TARİHİ
Çaykara, Dernek Pazarı ve Peçenekler
Solaklı deresi üzerinde Uzların yanı sıra Kuman ve Peçenek Türklerinin de gelip yerleştiklerini yapılan sempozyumlarda sunulan tebliğlerde sık sık gündeme gelmektedir. Rivayetlere göre Peçenekler Dernek ve çaykara boğazına yerleşmişlerdir. Peçenek kelimesi, Peçen, Pecen, Pacan veya Paçan şeklinde telaffuz edildi. Bugün Nefsi Paçan ifadesi de bölgede Peçeneklerin hâkim olduğunu bir delili olarak düşünebiliriz. Aslında bizim düşünmemiz bir şey ifade etmez. Peçeneklerin bölgede hâkim olduklarını uzmanların görüşleriyle ortaya koymak daha gerçekçi olur.
Türkiye’nin pek çok yerinde Peçeneklerle ilgili yer ve aşiret isimleri bulunmaktadır. Bu isimlerin yoğunlaştığı bölgeler: Maraş, Halep, Ankara çevresi,[28] Doğu ve Orta Karadeniz Bölgesi’dir. [29]
Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Peçeneklerle ilgili yer isimlerin Trabzon yöresinde özellikle Çaykara ilçesinde diğer yörelere göre daha fazla olduğu dikkat çekmektedir:
Nefsi Paçan (Maraşlı köyü – Çaykara),
Mezra-i Paçan (Taşgedik – Çaykara),
Paçan (Koldere Çaykara),
Şinek Paçan (Ataköy’de Mahalle-Çaykara).
1515’te tespit edilebilen köy sakinlerinden birinin ismi “Turak”. [30]. Çaykara ilçesine bağlı Şahinkaya köyünün eski ismi olan (ç- > ş- değişmesiyle) Şor, Peçeneklerin bir boyudur.[31] Peçenekler, tarih içerisinde Hakasya, Gorno Altay Özerk Cumhuriyeti Kazakistan, Ukrayna, Gürcistan’a dağılmıştır. [32]. [1] Of – Hayrat’a bağlı Korkut köyünün adı Peçenek başbuğunun isminden [33] [2] gelmektedir [34].
“Trabzon yöresinde Uz / Guz / Oğuz kelimesi boy ismi yanında soğuk ve kuzey anlamlarına da gelmektedir. Bölgemize Uzların yanı sıra Kuman ve Peçenek Türklerinin de gelip yerleştikleri bilinmektedir. Örneğin Osmanlı kayıtlarında geçen Nefs-i Paçan (Çaykara Maraşlı) Mezra-i Paçan (Taşgedik köyü) Şinek Paçan (Ataköy) Peçenekleri hatırlatan birkaç yer ismidir. Kral Davidin muhafız ordusunu Kuman, Peçenek ve Uzlardan oluşturduğu kaydı da bölgedeki Türk nüfusunun yoğunluğunu gösterir. Ayrıca beldemiz Özdile çok yakın olan Timurcili (Demircili) köyü de bir Kuman yerleşim yeridir.” ([3])
İlçemiz “Çaykara” ismini, Solaklı deresinin kenarında, eski değirmenlerin yakınında yerden çıkan kaynak sudan almıştır. Kadahor ismiyle 1925 yılından 1948 yılına kadar Of ilçesine bağlı nahiye (Bucak) idi. Çaykara 01.01.1948’de ilçe oldu.13.05.1948 tarihinde de ilçenin belediye teşkilatı kuruldu.
Tarih öncesinde Kafkasya’dan Trabzon’a inen atalarımız (eski ecdadımız) Türk Boyları Kop ve Zigana dağlarını değil, daha çok Kemer – Soğanlı ve Haldizen dağlarını yani Bayburt – Çaykara – Of yolunu tercih etmişlerdir. Bu bakımdan Trabzon tarihiyle Çaykara tarihi arasında bir paralellik ve beraberlik izlenmektedir. Of – Çaykara – Bayburt yolu Karadeniz’i Kafkasya’ya dolayısıyla İran’a ve anayurdumuz Orta Asya’ya bağlayan tarihi ve stratejik önemi haizdir.
“Trabzon’un 2700 – 2800 yıllık bir tarihe sahip olduğunu”([4]) göz önünde bulundurduğumuzda, Çaykara ve Dernekpazarı’nın kaynaklara dayanan tarihi olduğunu söyleyebiliriz. “İlk yerleşim tarihi olarak 1583 yılı Tahrir Defterlerinde Çaykara’nın Dernekpazarı ile birlikte 10 köyü vardı. Bugün bu rakam köy sayısı olarak 44’e ulaşmıştır.” ([5])
Azerbaycan ve Anadolu olduğu gibi Trabzon bölgesinde de Türk soyundan ilk gelenler at eti yiyen, kısrak sütü içen, saygın ölüleri için şahsi eşyasıyla birlikte gömüldüğü kurganlar yapan ve madencilikte ileri olan atlı göçebe kavim olan Kimmerlerdir. Kimmerler, kendileri gibi Orta Asya’dan gelen ve aynı biçimde yaşayan soydaşları Sakalar (İskit) öncü atlı göçebelerinin, (Milet’lilerin Trabzon’a gelip koloni kurmalarından takriben bir asır önce) M.Ö.720’de ilk defa Karadeniz’in kuzeyine yayıldılar.([6])
M.Ö.2000 başarından M.Ö. VIII. yüzyıla kadar Kimmerler, Karadeniz’in kuzeyinde “Kımır” hece kaymasıyla Kırım’da ve aşağı Tuna boylarında yaşıyorlardı. Büyük çapta ilk Kimmer göçleri M.Ö.713 yılında Kafkas geçitlerini aşarak Aras-Çoruh – Karasu – Fırat boylarına yayıldı.
Devam edecek
Ahmet Yaşar ZENGİN
[1] Ahmet Caferoğlu, Türk Kavimleri, Enderun Kitabevi, İstanbul 1988, S. 13-14; Galina M. Patruşeva, “Şorlar”, Türkler, C. 20, S. 752.
[2] A.N. Kurat, Peçenek Tarihi, Devlet Basımevi, İstanbul 1937, S. 23
Brendemoen’un Korkut Yer İsmini, Korkot Biçiminde Değiştirmesi, Yunanca (Veya Türkçe Olmayan Yer Adları) Arasında Saymış Olması (Bernt Brendemoen, The Turkish Dialects Of Trabzon, C. I, Harrassowitz Verlag, Wiesbaden 2002, S. 272) İlgi Çekicidir.Türkiye’nin pek çok yerinde Peçeneklerle ilgili yer ve aşiret isimleri bulunmaktadır. Bu isimlerin yoğunlaştığı bölgeler; Maraş ve Halep civarı, Ankara çevresi,[28] Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesi’dir[29].
Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Peçeneklerle ilgili yer isimlerinin Trabzon yöresinde özellikle Çaykara ilçesinde diğer yörelere göre daha fazla olduğu hemen dikkat çekmektedir: Nefs-i Paçan (>Maraşlı köyü-Çaykara), Mezra-i Paçan (>Taşgedik-Çaykara), Paçan (>Koldere Çaykara), Şinek Paçan (Ataköy’de Mahalle-Çaykara). 1515’te tespit edilebilen köy sakinlerinden birinin ismi Yani Turak’tır[30]. Çaykara ilçesine bağlı Şahinkaya köyünün eski ismi olan (ç->ş- değişmesiyle) Şor, Peçeneklerin bir boyu olup[31] tarih içerisinde Hakasya, Gorno Altay Özerk Cumhuriyeti Kazakistan, Ukrayna, Gürcistan’a dağılmıştır[32]. Hayrat’a bağlı Korkut köyünün adı (1876’da Of’a bağlı), Korkut isimli Peçenek bir başbuğunun isminden[33] gelmektedir[34].
[3] Mehmet BİLGİN, Doğu Karadeniz Bölgesinin Etnik Tarihi Üzerine Trabzon Tarihi Sempozyumu, Trabzon, 1998, Ss.47-89, S.66.
[4] Prof. Dr. Fahrettin Kiziroğlu, Milli Tarihimizde Trabzon Bölgesi, 1994 Trabzon Yıllığı Sayfa 110-121
[5] Dr. M. Hanefi Bostan, XVI. Asrın Sonlarında Çaykara’da Sosyal Ve İktisadi Hayat, Çaykaralılar Dergisi 1994 Sayı:6, S. 9-18
[6] Prof. Dr. Fahrettin Kiziroğlu, Trabzon Fetih Yıllığı,1994
Haberi okudum ama açık konuşayım inandırıcı gelmedi… bana yorum gereği gerektiren haber yazısı değil “Eflatun” rumuzlu arkadaşımızın yorumudur ve bence söz konusu yorum kitabın ortasından konuşmaktır.
Ne peçeneği yahu. Burada peçeneklerin yaşadığına dair en küçük bir somut delil yok. Bir tarihi belge ve arkelojik kalıntı yok. Linguistik kanıt dahi yok.
”Paçan” kelimesi yunanca πατάνη (patani) < patan kelimesinin değişmiş halidir. Anlamı genişçe kap, çanaktır.Bu kelimenin “T” harfinde, Girit, Kıbrıs ve Epir Yunancalarında olduğu gibi Çitakismos vardır. Böylece, kelime buna göre şekillenerek “Patsan” formunu almıştır. Kelimedeki “TS”bileşiğinin karşılığı Türkçede her zaman “Ç” gibidir. Kelimelerdeki “T” harflerinin tarihsel süreçte “TS, C, Ç veya nadiren S” harflerine dönüşmesine birkaç örnek daha ekleyeceksek, “Thalatta < Thalassa = Deniz”, “Titthos < Tsitsi = Meme”, “Tettiğks ớοιναίκα [sxina+ika] > [şinéka] > [şinek] : Küçük düğüm. Yani köyün ismi hala daha güncel olarak kullandığımuz ”şina” kelimesinden türemiştir. Şina + ika(küçültme eki). Bu yer ismi, beldenin birkaç yolun kesiştiği kavşak noktada kurulmuş olduğundan verilmiş olmalıdır.
Benzer isimde Yunanistandaki yerleşim birimleri; Schina, Papagou; Schinias, Marathona; Schinos, Korinth.
Köylerimizin tüm isimleri yunancadır. Peçeneklerle linguistik ve kültürel olarak hiçbir bağ olmamasına rağmen neden kendimizi o göçebeleri yamamaya çalışıyoruz. Yunan olmak alçaklık olmadığı gibi, Türk olmak da üstünlük değildir. Bu ırkçı barbarlıktan kurtulun. Soyumuza ait en büyük delil sahip çıkmadığımız dilimizdir. Bi düşünün neden acaba rumca sadece Holo boğazında yaşıyor doğu Karadenizde de diğer yerlerde yok.
Size sesleniyorum site yöneticileri lütfen yorumumu yayınlayın.