Bu yazıyı yoğun duygular içinde yazıyorum. Zaman zaman düşünerek ve duygulanarak bu anıyı da ölümsüzleştirmek gerektiğini düşünüyorum. Bizden sonra gelecek kuşaklara küçük bir anı olarak kalsın diye not düşmek istedim.
Hikâyemin kahramanlarından biri babam Süleyman Demir diğeri ise babamın dedesi Süleyman Demir. İkisinin de baba adları Mehmet, ikisinin de vefatlarında yaşları yetmiş bir ve ikisi de akciğer kanserinden vefat etmişler. Biri babam diğeri ise kurt dedem. Hikâyenin bundan sonrasında babamın dedesi için kurt dede kavramını kullanacağım.
Türk kültüründe Kurt Ana ve Kurt Ata ( Kurt Dede ) olmak üzere iki kavram bulunmaktadır. Kurt Dede kimdir? ‘Kurt Dede’, dedelerimizin babaları ve onların da babaları için kullanılan bir kavramdır. Bir de Kurt Dede kadar yaygın olmayan ancak kültürümüzde var olan ‘Kurt Nine’ kavramı vardır. ‘Kurt Nine’ babaannemizin ve anneannemizin anneleri ve onların da anneleri için kullanılan bir kavramdır.
Trabzon’un doğu tarafındaki yerleşim yerlerinin insanları Batum’a, batı tarafındaki yerleşim yerlerinin insanları ise Samsun’a gurbete gidermiş. Kurt dedem, 1940’lı yıllarda Batum’a gurbete gitmiş, bir süre sonra 70 yataklı bir otelin sahibi olmuş. Bu yıllar II. Dünya Savaşı’nın dünyayı kasıp kavurduğu yıllar… O yıllarda Ruslar, kurt dedemin oteline el koymuşlar ve kurt dedemi esir etmişler ve Sibirya’ya sürgün etmişler. 11 yıl esir yaşamış ve çok ağır şartlarda Ruslar tarafından çalıştırılmış. Ruslar, kurt dedemin burnunu delerek halka geçirmişler. Esir olduğu belli olsun diye. Kurt dedem, memlekette öldü diye bilinmiş, 11 yıl sonra kaçıp gelmiş, görenler hortlamış diye söylenmiş. Ünlü bir düşünür, Ruslar ve Rusya için ‘Halkların Hapishanesi’ kavramını kullanmış. Düşününce ne kadar isabetli bir kavram olduğunu görürüz.
Son olarak iki Süleyman’ın biri esir, biri köle mizahına bağlayarak hikâyemizi sonlandıralım. Babam, ömrünün son 15 yılını köyde annemle geçirmiş. Annem, babamı bağ bahçe işlerinde çalıştırırmış. Babamın vefatına yakın 1-2 ay içinde yapmış olduğum görüşmelerde Süleymanların kaderi niye böyle derdim. O da bana nasıl yani diye sorunca, ben de biri esir, biri köle diye cevap verirdim. Düşündü ve doğru dedi. Biri esir, biri köle derdi…
Bu vesileyle, ahirete intikal etmiş başta babama, bütün geçmişlerimize ve bu hikâyeyi okuyan herkesin ölmüşlerine rahmet olsun.
Allah rahmet eylesin. mekanı cennet olsun.iyi bir aile dostu idi.Ailesine ve sevenlerine allah sabırlar versın.