Nerede ah o eski bayramlar demeyeceğim.. Çünkü bizler kendimizi düzeltmedikçe ne eski güzellikler gelir, ne de bir çok şey düzelir..
Dünya metasına bu kadar kıymet verilmediği o çocukluğumuzun bayramları yok artık.. Küçük sevinçlerin, bizi sevindirecek en güzel giysimizin/ayakkabımızın alındığı o değerli anlar, heyecan dolu bayram coşkusu, evdeki telaşlar, annelerimizin oklava, unla, hamurla, yemeklerle mücadelesi, bayram temizlikleri, mağaza mağaza dolaşılıp çocuklara alınacak bayramlıklar için koşuşturmalar, kapı kapı dolaşıp şeker/yemiş toplamalar, büyüklerimizin bayramlarını kutlayıp el öpmelerle toplanan küçük bayram harçlıkları yok denecek kadar çok az artık..
Şimdi ise bayram eşittir tatil.. Kapitalist düzenin insanı mekanikleştirmesi ile çok çalışıp yorgun/bitap düşmüş insanlar bayramları tatil olarak değerlendirip asosyal bir ortamda monoton ruhsuz bayramlar geçirmekteler..
Halbuki Ramazan Bayramı, Ramazan ayının şükrüdür, coşkusudur, ruhudur.. Ramazan Bayramı, kulluğumuzu tekrar hatırlatan bayram namazı ile başlar ve bayram namazının atmosferinde herkes özen göstermiştir giyimine, temizliğine, kendine.. Tebessüm yüzlere düşmüştür, sosyal bir ortamda bayramlaşıp tebrikleşmeler ilk canlılığını göstermeye başlamıştır.. Bayramlar Sıla-i Rahimde de bulunmaktır, dargınların barışmasıdır, toplumun birlik ve beraberlikle güçlenmesidir..
Ramazan ayında orucun, sahurun ve nefsi terbiye eden diğer ibadetlerin feyzinin alınması ile Allah’a (c.c) bizlere yeniden Ramazan ayını yaşattığı için hamd ediyor, kulluğumuzu hatırlayarak Rabb’imden ahiretimizi de bayram kılmasını ve bizden bütün amellerimizi salih bir amel olarak kabul etmesini niyaz ederek, güzelliklerle/huzurla bir bayram olması dualarıyla tüm Ümmet-i Muhammed’in Ramazan Bayramı diyemeyerek sadece gerçek müminlerin Ramazan Bayramını büyük üzüntü ve buruklukla kutluyorum..
Çünkü; Ümmetin coğrafyasında, BOMBALARIN hayatı toz duman ettiği, yuvaların yıkık duvarlara döndüğü bu demde bayramlar bayram mı artık diye düşünür oldum.. Bir annenin, bir babanın ve mahzun çocukların gözyaşını dindiremediğimiz bu günler bayram mı artık(!)?.
Merhametsiz zalimlerin elleriyle parçalanan bedenleri seyredenlerin ve onları bu zulme kurban edenlerin Bayramı Bayram değildir artık!!..
Hayalleri/hayatları kurban edilmiş ümmetin coğrafyasında din kardeşlerimizin bu kanı dinene kadar, Müslümanlar huzura kavuşana kadar da bayramlar bayram olmayacaktır!.. Çünkü; Ümmet-i Muhammed’in Bayramları kan ve gözyaşı ile yetim, mahzun, öksüz artık!!..