Şartlar oluştuğunda bu benim deyip sarılırız.Sarılırız da süreçte neyi takip ederiz ? Usulu mu , esası mı ? İşte bu bağlamda renkler değişiyor.Çok iyi tanıdığınız ve güvendiğiniz kişilerde de problemler yaşamaya başlarsınız.Çok ufak bir olgudan ”Ben böyle dememiştim !” veya ”Yanlış anlaşıldım” deriz.Ya yanlış bildiğimiz doğruyu düzeltmeli ya da doğru bildiğimizi yanlış anlatmamalıyız diye düşünüyorum.Bunun örnekleri muhakkak ki her birimiz yaşıyor,daha doğrusunu söylemek gerekirse yaşatıyoruz.Hani mahkemede hakim tarafından sorgulanan ve kanaat getirilmek istenen sanık veya müşteki kişi vardır.Kişi de kendini anlattığında,kendince taşı yerine oturtturmaya çalışıyor ya. Hakim de bunun esasını bilse ve kanaat getirdiğini düşünürsek usulunüde pek iyi aradığını biliyoruz.Ondan sonra ne deniliyor ? ”Adaletin kestiği parmak acımaz”. İyi çok hoş ve bir o kadar da anlamlı olan bu deyim için ifademi bağlamak istiyorum.Esasta arıyorsak usulde niye kaybediyoruz ?