YEŞİL ÇAY: Çeşitli kanser türlerinde ve kalp hastalıklarında koruyucu etkisi vardır. Metabolizmayı canlandırdığı için özellikle diyet programlarında çok etkili olup, yağların yakılmasına yardımcı olur. Zihinsel ve bedensel performansı arttırır. Kolesterolü azaltır, damarları güçlendirici etkisi vardır. Cildi güzelleştirici ve koruyu özellikleri vardır. Yemeklerden sonra rezeneyle beraber içilirse sindirime yardımcı olur. İçerisinde bulunan antioksidan maddelerin Alzheimer’e neden olan etkenleri ortadan kaldırdığı da biliniyor. İçeriğinde bulunan florür sayesinde diş çürümelerini önler.
SİYAH ÇAY: Yeni demlenmiş taze çay içmek (fazla içmemek şartıyla) uyku kaçırıcı özelliği vardır, sinirleri teskin eder, idrar söktürür, iştah açar, nefes darlığına faydası vardır, susuzluğu giderir, bedeni ve zihni yorgunluğu giderir, mide tembelliğini giderir, ishal ve dizanteriyi keser, damar kireçlenmesini önler, kan kanserine faydalıdır, kalbi güçlendirir, damar sertliğine faydalıdır, guatr, nefrit, kolera ve bağırsak hastalıklarında koruyucu ve tedavi edici etkisi vardır. NOT: Günde 5-6 bardaktan fazla çay içmeyiniz, bayat çay kesinlikle içmeyiniz. Fazla içilen (özellikle demli) çay, mide yanması, uykusuzluk, sinir zafiyeti, kabızlık, tansiyon ve el-ayak titremesi yapar. Çayı zararlarının telafisi için mutlaka çaya bir-iki damla limon sıkınız.
MISIR PÜSKÜLÜ: Önemli bir idrar söktürücüdür. Ödem dışında idrar yolu enfeksiyonlarında yararlıdır. Sinirleri yatıştırıcı olarak da kullanılır. Alalık ve Vitiligo da etkilidir. Birkaç dakika kaynatılıp, birkaç dakika demlenmesi yeterlidir.Mısır püskülü, maydanoz ile beraber kaynatılıp balla tatlandırılarak içilmeye devam edilirse böbrek kumlarını döker.
MISIR: İçerisinde yüksek miktarda bulunan karbonhidrat, kişinin enerji seviyesini yükseltir. Göze kuvvet verir. Cilt sağlığında çok faydalıdır. Mısır haşlanarak yenirse, beyin yorgunluğuna ve iktidarsızlığa iyi gelir. Ala hastalığına (deriye renk veren hücrelerin ölümü, Vitiligo) karşı çok güçlü bir önleyicidir. Mısırı en iyi tüketme şekli, haşlanarak yenmesidir. İçeriğinde bulunan A vitamini göze kuvvet verir. Mısır özü yağı kolesterol ve damar sertliğine faydalıdır. Gastrit ve ishal de bolca mısır tüketilmelidir.
LAHANA: Çiğ olarak yenilen lahana göğsü yumuşatır, öksürüğü söktürür. Sindirimi kolaydır. Kanı temizler, bol alyuvar yapımını sağladığı için kansızlığa birebirdir. Lahananın tabii hali ve yaprakları itibariyle mide ve bağırsak kanserlerine ve kemoterapi ve radyoterapiden sonra kür olarak kullanılması halinde bedende biriken toksinlerin atılmasına yardımcı olur. Sarılık ve safra kesesi hastalıklarına iyi gelir. Bolca taze lahana yemek ses kısıklığına iyi gelir. Şeker ve romatizma hastaları için de çok faydalı olduğu bilinen lahana, bol arsenik, kükürt ve vitaminleri ile kanı temizleyip cildi güzelleştirir. Bol idrar söktürür, vücuttaki suyu ve zehirli maddeleri idrarla dışarı atar. Sadece lahana çeşitlerinde bulunan U vitamini, mide ve bağırsakların iç yüzeyini korur ve oralardaki yaraların iyileşmesini sağlar. Mide ülseri, reflü ve gaz oluşumunu engellemek için iki yumruk büyüklüğünde patatesle beraber yarım kilo tabii lahana çiğ olarak suyu sıkılır ve her sabah aç karnına iki bardak yudum yudum içilir, üç hafta devam edilir. (Bu süre zarfında hayvansal ve konsantre gıdalar tüketilmez. Denenmiş ve tecrübe edilmiştir.) Yaşlanmayı önleyici ve kalp krizine karşı koruyan bir mineral kabul edilen selenyum kaynağıdır. Zayıflama ve selülit giderme kürü uygulaması için, lahananın tabii yeşilimsi ana yapraklarından beş adet iki avuç büyüklüğünde olanları, bir litre suda yaklaşık 5-7 dakika haşlanır, bu su aç karnına gün içerisinde tüketilir, üç ay (üç hafta tamamlanınca bir hafta ara verilip ardından üç haftalık kür yine uygulanır) devam edilir. Bağırsak ve mide kanseri için, mevsiminde, tabii ortamda yetiştirilmiş büyük yapraklı lahanaların haşlanarak kür halinde üç hafta boyunca içilmesi, kürler arasında bir hafta ara verilmesi önerilir. Karalahana kaynatılıp balla tatlandırılarak içilirse anne sütünü arttırır. Lahana suyu buruna çekilirse burun tıkanıklıklarını geçirir, baş ağrılarına faydalıdır. NOT: Guatr hastası olanlar lahanayı çok fazla tüketmemelidir.
Hazırlayan Hüseyin Deryal