Son yıllarda halkın üzerine korku salan kene vakalarının bir örneği de Çaykara’da yaşandı. Geçtiğimiz günlerde bacağını kene ısıran Ataköylü İsmet İyi Of Devlet Hastanesine kaldırıldı.
Çaykara’da kıraathanede otururken bacağında sızı hisseden İsmet İyi dizinin altına bir kenenin yapıştığını görünce keneyi eliyle çekip çıkardı. Çevredekilerin kenenin Kırım Kongo türü olabileceğini hatırlatmaları üzerine ambulansla Of Devlet Hastanesine kalldırılan İsmet İyi’den burada yapılan müdahale ile kenenin bacakta kalan kısmı alındı. Ayakta tedavi edilen İyi’nin durumunun iyi olduğu öğrenildi.
Kene Isırınca Ne Yapmalı?
Son yıllarda daha sıkça duyulmaya başlayan, bahar-yaz
dönemlerinde artış gösteren ve ağırlıklı olarak keneler
aracılığıyla bulaşan virütik bir hastalıktır. İlk olarak
1944 yılında
Kırım‘da, sonra 1956 yılında
Kongo‘da tanımlanmış ve sonra aynı hastalık olduğu
anlaşılmıştır.
Keneler,
kan emerek beslendikleri için hemen tüm yabani ve evcil
hayvanların (inek, koyun, köpek, kemiriciler, yerde beslenen
kuşlar vb.) üzerinde bulunabilir ve bu hayvanlardan insana
geçebilirler. Ayrıca, çalılık ve yeşil, yüksek otlu
alanlarda bulunan keneler, beslenmek için doğrudan insanlara
da geçip ısırabilirler. Bu nedenle daha çok kırsal
bölgelerde ve hayvancılıkla uğraşan kişilerde görülmekle
birlikte kentsel alanlardaki uygun ortamlarda da
bulunabilirler.
Virüs ile bulaşmış keneler,
kan emişini tamamladıktan sonra ayrılırken bir sıvı
salgılarlar.
Virüs genellikle bu sıvı ile bulaşır.
Kan emdikleri ve
virüsü bulaştırdıkları tüm canlılar
hasta olabilir fakat hastalık genellikle hayvanlarda
hafif ve bulgusuz seyreder. Bu nedenle daha az görülmekle
birlikte
hasta hayvanların salgıları ve kanları aracılığıyla da
hastalık bulaşabilir.
Kenelerin
kan emişi genellikle uzun bir süreçtir.
Sinekler gibi hemen sokup kısa sürede
kan emişini bırakmazlar.
Kan emmeye başlayan
kene, ağız kısmındaki hortumunu cilt içine sokar ve
doyuncaya kadar çıkartmaz. Bu hortum, geri çıkışı engellemek
için çıkıntılar içerdiğinden kolay çıkmaz. Bu nedenle keneyi
çıkartmak için zorlamamak gerekir. Çok zorlandığında
sıvıyı erken salgılayıp
virüsü bulaştırabilir veya boru kısmı koparak cilt
içinde kalabilir. Ayrıca, zorlama kenenin patlayarak enfekte
sıvı ve
kanının cildimizdeki çiziklerden ya da gözümüze
sıçrayarak bulaşmasına yol açabilir. Bu nedenle vücuda
yapışık
kene görüldüğünde bir cımbızla ağız kısmından tutularak
yavaşça sağa-sola oynatılıp bir vida gibi çıkartılmaya
çalışmalı ya da bir sağlık kurumuna başvurularak
çıkartılması sağlanmalıdır.
Hastalık oluşması ve bulguları:
Hastalık genellikle
kene ısırığı ile
virüsün bulaşmasından 1-3 gün sonra ortaya çıkar. Bu
süre en fazla 9 güne kadar uzayabilir.
Hasta hayvanın
kan ve vücut
sıvıları bulaşmış ise bu durumda hastalığın ortaya
çıkışı 13 güne kadar uzayabilmektedir.
Ateş, kırıklık, baş ağrısı,
halsizlik, aşırı duyarlılık,
kol,
bacak ve sırtta şiddetli ağrı ve belirgin iştahsızlık
bulguları ile başlar. Bazen
kusma, karın ağrısı ve ishal olabilir.
İlk günlerde yüz ve göğüste küçük cilt altı kanamaları,
gözlerde kızarıklık, gövde,
kol ve bacaklarda bir yere çarpmış gibi cilt altı
kanamalar oluşabilir.
Burun kanaması, kanlı
kusma, kanlı
dışkılama, kanlı
idrar görülebilir. Vajinal kanamaya da rastlanabilir.
Ağır olgularda
hepatit,
karaciğer,
böbrek,
akciğer yetmezlikleri oluşabilir.
Tedavi: Diğer çoğu
virüs hastalıklarında olduğu gibi bu hastalığın da
doğrudan bir tedavisi ve etkili bir ilacı olmayıp daha çok
destek tedavisi ve bulguları gidermeye yönelik tedaviler ve
bazı antivirütik ilaçlar uygulanmaktadır.
Erken dönemde başlanılan destek tedavi daha başarılı sonuç
vermektedir. Geç başlanılan tedavi ve ağır seyredebilen
hastalık öldürücü olabilmektedir.
Hastalığa karşı aşı çalışması yürütülmekle birlikte henüz
koruyucu bir aşı geliştirilememiştir.
Korunma:
Hastalık, kenelerin sokması sonrası salgıladıkları
sıvıyla, kenelerin çıkartılırken ezilmesi sonucu çıkan
sıvı ve
kanıyla veya
kene sokması sonucu
virüsü alıp
hasta olmuş hayvanların
kan ve salgıları ile bulaşabilmektedir. Bu nedenle:
Mera ve meskenlerde yerleşik keneler
kan emerek beslenirler. Hayvanları kenelerden uzak
tutarak kenelerin yayılmaları engellenmelidir.
Yeşil ve piknik alanlarına gidildiğinde (su kenarları,
otlaklar, çalılık ve yüksek otlu alanlar) uzun giysiler
giymeli, bacakları açıkta bırakmamalı, paçalar çorap içine
konulup kenenin vücuda ulaşması zorlaştırılmalıdır. Dönüşte
tüm vücut kontrol edilip yapışık
kene olup olmadığına bakılmalıdır.
Yeşil alanlara giderken böcek kaçırıcı sıvı ve
jeller cilde sürülebilir veya giysilere emdirilebilir.
Bu maddelerin az da olsa sağlık
sakıncaları olduğu dikkate alınmalıdır. Hayvan besliyorsanız
hayvanlarınızı dolaştırırken onlara da bu
sıvılardan sürebilirsiniz.
Vücuda yapışık
kene tespit edildiğinde keneyi çıkartmak için fazla
zorlamamalı, halk arasında yaygın olduğu şekliyle sigara
veya kibritle yakma, kenenin üzerine kolonya, alkol veya
diğer kimyasal maddeler uygulanmamalıdır. Bu maddeler
kenenin daha erken aşamada kusmasına ve enfekte
sıvıyı vücudumuza salgılamasına neden olabilir.
Vücuda yapışık
kene tespit edildiğinde eldiven takarak ve bir cımbız
ile
kene vücuda yapışık ağız kısmından tutularak yavaşça
sağa-sola sallanarak bir vida gibi çıkartılmalı veya bir
sağlık kurumuna başvurularak çıkartılması sağlanmalıdır.
Hasta kişiler ile temasta vücut
sıvıları aracılığıyla bulaşma olabileceği
unutulmamalıdır.
Artık piknik yapmak da riskli hale geldi.
Kenelerle karşılaşmamanız dileğiyle,
Dr. Murat FIRAT
Halk Sağlığı
Uzmanı