Son yıllarda ülkemizin dört bir yanında olduğu gibi Çaykarada da uyuşturucu kullanımı ve bağımlılığı endişe verici şekilde artıyor. “Belde-i Mübareke” olarak anılan bu güzel ilçemizde, gençlerimizin uyuşturucu batağına sürüklendiğini görmek hepimizin yüreğini dağlamalı.
Çaykaranın temiz doğası, güçlü aile yapısı ve geleneksel değerleriyle bu tür tehditlerden uzak kalacağını düşünmek isterdik. Ne yazık ki gerçekler farklı. Son zamanlarda mahallelerimizde okullarımızın çevresinde bu karanlık tehdidin izlerini görmek mümkün.
Türkiye genelinde yaklaşık 8-9 milyon kişinin uyuşturucu kullandığı ifade ediliyor. Bu sayı, bazı ülkelerin nüfusunu bile aşıyor. Bu korkunç tablo, artık yalnızca büyük şehirlerin değil, bizim gibi küçük ilçelerin de sorunu haline gelmiş durumda.
Peki, gençlerimizi bu bataklığa sürükleyen sebepler neler? Yalnızlık, ilgisizlik, işsizlik, yanlış arkadaş çevresi, aile içi sorunlar… Sebep çok. Ama çözüm için yeterli adım atılıyor mu? Ne yazık ki hayır. Devletin ve yerel yönetimlerin uyuşturucuyla mücadelede daha etkin ve kararlı olması gerekiyor. SADECE BİRKAÇ SEMİNER YA DA AFİŞLE BU MÜCADELE YÜRÜTÜLEMEZ.
Uyuşturucu baronları, gençlerimizi ticari birer araç gibi kullanıyor. Onlar bu ticareti sürdürürken bizler sessiz kalırsak, bu gidişatı durdurmak mümkün olmaz. Unutmayalım: Sessizlik, suçluların en büyük müttefikidir.
Bu konuda en büyük sorumluluk devleti yönetenlerde, yerel yöneticilerde ve HEPİMİZDE. Aileler olarak çocuklarımızla daha yakından ilgilenilmeli, okullarımızda bilinçlendirme çalışmaları artırılmalı, spor başta olmak üzere; sanatla, kültürle meşgul olmaları için imkanlar verilmeli, alanlar açılmalı gençlere daha fazla sahip çıkılmalıdır. .
Uyuşturucu sadece kullanan kişinin değil, tüm toplumun sorunudur. Bir gencin uyuşturucuya bulaşması demek, geleceğimizden bir parçanın kopması demektir. Bizler; aileler, öğretmenler, yöneticiler, büyükler olarak bu çocuklara sahip çıkmazsak, başkaları sahip çıkar.
İlçemiz, geçmişten bugüne kadar kan davası gibi toplumsal şiddet olaylarının hiç yaşanmadığı, eğitim seviyesi yüksek ve barış içinde yaşayan örnek bir yerleşim yeridir.
Bu güçlü toplumsal yapımızı korumak ve gençlerimizi tehlikelerden uzak tutmak HEPİMİZİN ortak sorumluluğudur. Özellikle günümüzde, gençlerimizi tehdit eden en büyük tehlikelerden biri olan uyuşturucu bataklığına karşı birlikte durmalı, onları bu yoldan korumalı ve kurtarmalıyız.
Unutmayalım ki, sağlıklı bir gelecek ancak bilinçli, eğitimli ve değerlerine sahip çıkan nesillerle mümkündür. Bu konuda her bireyin, her ailenin, her kurumun üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi büyük önem taşımaktadır.
Çünkü bir gencin kaybı, sadece bir ailenin değil, bir mahallenin, bir ilçenin bir ilin, bir ülkenin geleceğinin de kaybıdır.