Bugün “ilkokulu köyünde….” diye başlayan özgeçmişler yazılmıyor artık.
Benim halamın kızı onun dayısının… şeklinde tanımlanacak uzak akrabalıklar da yok şimdi.
Şimdi neredeyse kardeşler bile akrabadan sayılmıyor…
Aynı köylü olmanın da bir önemi yok yeni nesiller için. Hem olsa bile aynı köy nüfusuna bağlı olmanın dışında ortak bir geçmişleri yok…
Köylerde her evin kapısına araba gidiyor, herkesin arabası var ve kimse kimsenin arabasına binmiyor…
Patika yol ve dinlenme yerleri de tarih oldu dolayısıyla.
Dolayısıyla köye gelip gitse bile kimse kimseyi görmüyor..
Köyün ortasında su alınan, hayvanların içtiği çeşmeler, “ne sağdadır ne soldadır, ismi cusmu.. diye başlayan ilk ilahi mesajların alındığı mahalle mescitleri de tarih olalı hayli zaman oldu..
Ne zamandır bir köy düğünü, bir fındık ırgatı, bir toprak imecesi, ormandan ortak odun yapmadık…
‘Gününe gün’ çalışmıyor insanlar. Herkes kendi işini görecek kadar kudretli şimdi..
İki lafın belini kıracak, bir akşam bisküvit kutusuna oynayacak kimse de kalmayıncaya köyler sadece hatıralarla ne kadar yaşanır? Bilemiyorum…
Neyazikki öyle gittikçe yanlizlasiyoruz…