ÇaykaraDernekpazarıÇaykara KöyleriÇaykara Köyleri HaritasıÇaykara NeredeUzungölÇaykara nedirWhatsApp Link Oluşturma
DOLAR
34,2398
EURO
37,6309
ALTIN
2.920,13
BIST
9.109,34
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
reklam

Yerleşim Alanları ve Saçayak

Yerleşim Alanları ve Saçayak
28.04.2021 19:59
A+
A-

Yerleşim Alanları ve Saçayak

Ocağın çatıda kulesi bulunur. Yanan odunların dumanı duvardaki baca yoluyla bu kuleden çıkardı. Ocağın ortasında gremul” (ocak zinciri) asılı dururdu. Saplı kazan, güğüm, “kafeka” (ibrik), küçük kazan (halkobul) içlerinde pişecek yemek, kaynayacak hayvan yalı bu gremule asılırdı, pişmesi veya kaynaması için beklenirdi. Ocak tabanının kenarında, kahve ve yemekleri pişirmek veya soğuyan yemekleri ısıtmak için saçayak bulunurdu.

Yerleşim Alanları ve Saçayak 1

 

 

 

 

 

 

 

Saçayak [1]

Misafir geldiğinde sıcak su ile abdest alması için ateş közlerinin üzerinde içi su dolu kafeka hazır bir şekilde bekletilirdi. Ateşin bitişiğinde, ateşi yakarken, sönen ateşi üfleyerek alevlendirmek için, fiseder (iç boş boru) her evin demirbaş eşyasıydı. Közleri karıştırmak için maşa, köz ve külleri aktarmak için kürek bulundurmak bir gelenek haline gelmişti.

Ateş, kafeka, maşa, fiseder, kürek, sıcak su gibi malzemelerin bulunması demek o evin düzenli olduğunu gösterirdi. Kız istemeğe gidenler, ateş, kafeka, maşa, fiseder, kürek, sıcak su gibi malzemeleri, kapı ve avlunun temizliği gibi özellikleri ajan bayanlar tarafından gözlemlenirdi.

Plekinin (ekmek pişirilen çamurdan yapılan kap- çömlek) içine mısır hamuru konurdu üzeri ağaç yapraklarıyla ve ince teneke ile örtülürdü. Pişmeye hazır plekiyi ocağın içindeki közlerin üstüne, plekinin üstüne de ateş közü konarak mısır ekmeğinin hem altının hem de üstünün aynı oranda pişmesi sağlanırdı. Ocağın başında yemek ve plekide mısır ekmeğini pişirme işlemlerini yöneten evin gelini veya annesi, korsta (iki veya üçayaklı oturak) oturur, ateşin sönmemesi için fisederle nöbet tutardı…

Dışardaki ışığı ev içerisine (aşhane) aktaran ve havalandırma işini gören çatının yan tarafından bir küçük pencere ile evin konforlu olmasına özen gösterilirdi. Ev içerisinde (aşhane) ateşin yakıldığı yer ile çatı arası tamamen boştu. Ateşin dumanı kiremitler arasından çıkar giderdi. Tavanı ve penceresi olmayan ev içerisi (aşhane) ocakta yanan ateş ile aydınlanırdı. Bazen de ev içerisini (aşhane) aydınlatmak için çıra veya idare lambası kullanılırdı. Zenginler ev içerisini (aşhane) aydınlatmak için idare lambası, dışarda fener kullanırdı. Fakirler ise ev içerisinde (aşhane) ve dışarda çıra kullanırdı. Ev içerisinin (aşhane) sağ ve sol tarafa birer tane keçe serilirdi, oturmak için… En başta bir minder bulundurulurdu. Bu minderde kadın – erkek ayrımı yapılmadan evin en yaşlısı otururdu.

Ev içerisinin (aşhane) sağında ve solunda iki oda bulunurdu. Ev içerisine (aşhane) bir koridorla bağlanan ve evin güney kısmında çordak odası (düzgün yapılmış, ışık alan, iki tarafında oturulması için 20 cm yükseklikte pekesi bulunan oda.) olurdu. Çordak odası geline verilirdi. Çordak odasının yanında ğayat (korudor) olurdu. Ğayat (korudor) denilen yerde yatak yüklüğü, çamaşırların asılması için bir bölüm ve kurun (mısır ununun konulduğu yer) bulunurdu. Çordak odasının yanında yan oda vardı. İkinci katta, ev içerisinin (aşhane) yan tarafındaki bazı bölümler ve üçüncü katında (çatı katı) ot, mısır sapı, mısır, fındık, meyve, kabak gibi malzemeler konurdu. Her evin çatı katına ambar yapılırdı.

Evlerin dışının uzaktan güzel görünmesi ve sıcak olması için zemin katın her tarafına taştan duvar örülürdü. İkinci kat, katın dışı bağdadi (dolma taş) kaplanır. Birinci ve ikinci katın dış kısmında örülen duvarlar kireçle beyaza boyanırdı. Üçüncü katına çifte (çatı katı) denirdi, tahtadan yapılırdı. Bu evlere kireçli ev denir. Çatı, kiremitle kaplanırdı. Evin kıble tarafındaki kapısı, cümle kapısıdır. Köylerimizdeki evler genellikle dağınıktır. Bazı köylerin mahallelerinde evler birbirine yakındır. Ahşap evlerin en büyük düşmanı yangındır. Ev, rüzgâra ve depreme dayanıklı olması için tahtaların birbirine geçirilerek inşa edilirdi.  Tahtaların birbirine geçirilmesine “boğaz” denirdi. Odanın dört köşesi “boğaz” işlemi ile birbirine bağlanırdı.

Eski evlerden örnekler

[1] Kemal Gedik Arşivinden

 

Yerleşim Alanları ve Saçayak 2 Yerleşim Alanları ve Saçayak 3 Yerleşim Alanları ve Saçayak 4 Yerleşim Alanları ve Saçayak 5 Yerleşim Alanları ve Saçayak 6 Yerleşim Alanları ve Saçayak 7

ETİKETLER:
Yorumlar
× YASAL UYARI ! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

  1. Fuat Gürleyen dedi ki:

    Z kuşağına bilgilendirici Y kuşağına hatırlatıcı bir yazı olmuş,kalemine sağlık.eski ev fotoları gibi ocak başında kullanılan malzemelerin de fotosu olaymış iyi olurdu.