Ulaşım bir yerleşim yerinin gelişmesi ve genişlemesinde, tanınmasında, ufkunun açılmasında ve çevresiyle etkileşmesinde at başı faktörlerden biridir. Bu anlamda bakıldığında son yıllarda kaydedilen gelişmeler hariç ilçemiz Çaykara bölgede hep dezavantajlı bir durumda olmuştur.
Ancak son yıllarda bu hususta en azından vaat düzeyinde de olsa sevindirici gelişmeler yaşanmış ve yaşanmaktadır. Eskiden beri savunduğumuz bir tezimiz son yıllarda devlet tarafından da dile getirilmekte ve bu konuda adımlar atılmaktadır. Bu tezimiz Çaykara’nın sahil bağlantı yollarının kalitesinin artırılması yanında –ki bu yapılmaktadır- ard bölgesi olan Bayburt ve Erzurum ile bağlantısının 12 ayı kapsayacak şekilde sağlanmasıdır. Özellikle son yıllarda turizm açısından bölgenin yıldızı haline gelen Çaykara ve yaylaları ard bölgedeki Bayburt’un turizm değerleriyle birleştirilirse deyim yerindeyse olay tadından yenmez bir hal alacaktır. Çaykara; bir an evvel tamamlanması ve turizme kazandırılması gereken kalesi, Uzungöl’ü, doğa sporları ile fotoğrafçılık için biçilmiş kaftan olan yayla ve mezraları ile tam anlamıyla bir çekim merkezi haline gelirken bu güzellikleri zenginleştirmenin yolu da Bayburt bağlantısının 12 ay hizmet verecek şekilde bir an önce sağlanmasından geçiyor.
Bayburt’ta bulunan Bayburt Kalesi, Çımağıl Mağarası, Baksı Müzesi, Saruhan Kalesi, Bayburt Ulucami, Çarşı, Bent ve Paşaoğulları Hamamları, Bedesten, birçok tarihi cami, Aydıntepe Yeraltı Şehri, Dede Korkut ve Şehit Osman türbeleri gibi birçok tarihi ve turistik mekân Çaykara’nın turizm değerleriyle harmanlanarak sunulabilir. Aynı gün içerisinde düzenlenecek bir turla bu saydığımız yerler dolaşılabilir ki bu sayılan yerlerin tamamını dolaşmak 200 km’lik bir mesafedir. Bu önemli turizm değerlerinin buluşturulması ve bölge insanının turizme yönlendirilmesi hem her iki bölgede yaşanan göçü önleyecek hem de her yönüyle birbirine çok yakın olan iki bölge insanının tarihten beri gelen kaynaşmasına katkıda bulunacaktır. Çaykara-Bayburt arası mesafe dağı aşmak suretiyle 82 km’dir. Son yıllarda dile getirilen tünelin yapılasıyla bu mesafe 60 kilometre civarına düşeceği gibi bölgede yıl boyu bir hareketlilik yaşanacak, turizm başta olmak üzere ulaştırma ve konaklama sektörleri canlanacaktır. Ayrıca tarihi İpek Yolu ihya olacaktır. Bu sayede eskiden yaylalarımızdan sürekli etkileşim halinde olduğumuz, ürün değiştiğimiz, kız alıp kız verdiğimiz, hatta 1929 sellerinde iskân verdiğimiz Bayburt ile hatta Erzurum ile yeniden kaynaşacak ve bütünleşeceğiz.
Sonuç olarak Çaykara-Bayburt tüneli bir an önce faaliyete geçmelidir. Geçen yıllarda Karayolları Genel Müdürü, önceki yıl Çaykara ve Dernekpazarı gecesinde Eski Bakan Faruk Özak ve Trabzon’un o günkü Valisi Dr. Recep Kızılcık, Karaçam’a yaptığı bir ziyarette Ulaştırma Bakan Yardımcısı Ziya Baş tünelin planlandığını ve önümüzdeki yıllarda yapılacağını dile getirmişlerdir. Bu ifadeler kayıtlarda da vardır. Muhtemelen bu ifadelerin altyapısını oluşturan çalışmalar Karayolları raporlarında da bulunuyordur. Çaykara lobisine düşen bu hususta vakit geçirmeden adım atmak ve Çaykara-Karaçam-Bayburt tünelinin bir an önce yapılmasını sağlamaktır. Bu, Bayburt’tan daha çok Çaykara’nın önceliği ve ihtiyacıdır. Çünkü Bayburt Araklı tüneli, Kop Tüneli ve yeni Zigana tüneli ile ulaşım sorunlarını büyük ölçüde çözmüş durumdadır. Karaçam tüneli Çaykara ve Çaykaralıların geleceği için hayati önem taşımaktadır. Devam eden Köknar-Karaçam asfalt yolunun mutlaka Bayburt’a tünelle bağlanması sağlanmalıdır. Bu ulaşım ağı 12 ay açık kalacak şekilde düzenlenmelidir. Çaykara ile ilgili hizmet aşkı olanlara, derdi olanlara bölgeyi tanıyan ve buralarda görev yapmış bir vatandaş olarak önerim ve istirhamımdır.