Özellikle son zamanlarda memleketlerimizdeki cenazeler cenaze sahibini taziyenin yanında uzun zamandır göremediğimiz dost, komşu, akraba ve arkadaşlarımızla görüşüp buluşma imkanı bulduğumuz toplantılar haline geldi.
Cenazelerde cenaze yakınlarını taziyenin ardından gruplar halinde muhabbetleşiyoruz. Muhabbetimizde bazen atmosfere uygun düşmeyen gülüşmeler ve rahat tavırlar sergileyebiliyoruz. Yine cenaze sahiplerinin duyacağı şekilde orada bulunma amacımızın dışına çıkan, günlük siyasete, ekonomiye ve gündeme dair diğer konularla ilgili sohbetler oluyor. Cenaze merasimi süresince en azından cenaze sahiplerinin yakın çevresinde onların acılarına ortak olduğumuz hissini vermemiz, onların gündemini gündem edinmemiz, biraz daha ağırlaşmamız gerektiğini düşünüyorum.
Bunun için belki cenaze kaldırma programlarımızı yeniden dizayn etmemiz bile gerekebilir. Merasim süresince bir saatimizi vefat edene ve yakınlarına ayırmalıyız. Merhumun hayat hikayesini okumalı, belki fotoğraflarından bir slayt gösterisini cenazenin kılındığı cami içerisinde yapabilmeliyiz. Cenaze namazı öncesi bekleme süresinde vefat eden kişi için bir anı defteri oluşturulup düşünceler yazılabilir. Bir mikrofon marifetiyle dileyenler vefat edenle ilgili hatıralarını katılanlarla paylaşabilir ve mrrhumın hayırla yad edilmesine vesile olunabilir. Bir hocanın klasik usulde formüle edilmiş ve her cenazede tekrarlanan söylemlerinin yeterli ilgiyi toplamadığı ortada. Çoğu kez dinlenilmiyor bile maalesef.
Bir de cenaze dualarında hocalarımızın cenazeye özel, cenaze sahiplerinin acısını dikkate alan bir dua yapması konusu var. Bazı cenaze dualarında, hayırlı eşler, geniş rızıklar, devletin milletin bekası gibi o cenaze ile ilgisi olmayan başka toplantıların konusu olan dualar yapılıyor. Halbuki cenazenin duasının içeriği ölüm gerçeği, merhuma af ve mağfiret, ahiret, hesap, mizan, cenaze yakınlarına sabır ve metanet dileklerini içermelidir. Cenaze ve cenaze yakınları için anlamlı olan bu olsa-gerektir. O halde ne vatanı ne hayırlı eşleri ne de rızık dşünecek halde değildir. Yapılması gereken acısına azami derecede ortak olarak acısını hafifletmek olmalıdır.
Bu husus çoktandır düşündüğüm ancak kaydetmesi bugüne nasip olan bir husustu. Allah hepimizin ömrünü bereketlendirsin. Hepimize hayırlı bir hayat ve hayırlı bir akıbet nasip etsin.
Sevgili Kardeşim SAMİ Bey. Öncelikle paylaşmış olduğun duygu ve düşüncelere ana temalarıyla katılıyorum. Zamanımızda bu ayrıcalıklı duygu ve düşünceleri ifade edebilmek paylaşabilmek ayrıcalık ve erdemliliktir. Öyle bir konuma getirildik ki genel itikat BİAT et rahat et. SİZ varsanız BİZ varız. SELAMLAR – SEVGİLER……