ÇaykaraDernekpazarıÇaykara KöyleriÇaykara Köyleri HaritasıÇaykara NeredeUzungölÇaykara nedirWhatsApp Link Oluşturma
DOLAR
33,9762
EURO
37,6709
ALTIN
2.725,36
BIST
9.771,16
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
reklam

Yılmaz Keskin’in kaleminden Koronanın Anlattıkları

Yılmaz Keskin’in kaleminden Koronanın Anlattıkları
27.04.2020 15:32
A+
A-

Çaykaralı Eğitimci Araştırmacı-Yazar Yılmaz Keskin´in kaleme aldığı ‘’KORONANIN ANLATTIKLARI”  adlı Yazısını sizler için paylaşıyoruz.

Dünyada sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürdürmek için doğal ve yapay çevrileri iyi tanımak, bilmek; bu çevrilerin çekim alanına girmeden aklın kılavuzluğunda dolaşmak; iyeliği yararı ve insanları buyruk altında bulundurmayı erdemden saymamak; iyiliği duvara vurulan top gibi geri dönsün için yapmamak gerekir.

İnsanlık gözle görülmeyen, ilk önce hayvandan türeyen ancak hayvanlara zarar vermeyen, insanı öldürürken, yine insanı silahının şarjöründe, namlusunda mermi olarak kullanan bir “koronavirüs” ile karşı karşıyadır. Bu virüs bana şunları anlattı:

“İnsanlar, gereksinimlerine çıkarlarından daha çok değer veriyor ve bunu eylemleri ile de daha çok ön plana koyuyorlar; doğayı da yenilip tüketilmesi gereken bir meyve gibi görmekten, algılamaktan, daha çok insanı buyruğu altında bulundurmaktan, daha çok kazanmaktan bir türlü vazgeçmiyorlar. Oysa olumsuz gidişten kurtulmak kendini kurtaran ile değil, yaşadığı toplum ve çevre ile kurtulan bireylerle olduğunu hala anlayamıyorlar,” dedi ve kulağıma eğilerek:

“Okuyan, yazan ve de konuşan bir insana benziyorsun, belki daha iyi anlatırsın, onlarla daha iyi anlaşırsın diye sana söylüyorum: Bir avuç zengin, bir avuç hükmeden; haktan, hukuktan, emekten, eğitimden, sağlıktan hatta dinden çalıp doygunluklarını ve mutluluklarını bir türlü sakinleştiremedi. Gökdelenler yapıp gökyüzünü delme, yatlar alıp denizlerde gezme yarışına girdi. Toplarınız, tüfekleriniz, füzeleriniz, katlarınız, yatlarınız, saymaya üşendiğiniz paralarınız bana zarar vermez. Unutmayın benim düşmanım da silahım da açlığı ve zenginliği bir arada yaşayan insandır.” dedi. Ardından ekledi:

“İflastan ve zarardan korktuğunuz kadar, hakkın, hukukun mağlubiyetinden, kötülükleri yüceltmekten, paylaşmanın verdiği tadı, mutluluğu unutmaktan, çocukları, aklı ermeyenleri eşya gibi görmekten korkun. Savaş yıkıntıları arasından kurtulan çocuğun, ’ey bu zulmü edenler, sizi Allah’a şikâyet edeceğim’, açlıktan ayakta duracak medarı olmayan çocuğun ‘anne cennette ekmek var mı? Varsa oraya gidelim,’ diyen çocuğun, savaştan kaçayım derken denizde boğulup karaya vuran Aylan bebeğin ahından korkun. Emrinizdekilerin sessizliğinden, o gökyüzünü delercesine diktirdiğiniz gökdelenlerin betonlarına alın teri ve kanı karışmış, ancak emeği yenilmiş işçilerden, acımasız vurguncuların sırtına bindiği fakir-fukaradan, yüce ve ahlaki değerlerle kandırdıklarınızdan korkun,” dedi ve ekledi:

“Dün insanlığın mutluluğunu ve geleceğini doğaya, düşmanlıkta, silahlanmakta, malda, mülkte ve parada görüyordunuz, bunların çevrisine kapıldınız. Bugün, insanlığın baş düşmanı korona silahının namlusuna sürülmüş mermi durumundasınız.

Dün kör, dilsiz, sağır, aşılamayı, alışkanlığı, korkuyu, baskıyı ve zorlamayı önceleyen inançların çevrisine dincilerle -dini çıkar uğruna kullananlarla- kapıldınız ve aklı susturdunuz.

Ben “korona”, aklın susturulduğu, temizliğin imandan sayılmadığı dönemlerin, yüce Tanrı’nın “akıl etmez misiniz?”, “siz hiç düşünmez misiniz?” buyruklarının unutulduğu, vurdumduymazlığın ve azgınlığın birincilik kürsüsüne çıkarıldığı zamanların ürünüyüm. Aklınızı cebinizden çıkartıp başınıza koymadıktan ve akıllı eylemlerde bulunmadıktan sonra sizleri çok üzeceğim çok,” dedi.

Kendime geldiğimde bu söylenenlerin siz değerli okuyucularımla paylaşmayı çok istediğim olgunlaşmış düşünce meyvelerim olduğunu anladım.

 

 

 

ETİKETLER:
Yorumlar
× YASAL UYARI ! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.