ÇaykaraDernekpazarıÇaykara KöyleriÇaykara Köyleri HaritasıÇaykara NeredeUzungölÇaykara nedirWhatsApp Link Oluşturma
DOLAR
38,8495
EURO
43,7171
ALTIN
4.038,33
BIST
9.668,36
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
reklam

Geç Kalmış Bir Okşayış: Sevginin Sessiz İfadesi

1967 yılında Çaykara Ulucami Mahallesi’nde doğdum. İlkokulu Ulucami’de, orta ve lise eğitimimi ise Çaykara’da tamamlayarak 1984 yılında mezun oldum. 1985’te İstanbul’da ticaretle uğraştıktan sonra 1989-1991 yıllarında askerlik görevimi yerine getirdim. 1993 Mayıs ayından bu yana Almanya’nın Mannheim şehrinde yaşıyor, memleketim Trabzon, Çaykara ve köyüme olan sevgimi her daim kalbimde hissediyorum.
12.12.2024 22:05
A+
A-
Bu Cuma namazını Eyüp Sultan Camii’nde kılmak nasip oldu. O gün Eyüp İlçe Emniyet Müdürünün babası vefat etmişti; müftümüz vaaz vermek için çıktı minbere. Vaazında anne-babadan bahsedip, hayattan kendi yaşanmış hikâyelerinden örnekler verdi.
Müftü bey, “95 yaşındaki babamın dizlerine başımı koyarım; başımı okşar, öylesine huzur dolarım ki, içim bir başka ferahlar,” dediğinde, hissettiklerini düşündüm.
Ben hiç babamın dizlerine başımı koyamadım.
58 yaşındayım ama böyle bir an yaşamadım. Babamın başımı okşadığını bile hatırlamıyorum, Anam için de aynı şey geçerli; aslında Karadeniz’de bu iş biraz böyledir… Pek kimse sevgisini göstermeyi, içini açmayı bilmez, belli etmez, edemez.
Cuma günü, belki o eksiği tamamlayabilirim diye düşündüm.
Babam yaşamıyordu, 23 yıl evvel bu dünyadan göçüp gitti, bari anamla bunu deneyimleyeyim dedim.
Biraz çekinerek, biraz gülümseyerek “Ana,” dedim, “başımı dizine koysam, sen de başımı okşasan?” İlk tepkisi tanıdıktı: “Eee, hadi oradan!” Ama ben üsteleyince kabul etti, ben de yavaşça başımı koydum dizine…
O an, annem kendince başımı okşamaya başladı.
Fakat, nasıl anlatayım, sanki bir tencereyi ovalar gibi kafamı sıvazlıyor!
“Ana,” dedim gülerek, “sanki kap yıkar gibi başımı okşuyorsun.” İşte o an, ikimizin yüzünde kahkaha belirdi ve bu resim ortaya çıktı.
Şimdi bu resimi paylaşmak istiyorum; bir hatıra kalsın, gönüllerde yer etsin diye.
Siz siz olun, sevdiğinizi söyleyin. Çocuklarınızı sevin, başlarını okşayın. Sevgiyi içimizde tutmanın kimseye faydası yok; Resulullah Efendimiz (aleyhissalâtu vesselâm) de buyurmuş ki:
“Biriniz kardeşini (Allah için) seviyorsa, ona sevdiğini söylesin.”
Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar
× YASAL UYARI ! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.