Geçmişten günümüze kadar ülkemizin her alanda kalkınmasına katkı sağlayan, coğrafya açısından küçük yetiştirdiği değerler açısından büyük bir ilçe Çaykara.
Coğrafyasına inat yetiştirmiş olduğu beyin gücünden hep söz edildi. Daha da edilecek. Zira eğitim geleneğini geçmişten günümüze kadar taşımız bir ilçemiz.
Ancak, yerel kültürü ile ilgili görsel ve yazınsal anlamda beklenen (en azından benim beklediğim kadar) ciddi çalışmaların yeteri düzeyde olmadığını düşünüyorum. Gerçi son yıllarda geçmişe oranla bu tür yayınların- basımlarım var olduğunu görüyor, takdirle karşılıyor ve teşekkür ediyorum. Her birinin eline emeğine sağlık. Lakin geçmişte bahsettiğin çalışmaların ol(a)mamasın çok çeşitli nedenleri var. Ancak her nedense özellikle yazılı olarak yöre kültürünü yansıtacak (süreli yayın)lar olarak hayatına başlayan yöresel gazete ve dergiler, bir süre sonra yayın hayatlarını hüzünle noktalanmış oldular. Bu vesile ile bu yayınlarda tamamen gönüllü olarak (yerelinin-yöresinin) kültür elçiliği vazifesini üstlenerek çaba sarf edenleri şükran ve minnetle anıyorum. Ölenlere rahmet yaşayanlara da sağlık ve afiyet diliyorum. Bu alanda derli-toplu, düzenli çalışmaların yapılıp, bir şekilde tüm Çaykaralılara ulaşacak eser(ler)in hazırlanmasını ümit ediyorum. Böyle faydalı ve güzel bir işe kalkışacak olan kardeşlerimize de karınca kararınca elimizden gelen yardımı esirgemeyeceğimi bildirmek istiyorum.
Bu Bağlamda;
Özellikle Çaykaramızın görsel-yazınsal-sözlü hafızası için elinde geçmişimize ait dergi-gazete, folklorik materyal, araştırma, fotoğraf gibi verileri olan varsa, lütfen onları koruma altına alsın. Dijital ortamları artık bilmeyen kullanmayan yok nerdeyse. Gelecek nesiler adına önemli olacak bu hassasiyeti her Çaykaralının göstermesi gerektiğini düşünüyorum. Bu pencereden baktığımızda; Bölgemizin görsel hafızası için merhum Numan Bakkaloğlu’nun yanı sıra Ferhat Yıldız, Yusuf Başoğlu’nun arşivleri hazine değerinde. Bir de tabi Çaykara Gazetesinin önemli iki emektarı Ali Kemal Sevinç ile Sami Ayan gibi, hakeza son zamanlarda elinden fotoğraf makinesi düşmeyen Ali Rıza Altınsoy ağabeylerimizin arşivleri de çok önemlidir. Bir de ismini bilmediğimiz burada da sayamayacağımız bir çok Çaykaralının elinde bulunan materyaller inşallah kayıt altına alınıp gün yüzüne çıkar.
Aslında bu yazıyı kaleme almama sebep olan, köydeki kütüphanemi düzenlerken elime aldığım ve onula adeta zaman tüneline girdiğim, dijital ortamda sizinle paylaşmak istediğim , 1992 Tarihli ‘Yeni Çaykara Bülteni’ oldu. Daha önce de buna benzer bir haber çalışmasıyla 1982 Yılına ait bir ‘Çaykara Bülteni’ dergisini haber yaparak aynı zamanda da görsel olarak, çaykaragazetesi sayfasında değerli okurlarımızla paylaşmıştım.
Bu seferde arşivimde bulunan 1992 Yılında, 3 aylık periyotlarda (Ağustos-Eylül-Ekim) sayısı olarak yayınlanmış olan ‘Yeni Çaykara Bülteni’ni sizlerle paylaşmak istedim.
“Yeni Çaykara Bülteni” Çaykara Kaymakamlığı adına yine dönemin Kaymakamı Halil Kalabalık başkanlığında; Mehmet Çevik, Mevlüt Aydın, Ahmet Topal, Hasan Serencam, Nuran Çeliksümer, ve İbrahim Gültekin gibi geneli eğitimci olan bir yayın kurulu tarafından hazırlandı.
Dergi içeriği ağırlıklı olarak, Çaykaranın eğitim seviyesinin bu günlere gelmesine büyük katkıları olan ve o günün eğitimcilerinin kaleme aldığı yazılardan oluşmuştu. Ayrıca şiirler ve fotoğraflarla desteklenen dergi ilçeden haberlerle okuyucularının karşısına çıkmıştı.
Kapak Resminde Bir Yayla Şenliği ve Yöresel Kıyafet Olan Keşanlı Kadınlar
Derginin başında; 1987 Yılında yayına başlayan ve çeşitli sebeplerle ara verilen “Çaykara Bülteni” dergisinin ‘yeni bir ruh ve heyecanla’ tekrar okuyucuları ile buluştuğu ifade edilmişti. Bununla beraber “Yeni Çaykara Bülteni’ içeriğini şu şekilde sıralamıştı. “Çaykara İlçesinin tarihi sosyal ve iktisadi yönüyle, turizm potansiyeliyle folkloru ve mizahi ile yakinen ilgilenmeyi, problemleri ve yapılan hizmetleri hemşehrilerimize duyurmayı amaç edinen bültenimizle, “ Çaykaralıyım” diyen herkesle birleşmeyi, kaynaşmayı bekliyoruz”
İlçede hizmet veren kurumların faaliyetlerinin de yayınlandığı dergide en dikkat çeken haberlerden biri, Kaymakam Halil Kalabalığın Sultan Murat’ta kayak tesislerinin yapılması gerektiğini ifade etmesi ve bu konuda 6 ay gibi bir çalışma yaptığı. Diğer ilginç haber de, bu gün İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü binasının olduğu yerde, uzun yıllar halk eğitim merkezi olarak hizmet veren binanın kışın ağır şartlarına dayanamayarak çökmesi oldu.
Kullanınılan fotoğraflarda da dikkat çeken ayrıntı, özellikle Uzungöl gibi Ataköy, Ulucami ve Çaykara’da nerde ise hiç betonlaşmanın olmadığı.
15. Sayısında 32 Sayfadan oluşan bu dergi o günün şartlarına göre pahalı sayılabilecek kuşe kağıdında ve 3 sayfası hariç renkli olarak basılan bir dergi oldu.
Yeni Çaykara Bültenin Logosu
Tabi ilginç olan başka bir şey daha, 1992 de bir yıllık dergi fiyatı [rakamı] 80.000 TL (TL den henüz sıfırlar atılmamıştı) ile bu gün yeni bir otomobil alınabilmesi.
Şöyleki;
Abone Şartları
3 Aylık (1 Sayı) 20.000 TL
6 Aylık (2 Sayı) 40.000 TL
Yıllık ( 4 Sayı ) 80.000 TL
Doksanlı yılların Çaykara’sını hatırlamak ve tanımak adına önemli bir yazılı kaynak olarak günümüze kadar ulaşmış. Dergide emeği geçen ve ahirete irtihal edenlere rahmet, hayatta olanlara sağlık diliyoruz. Dergiyi daha detaylı incelemek ve Çaykaranın doksanlı yılların zaman tüneline bir yolculuk yapmak isterseniz, taranmış sayfalarını bilgisayarınıza indirip veya fotoğrafın üstüne tıklayıp daha yakından inceleyebilirsiniz.
Son söz olarak.
“Söz Uçar, Yazı ve Fotoğraf Kalır.”
Saygılarımla…
Fahrettin Kurşun
25/10/2017 İstanbul