimi anlayamıyorum, beraatimi istiyorum” dedi.

Güvenlik uzmanı Noman H., “Ben suçlamayı kabul etmiyorum, işveren değilim, sadece iş güvenliği hizmeti veren bir danışmanım, şirkete aylık 2 saatli hizmetim vardı, bunu yapıyordum, görevim bitiyordu, ancak bilirkişi raporları beni kusurlu gösteriyor. Hilmi beyin dediği gibi birbirinin kopyası olan bu raporlar doğru değildir, beraatim istiyorum” dedi. Şirket sahibi Burak G.,’ni yerine son savunmayı avukat yaptı.

ÜÇ SANIĞA HAPİS İKİ SANIĞA PARA CEZASI

Mahkeme, taksirle ölüme neden olma suçundan yargılanan ve asli kusurlu bulunan sanıklar Hasan K., Kamil Hilmi G., Abdülhamit A. hakkında 5’er yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. Tali kusurlu bulunan Burak G. ve Noman H. hakkında ise 3’er yıl 4’er hapis cezası veren mahkeme, sanıkların ekonomik durumu ve pişmanlık duyduğu gerekçesiyle verilen hapis cezasını günlüğü 40 TL’den para cezasına çevirdi. Mahkeme iki sanığın her birini 48 bin TL para cezasına çarptırıldı. Çığ felaketinde ölenlerin yakınları ise hapis cezasının para cezasına çevrilmesine isyan etti.

kaynak: 61saat

ETİKETLER:
Yorumlar
× YASAL UYARI ! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.