Çaykaralı asker ve devlet adamı 12. Genelkurmay Başkanı Türkiye Cumhuriyetinin 5. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ı yakından tanıyanlarla birebir görüşerek kaleme alan Çaykaralı eğitimci, araştırmacı yazar Faik Yeni’nin kaleminden siz değerli okuyucularımızla paylaşacağız.
“CEVDET SUNAY” Kitabının da yazarı olan eğitimci araştırmacı yazar Faik Yeni bu kitabında Cevdet Sunay’ın kısa öz geçmişini anlattıktan sonra Genelkurmay Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı dönemlerindeki iç ve dış olayları konu alır. Özellikle Cumhurbaşkanlığı dönemindeki buhranlı sağ-sol ve hükümet-ordu arasındaki çalkantılı dönemde uzlaştırıcı özelliğiyle dikkatleri üzerinde toplar. Yazar Faik Yeni “Cevdet Sunay” kitabını, İstanbul “Çaykara- Dernekpazarı Vakfı” yararına hazırlamıştı.
Çaykara’nın Ataköy Beldesinden olan Yazar Faik Yeni başta Ders kitapları, Eğitim kitapları ve Biyografiler olmak üzere elliye yakın eseri buluyor. Faik Yeni’nin Yazı Dizisini Çaykara Gazetesi okurları için yayınlıyoruz.
Türkiye Cumhuriyetinin 5. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ın bilinmeyen yönleri (1)
Cevdet Sunay, 1969 yılında İran’ı ziyaret etti. Onuruna verdiği öğle yemeğinde, Türkiye’yi ve Türkleri öven konuşmasının bir bölümünde İran Şahı Rıza Pehlevi şöyle dedi:
“Laiklik belki Türkiye’nin kuruluş yılları için gerekliydi, ama artık bu ülkeyi aynı tonda devam ettirmenizin gerekliliğine inanmıyoruz. Hatta laikliğin tüm İslam âlemine zarar verdiğini gözlüyoruz. Biz, İran’da din adamlarını paraya boğarak bu işi hallettik. Sizin de laikliği bir anayasa kuralı olarak kullanmaktan vazgeçmenizi rica ediyorum.”
Bu konuşmasıyla Rıza Pehlevi, Türkiye’nin iç işlerine karışıyordu. Türk delegasyonunu (Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil, Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri, Türkiye’nin Tahran Büyükelçisi, Dışişleri Bakanlığı Ortadoğu Dairesi Genel Müdürü Fahri Alaçam (konuşmayı nakleden…) şaşırtan bu konuşmaya Cevdet Sunay şöyle cevap verdi:
“Türkiye’deki laiklik ne İslam âlemine ne de Türklere zarar verir. Laiklik din karşıtı bir ilke değildir. Türkiye’nin laiklik ilkesini terk etmesi düşünülemez. Ayrıca, Türk milletinin ayrılmaz bir parçası olan Türk ordusu da bu ilkenin arkasındadır. Samimiyetinize güvenerek, ben de size bir tavsiyede bulunacağım: İran ordusu görebildiğim kadarıyla size bağlıdır. Yarın Allah göstermesin size bir şey olursa bu ordu ertesi gün dağılır. Size içten tavsiyem, bu orduyu bir an önce milletin ordusu haline dönüştürmenizdir.”
Bu ziyaretten on yıl sonra Rıza Pehlevi, İran’ı terk etmek zorunda kaldı. Ordusu dağıldı. Şah’ın paraya boğduğu din adamları, yönetimi ele geçirdi, ordu, Humeyni’nin ordusu oldu.
Devam edecek…
https://www.caykaragazetesi.com/cevdet-sunayin-bilinmeyen-yonleri-2/