Mahalli halk takvimi, eski hesap olarak anılmakta olup bugün kullandığımız takvimden 13 gün geriden gelen yöre insanımızın yıllık çalışma çizelgesiydi. Bölgenin iklim durumu tarım ve hayvancılığa bağlı faaliyetlerin gerçekleştirilmesi sürecinde bu takvim yıl içinde, hava durumunun nasıl olacağı, ne zaman fırtına olacağı, kaç gün devam edeceği, bulutların tepelere gelişine ve rengine göre nasıl bir yağmur yağacağı tahmin edilirdi.
Meteoroloji tahminleri yöremiz insanının gözlemleriyle belirleniyordu. Kuşkusuz bu gözlemler kuşaktan kuşağa aktarılan tecrübelerle belirlenmekteydi. Radyo ve televizyonun olmadığı, meteoroloji tahminlerinin kendilerine ulaşmadığı zamanlarda, kuşkusuz önemli bir işlevi vardı eski yöresel takvimin. İnsanımız bu bilgilere göre ziraat faaliyetlerini düzenliyordu.
Yöresel takvime göre 12 ayın isimleri ve özellikleri:
Ocak [Kalandar Ayı] : Kalandar yeni bir yılın başlangıcı kabul edilerek çeşitli kutlamalar yapılmaktaydı. Yöremizde kalandar geceleri, gençler ve çocuklar kemençe eşliğinde horonlar oynayarak toplanarak köydeki tüm evleri gezerler fındık, meyve, ceviz vs. toplarlardı. Evlerin önüne gelen çocuklar yine mahalleden mahalleye değişen bereket temalı bir Kalandar tekerlemesi söylerlerdi. Yılbaşı olarak Kalandar kullanılır. Kalandar’dan altı gün ve sığır koyan ayı (Aralık’tan) da altı gün alınarak toplam on iki gün. On iki aya birer gün düşmek üzere taksim edilir. Yani Aralığın yirmi beşinden 6 Ocak’a kadar, hesap edilen on iki günde sırayla on iki aya verilir. Bu on iki günün her bir günü bir ayin nasıl olacağı tecrübesi oluyor. Buna göre aralık ayının yirmi beşinde hava fırtınalı ise ocak (Kalandar) fırtınalı olur, Aralığın yirmi altısı hava iyi ise, şubat ayında havalar iyi olacak demekti. Bu böyle devam eder. Eğer on ikinci gün yani Ocağın altısı hava karlı ise, aralık ayı (sığır koyan) karlı geçecek demekti.
Kalandar ayı istirahat ayıdır. Kalandar yeni yıl kutlanır. Çocuklar ve gençler evleri dolaşarak el öper, yeni yılı kutlarlardı. Aşağıdaki dizeleri söylerler ve kapılarını çaldıkları evlerden kendilerine hediyeler verilirdi.
Kalandar gecesi
Devlet bacası
Dolduran tası
Cennet hocası
Vermeyen asi
Cehennem hocası
Üstünde erkek uşak
Ahırda dişi buzak
Şubat [Küçük Ayı] : Galiba kısa olduğu içindir ki, Küçük denmiştir. Bu ay da istirahat ayıdır. Küçüğün yirmisinden sonra bellemek için, toprak hazır hale getirilir. Küçüğün yirmisinden Mart`in dokuzuna kadar kurt kızanı olur. Buna yöremizde “likohanz“denir. Bu günlerde dışarı çıkılmaz, Zorunlu durumlarda tedbir alınır. Çünkü kurtlar (ligohanzlar) yiyecek bulamayınca mahalleye iner, önüne geleni parçalar.
Mart [Mart Ayı] : Yöremizde ziraatın başlangıcı olan, tarla bellemeleri baslar. Toprak kaldırma isleri bitirilir. Cayırlara su verilir.
Nisan [April Ayı] : Tarlalara tohum atılır. Kazmalar diye tabir edilen hububat ekim işi biter. April ’in on beşinden sonra hayvanlar mezirelere (komlara) çıkarılır.
Mayıs [Mayıs] : Mayıs’ın on beşinden sonra hayvanlar yaylaya çıkarılır. Yöremizde mısır fidanlarının çapalama işlemine ‘kihan’ denir. Kihanlar yapılır. Yeni mısır fidanları seyrekleştirilerek çapalanır.
Haziran [Kiraz Ayı] : Yayla evlerinin yakacağı temin edilir. Yayla evlerinin yıllık bakimi yapılır. Yayla cayırları vodan tabir edilen zararlı otlardan temizlenir. Bu zararlı otlar yörede ifteri olarak adlandırılan, eğrelti otu ve mazudaldır.
Temmuz [Çürük Ayı] : Bu ayda havalar yağmurlu olduğundan çürük ayı denmiştir. Bu ayı yörede geçirenleriniz varsa şahit olmuşlardır ki sürekli yağmur yağar hava bulutlu ve dumanlıdır. Kesilen otlar kurutulamadan çürür. Çürük ayı Temmuz 15 ile Ağustos 15 arasındadır. Çürüğün yirmisine kadar yaylalarda istirahat zamanıdır. Yirmisinden sonra havaların durumuna göre yayla cayırları biçilmeye baslar. On beş Ağustos’a kadar cayır biçme, otları kurutma, horon haline getirip mahalleye nakletme işleri bitirilir.
Ağustos [Ağustos] : Ağustosun on beşinden İstavrit (Eylül’ün) sonuna kadar mesire ve köy cayırları biçilir ve evlere taşınır.
Eylül [İstavrit] : İstavrit’in on beşinde hayvanlar, yayladan mesire cayırlarına indirilir. Mesire ve köydeki cayırların biçme, kurutma ve taşıma işlemleri bu ayda tamamlanır.
Ekim [Koç Ayı] : Bu ayda tarlalar biçilir. Kocayinin on beşine kadar hayvanlar mesire cayırlarında otlatılır.
Kasım [Üzüm Ayı] : Tarladaki mısır kökleri (çeliler) topraktan çıkartılır. Tarlanın birkaç yerine yığın (kumul) haline getirilir. Havaların bozmasına yakın, nemli bir havada bu yığınlar yakılır. Üzüm ayı aynı zamanda istirahat etme zamanının başlangıcıdır.
Aralık [Sığır Koyan] : Havalar bu ayda genelde karlı ve fırtınalı olur. Bir yıl boyunca çalışan yöre insanının dinlenme zamanı gelmiştir. Artık sıra yorgunluğu atmak için düzenlenecek olan uzun kış barakatlarına gelmiştir.