Civcivden büyük, tavuktan küçük bir canlının adıdır ferik. Argoda, “Ferik ferik ne gezersin? Ferik ferik ne dolanırsın? Ferik ferik ne ararsın?” diye kullanılıyor ne hikmetse!
Ferik’in önüne “Tele”yi koydunuz mu, olur “Teleferik”. O da; iki istasyon arasında kurulmuş havai hat ve buna bağlı kabinlerle çalışan, yolcu veya yük taşımak için kullanılan nakil sistemidir.
Türkiye bu araçla 1963’te Bursa’da tanıştı. O günden bu yana bölgemizde de teleferik gündeme oturdu.
Trabzon’da; Boztepe’ye, Hıdırnebi’ye, Uzungöl’e bilimum yükseltilere teleferik hayal edildi. En ciddi, biraz da mizahi ilk adımı Niyazi Sürmen attı. Eski püskü bir teleferik sökülerek Trabzon’a getirildi. Proje geliştirildi(!). Niyazi Sürmen seçimi kaybetti, teleferik hurdaya çıktı. Bir önceki CHP’li Belediye Başkanı Volkan Canalioğlu sattı. Mahkemelik oldu, teleferik durdu.
Rize’de önce Kale’ye, sonra Anzer’e teleferik her siyasetçinin vaatleri içinde yer aldı ama temel atılmadı!
Kafkasör’e teleferik yapılsa, Cankurtaran da unutulmasa… diye Artvin bekledi durdu.
Gümüşhane’de, Süleymaniye’den şehir merkezine teleferik her şehirlinin hayali hayal olarak kaldı.
İlçelerde de benzer projeler hep vardı;
Sürmene’de Zarha’ya,
Akçaabat’ta Orta Mahalle’ye,
Hopa’da Ciha’ya,
Tonya’da Sis Dağı’na,
Çaykara’da Sultan Murat’a…
Ne yazık ki, 1963 yılında teleferikle tanışan Türkiye’nin bu coğrafyasında kedimiz oldu(!) ama bir teleferiğimiz hiç olmadı.
Şimdi Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık Uzungöl’e teleferik müjdesi verdi. Ben o müjdeyi duyunca, coğrafyamızın teleferikle ilgili öyküsü aklıma geldi.
Bu konuda en gerçekçi ve ciddi adım Ordu’da atıldı. Ama milletin de sigortası attı. Yapılmasın, yapılırsa hattı bozulmasın, bozulursa, havada asılı kalmasın(!) diye de fikirler ortaya atıldı.
Teleferik, Uzungöl için hayati bir proje.
1963’ten bu yana teleferiği dört gözle bekliyoruz.
Ya bunu yapalım ya da yapılmamak üzere gündemimizden kaldıralım.