1966 yılında kalaycılık yapmak üzere Balıkesir Susurluk civarına gurbete giden Zenolu Osman’ın babasına yazdığı mektubu o yıllara dair çok şey anlatıyor. Telefon, internet ve diğer iletişim imkanlarının olmadığı o yıllarda tek iletişim imkanı mektuptu. Bir mektubun gurbetten memlekete ulaşması da haftaları buluyordu.
Mektupta o yıl Çaykaralı gurbetçi kalaycılar için çok karlı olmadığı anlaşılıyor. Kalaycı Osman mektupta buna sebep olarak rakiplerinin kalaya kurşun karıştırdıklarını, kendilerinin ise haramdan kaçındığı için ve aldıkları aile terbiyesi gereği bunu yapamayacaklarını babasına ifade ediyor.
İşte o 51 yıllık tarihi mektup:
1/2/1966
Canı gönülden kıymetli ve sevgili babacığım. Önce selam ve sevgilerimi yollar hasret ve hürmetle her iki ellerinizden öperim. Beş vakit namazda hayırlı duanı bekleriz. Sıhhat ve afiyette olmanıza Allah’tan her an için duacıyız. Kıymetli babacığım epey zamandan beri sizden mektup alamadım onun için merak etmekteyim ve bu merak etmem bir zaman daha devam edecektir. Sebebi ise buranın işleri tamamen durdu demektir. Onun için Susurluk’a Abdullah’ın babası Yusuf amcama mektup yazdık. Oranın işlerini sorduk o da iş olur gelin diye yazdı. Şimdi biz de Susurluk’a gidiyoruz. İş olursa çalışacağız. İş olmazsa memlekete geleceğim. Bu sene bu memleketin işleri düzelmedi. Sevgili babacığım belki hatırına gelir ki orada olanlar nasıl iş buluyor da siz bulamıyorsunuz. Doğrudur fakat burada ova köylerde hiç kimse iş bulamaz ve bulamıyor. Yalnız Balkan köylerde iş var ve oralara çalışıyorlar. Siz neden çalışmıyorsunuz dersen o da doğru. Yalnız Balkan köylerde fiyat yok kalay pahalı altından çıkılmaz. Belki onlar nasıl çıkıyor da siz çıkamıyorsunuz. Onu da izah edeyim. Onlar hile ile yani kurşun ile iş yapıyorlar. Helal haram demiyorlar. Biz ise az olsun öz olsun helalinden olsun diyoruz. Haramı asla istemeyiz ve istemiyoruz. İşte onun için onlar çalışıyor biz çalışamıyoruz. Tabiki bu gibi vicdan ve karakterimiz aile terbiyemizden ileri gelmektedir. Başta sizler kabul etmezsiniz ve ondan sonra da bizler kabul etmeyiz. Sevgili babacığım merak etmeyin kısmetimiz ne ise onu bulacağız. Kısmetten fazla zaten olmaz. Hele borcu keseriz. Yeter ki Cenabu Allah cümlemize vücut sağlığı versin amin. Sağlık başta gelir. Sağlık olmayınca hiç bir şey olmaz. Sevgili babacığım şimdilik bu kadarla nihayet verirken büyük anneme ve anneme selam eder hürmetle ellerinden öper dualarını bekler iyi olmalarını Allah’tan dilerim. Kardeşlerime selam eder iyi günler dilerim. Komşulara selam ederim. Tekrar selam eder hürmetle ellerinizden öper sıhhat ve afiyette olmanızı Allah’dan dilerim. Abdullah’a da selam eder ellerinizden öper.
Son yazan oğlunuz Osman
( Mektubu yazan Osman Altunbaş kalaycılık için gittiği ve sonra yerleştiği Susurluk’ta önceki yıl vefat etti)
Kaynak: Bestami Koçin
Bu yazıda ismi geçen ve geçen yıl vefat eden Osman Altunbaş yazıda bahsettiğiniz kişi olmamalı tarihlerde hata var admin 0 542 407 5202
Bizim dedemizde kalaycılık yapmak icin caykaradan erzincana gitmiş
Bu mektup ZENO nun geçmişinde ( ASROMACI ) Kalaycı GURBETCİLERİN kanını emen TEFECİ bezirganları yazmama fırsat oldu……….. Şimdi O Tefeci bezirganlardan SAĞ kalan belki bir iki kişi vardır. Ne varki kanını emdikleri İNSAN ların çoğu 60 lı yaşlarını devirmiş ve yaşıyorlar……..KALAYCILIĞA gidenler sermayeleri olmadığı için KÖYDEKİ TEFECİ BEZİRGANLAR dan borca kilo ile KALAY alırlar ve aldıkları KALAYA KALAY üzerinden FAİZ öderlerdi…..Mektuptaki GURBETCİDE bu sebeple fiyatı yüksek tutmaktaydı. KURŞUN ile yapılan kalay zaten KALAY yapmazdı. Kapları sadece parlatır. İlk kullanımdan sonrada SİM SİYAH hale getirirdi. Bunu BAKIR eşyaları olan köylülerde zaten bilirdi. O nedenlede BAKIRLARINI Trabzonlu KALAYCILARA verirlerdi……Ödemelerinide HARMAN veresiyesi üzerine yaparlardı…. Bir çok köylümüz Bu Veresiyeleri toplamak için gitmiş ve gittiği BELDELERDE evlenmiş ve geri bir dahada dönmemiştir. ………TEFECİ BEZİRGANLARA Dönersek onların bir çoğu Bu FAİZ Paraları ile HAC ca gitmiş CAMİ yaptırmış. BÜYÜK ŞEHİRLERDE Arsa kapatmış. Kendileri nasıl KALAY faizi ile geçinmişse çocuklarıda O GAYRİMENKULLERİN KİRA ( FAİZ ) Paraları ile geçimlerini devam ettirmekteler. HAC ca gitmekteler, NAMAZ larınıda kılmaktadırlar. Ne varki O imkanları BABALArından HELAL bir şekilde kaldığını sanmaktalar. Gerçekte ise SERVETLERİNDE Yukardaki mektubu yazan köylümüzün ALIN TERİ vardır….Yerlerinde olsam bu vesile ile BABAM kimlerin kanını emdi ise onların çocuklarından HELALLİK alır ve BABAMI kurtarırdım. Bu R A M A Z A N gününde.