Bugün Çaykara Eğridere mahallesi 78 li yılların hızlı ,mert, cesur ve merhametli delikanlısını kaybetti.
O yıllarda Çaykara’da yaşayıp da Ahmet TOK’u (Sobacı Ahmet)tanımayan belki çok az insan var. Fakire fukaraya yardım elini uzatan, esirgemeyen güzel bir esnaftı. Bulunduğu ortamda kendisini hissettiren yürekli delikanlıydı. Her yangında en önde ölümüne koşar, âdeta yangına savaş açardı. O lokantaya giderken mutlaka yanında misafiri olan merhamet yüklü bir kişiydi. Cenaze ve düğünlere de gitmeyi ihmal etmezdi.
Çok açık sözlüydü. Kimseye laf bağışlamaz, adam kayırmazdı. Çevresinde sevilen, yemeği yenen, çayı içilen bir insandı dönemler Çaykara’da iyi dostları vardı. Bir kısmı vefat etti bunların. Veliğlu Hikmet, Maliyeci Şaban oğlu. Yine esnaf Hikmet Yıldız, Çokluk ilk aklıma düşenler.
Rahmetli sesli ve yüksek perdeden konuşurdu. Çarşıda gezerken, eğlence yaparken herkese laf atar ve hakkahayla gülerdi. Hem de içinden geldiği gibi samimi gülerdi.
Bende kendisini severdim. Her gün görürdüm onu. İkinci adresimiz onun dükkânının üstünde idi. Geçerken selamlaşıp şakalaşırdık, hatta aynı yolun yolcusuyduk. Dertleşilebilecek, sır taşıyacak, çözüm üretecek ve sırt verilecek kadim bir dosttu.
O İstanbul’a gidince uzak kaldı doğduğu büyüdüğü topraklardan. Yazları kısa süreli de olsa sılayı rahim yapardı. Yıllar birbirini kovaladı, birazda unutuldu. Belki yeni nesil bilmez, tanımaz ama rahmetlinin İstanbul’a gidişi Çaykara’da büyük bir boşluk bırakmıştı. Bizi iki kere üzdü.
Bir ayrılışı, birde beklenmeyen acı haberi.
Sevdiğim ve unutmadığım eski bir kardeşimizi kaybettik. Allah yerini mekânını cennet eylesin. Mevla’m dünyasını aratmasın. Aile efradına bol sabır ihsan eylesin Rabbim.
Allah rahmet eylesin inşallah ailesine sabırlar diliyorum.