Bir süredir gazetemizde yayınladığımız HES(Hidro Elektrik Santralleri) ile ilgili haberler üzerine gazetemizin ‘HES düşmanı’ old uğu yönünde eleştiriler geliyor. Bu nedenle HES’lere bakışımız hakkında bir açıklama yapma gereği duyduk.
Bilindiği gibi internet üzerinden yayın yapan Çaykara Gazetesi yaklaşık sekiz yıldır Çaykara ve Çaykaralılara hizmet vermektedir. Yayın ilkelerimizin başında da hiçbir kişi, grup ya da zümrenin lehinde ve aleyhinde olacak şekilde yayın yapmamak vardır. Yaptığımız her haberde de cevap hakkına sonuna kadar saygılıyız. Cevap hakkı doğan hiçbir konuda bu hakkı kullandırmadığımızı da kimse iddia edemez. Amacımız sadece Çaykaralılara hizmet, motivasyonumuz Çaykara’ya olan sevdamızdır. Sitemizin ya da yöneticilerinin Çaykara’ya hizmet dışında hiçbir amaçları yoktur. Bu hizmet karşılığında hiç kimseden maddi, manevi, siyasi vs bir beklentileri de yoktur. Tek beklentileri Çaykara’ya daha çok hizmet gelmesi, Çaykara’nın sorunlarının duyurulması ve en kısa yoldan çözülmesi ve Çaykaralıların mutluluğudur.
HES konusuna gelince; Zaman zaman Çaykara’da yapılmakta olan HES’lerle ilgili yayınlarımız oldu. HES tecrübesini daha önce yaşayanların kaygılarını dile getirdiğimiz ve çevremizde yaşanan HES örneklerinden olumsuz görüntüler yayınladığımız oldu. Biz de ülkemizin enerjiye olan ihtiyacının farkındayız. Bunun karşılanması için yapılan çalışmaları da son derece saygıyla karşılıyor ve destekliyoruz. Bu manada HES’lerle ilgili olumlu haberlerimiz de oldu. Mesela Çaykaranın ilk HES’i olan Çamlıkaya HES’i tanıtan bir yayınımız var. Ancak bu demek değildir ki her HES’i kayıtsız şartsız destekleyeceğiz. Sonuçta HES’ler ticari birer kuruluştur. Amaçları kar elde etmektir. HES’leri inşa edenler üklemizi bizden daha fazla sevdikleri için değil kar elde ettikleri için kurmaktadırlar. Bizim hiç kimsenin kar elde etmesine bir diyeceğimiz de yoktur. Sermaye düşmanı da değiliz. Enerji elde etmenin tek yolunun HES olmadığını da biliyoruz. Ayrıcayaşadığımız yere ait kaygılarımızı da kimse sorgulamamalıdır. Hayatında bu vadiyi görmeyenlerin bu vadiye bizim hassasiyetimizle bakması mümkün değildir. Yapmak istediğimiz doğaya zarar verilmesinin önüne geçmek ve gelişi güzel yapılarak doğa tahribatına neden olan HES’lere dikkat çekmektir.
Son on yılda hızla turizm açısından gelişen, yayla ve mazralarıyla cazibe merkezi olan; bu cazibesini iklim ve bitki örtüsünden alan Çaykaramızda doğayı tahrip edercesine yapılan çalışmaları sorgulamakta Çaykara’ya olan sevdamızın bir gereğidir. Bu gün HES’lerden kişisel ya da ticari menfaat sağlayanlar olabilir. Bunlar bizim haberlerimizi kendi menfaatleri açısından zararlı da bulabilir. Ancak bizim hiçbir menfaat gözetmeden sadece vatanımızı, doğup büyüdüğümüz toprakları, hatıralarımızla örülmüş bu yerleri sevmenin ve buralara karşı hassas olmanın ötesinde bir hesabımız yoktur. Kişisel çıkarlarından başka bir şey düşünmeyenlerin bunu anlamasını beklemiyoruz. Bizim haberlerimiz ve uyarılarımızla da bir şeyin değişmeyeceğini iyi biliyoruz. Sonuçta bizim dünya sermayeleriyle mücadele edecek halimiz de gücümüz de yoktur. Yaptığımız, yarın yaşanmayacak hale gelmesi muhtemel Çaykaramızda bazı sorunlara işaret etmek ve en azından vicdani sorumluluğumuzu yerine getirmektir. Bu nedenle endişelendiğimiz konuları cevaplayacak her kimse soru olarak yöneltiyoruz. Bu konularda ikna olmak güvencede olmak istiyoruz.
-Çaykara ve Solaklı Vadisinde kurulacak 22 HES Türkiye enerjisinin ne kadarını karşılıyor?
-Kurulmakta olan HES’lerin çevreye manyetik etki yapacağı ve kanser başta olmak üzere hastalıklara neden olabileceği doğru mudur?
-HES’ler için köylerin altından geçecek tünellerde yer altı sularının yollarının değişmesi ve köylerin susuz kalacak olduğu iddiaları doğru mudur?
-Açılan tünellerden çıkan malzeme nereye dökülmektedir? Dere yataklarında biriken malzemeler 2005 yılında yaşanan selin tekrarlanması durumunda tehlike oluşturmayacak mı? Bunun önlemi alınıyor mu?
-HES’ler dolayısıyla ne kadar ağaç kesilmektedir?
-Kurulmakta olan HES’lerin ne kadarı yerli ne kadarı yabancı sermayeye aittir?(Zira enerjiyi dışarıdan aldığımız gerekçe gösteriliyor)
-HES’ler tamamlandıktan sonra kaç kişiye istihdam sağlayacaktır?
-Çoğu yerinde tünele alınacak olan Solaklı deresine bırakılacak yüzde on oranındaki can suyu doğa ve bitki örtüsünün muhafazası için yeterli olacak mıdır? Hatta iklim değişimine neden olacak mıdır?
Yaptığımız sadece ve sadece kaygılarımızı dile getirmektir. Bölgeye ve bölge insanına faydası olacaksa başımız gözümüz üstüne. Ancak yaşadığımız toprakların elimizden gitmesine, yaşam alanlarımızın tahrip edilmesine gönlümüz razı olmuyor.
Bir önerimiz var. Çaykara’nın tamamı(Uzungöl dahil) HES bölgesi ilan edilsin ve burada yaşayanlar topluca başka bir yere iskan edilsin. Eğer Çaykara ve Solaklı Vadisi Türkiye enerjisi için bu kadar hayati önem taşıyorsa buna değer.