Geçmiş unutulmuş, tam gaz ileri
Bir kültür yok oldu, gelir mi geri
Harap ettik, yıktık eski köyleri
Bakarım ağlarım geçmişe bugün.
Yetmiş yıl babamdan dinledim durdum.
Altmış yıl da ben yaşadım ben gördüm.
Bilmediklerimi bilene sordum.
Yazayım, çizeyim geçmişi bugün.
O dönem insanalar hepsi fakirdi.
Tencere, tavalar, taslar bakırdı.
Toplumda mutluluk, huzur hakimdi.
O geçmiş günleri özlerim bugün.
Eskiler kalleşlik, puştluk bilmezdi.
Saygıdan sevgiden ödün vermezdi.
Yazın yaylasından köye inmezdi.
Öyle insanlara hasretim bugün.
Eve maaş girmez,gelir arama.
Aç yatar, aç kalkar bakmaz harama.
Sabah kahvaltısı kuymak, muhlama
Kuşmer peynirine hasretim bugün.
Kuzine ne arar, ocakta kremul,
Tarlada tseliler silinmiş kumul.
Öğle yemeğinde lahana, tsumur,
O köy yemekleri kalmadı buğün.
Ahırda inekler geçim kaynağı.
Bayanlar elinden bırakmaz orağı
Ninemun önünde bir yün tarağı
O yün yatakları ararım bugün.
Köyde elektrik yok, yanar lambalar.
Güğüm, kafekalan taşınır sular.
Akşam yemeğinde yağlı turşular.
Zagota katmayı unuttum bugün.
Yoktu kara lastik, vardı çarıklar
Yaşlılar sakallı,başta sarıklar.
Nenemin belinde bağlı oğluklar
O kıyafetleri ararım bugün.
Hayvanı olmayan gurbet eylerdi.
Anneler bebeğe ninni söylerdi.
Çocuklar büyüğü sayar, severdi.
Saygıya, sevgiye muhtacım bugün.
Anlatmakla bitmez eski yaşantı.
Medeniyetle millet uyandı.
İnsanlar her şeyi maddiyat sandı.
Böyle bir yaşama karşıyım bugün.
Mehmet karıştırma eski defteri.
Özlediğin yıllar gelir mi geri
Beyninde, gönlünde kalsın izleri.
Sadece hayalle yetin sen bugün.
Mehmet İbrahimağaoğlu
Deşme yüreğimi ağa İbrahim
Geçen geçti artık durup ağlama
Bu dünya yalandır meylini verme
Geçen geçti artık umut bağlama
Sen ağa oğluyken durum böyleydi
Ah şu mazilerin dili olaydı
Benim gördüklerim bir sıralasam
Bütün çaykaralı acır ağlardı
Ama ne fayda durum böyleydi
Sakın ha söyleme geri geleydı
O gün orda kalsın bu günde burda
Ülkenin durumu çok acıklıydı.
Ben anlatayım sana bir mazi
Erken kalkardık sabah namazı
Ahırda yığılı inek ahbini
Doldurur sepete ahbin taşıdık
Karnımız acıkır ekmek bulmazdık
Ekmek istesekte söyleyemezdik
Fazla ekmek yoktu çünkü o yüzden
İzin istesekte korkar yemezdik
Okul çağında kalem bulmazdık
Yazılmış defteri bulur silerdik
Yeni defter gibi yazı yazardık
Birde öğretmenden azarlar yerdik.
Bir gün Ali hocam çağırdı beni
Bir düzine defter bir deste kalem
Bunları annen sırayla versin
Defterin bitince alır yazarsın.
Ali Kedikoğlu değerli hocam
Çok merhametliydi yardım ederdi
İçki içer diye kimse beğenmez
Ama o herkese yardım ederdi.
Cami inşaatı devam ederken
Camiye kum topladım akşama kadar
Yevmiye istedim Ali Kayadan
Ne parası dedi çekil karşımdan
Ben kursta okuyan bir öğrenciydim
Harçlığımı olsun bir gün çalıştım
Para isteyince ordan kovuldum
Ağlayarak aç eve koyuldum.
Yazıklar olsun Ali Kayaya
Beni nasıl kovdu anlayamadım
Çocuktum herhalde ses çıkarmadım
Hayatım boyunca unutamadım.
Daha çok mazim var çok anlatacak
Seanmayın bu günümüz böyle kalacak
Günler çabuk geçti devran dönecek
Dönsünde bu devran engel olmayın
Şair Mehmet hocam çok selam olsun
Yeni Çaykaramız değişsin dursun
Dile getirmekte çok güzel birşey
Tüm Çaykaramıza selamlar olsun
Aktık şehirlere yaylalar sessiz,
Kolivanın çayırı kaldı sahipsiz,
Hanegalar bomboş ahırlar ıssız,
Seni en iyi ben, anlarım bugün.
değerli kardeşim yüreğine kalemine sağlık muhteşem bir şiir muhteşem bir tema ve sende muhteemsin yeni şiirlerini bekliyeceüiz özlemle