Kendimi hatırladığım en küçük yaşımdan beri tanıdığım, komşuluk yaptığım bir büyüğümdü. Oğlu Fahri’nin arkadaşım olması, eşi İsmet amcanın yaylada, mezirede ve köyde yaptığımız ev inşaatlarında ve bilimum tamir işlerinde rahmetli babamın baş usta tercihi olması ailece bizi iç içe iki aile gibi yapmıştı. Zaten tüm evlerimizi İsmet amca yapmıştı. İyi...
Ortaokulu Çaykara ilçe merkezine sekiz kilometre mesafedeki köyümden hergün gidip gelerek okudum. Bazen yolun bir kısmında kaçak-göçek arabalara binsek de ağırlıklı olarak yolu yürümek durumundaydım. Çaykara Sarmaç arası nispeten hareketliydi ancak Sarmaç’tan bizim eve kadarki kısım ıssızdı. Zira bu kısım köyümüzün Ayambas adı verilen mahallesiydi ve bu mahalle halkının tamamı...
Özellikle son zamanlarda memleketlerimizdeki cenazeler cenaze sahibini taziyenin yanında uzun zamandır göremediğimiz dost, komşu, akraba ve arkadaşlarımızla görüşüp buluşma imkanı bulduğumuz toplantılar haline geldi. Cenazelerde cenaze yakınlarını taziyenin ardından gruplar halinde muhabbetleşiyoruz. Muhabbetimizde bazen atmosfere uygun düşmeyen gülüşmeler ve rahat tavırlar sergileyebiliyoruz. Yine cenaze sahiplerinin duyacağı şekilde orada bulunma amacımızın...
Bir Ahmet Kama geçti bu dünyadan… Peygamberimizin “tebessüm sadakadır” sünnetine uygun olarak ömür boyu sadaka dağıttı. Yüzünde hep hüzünlü bir tebessüm oldu. Ağlamak ile gülmek arasında ama tebessüme yakın bir tebessüm. Ahmet amcayı hep böyle hatırlıyor, hep böyle canlandırıyorum gözümde. Sohbeti şerbet gibi, kalbi yumuşak, yüreği merhametli, tavrı sevecen, şefkati...
Cennet köşemiz, benliğimizi şekillendiren coğrafyamız Çaykara’mız… Biz burayı çok seviyor, şartlar ne olursa olsun huzuru ve mutluluğu burada buluyoruz. Son yıllarda yaşanan gelişmeler Çaykara’mızı bir turizm cenneti haline getirdi ve artık bu coğrafyada ortaklarımız da var. Tüm dünyaya hitap eden bir yer olduk. Dünyanın her tarafından misafirlerimiz geliyor. Bu misafirlere...
Terin tohumu… Çaykara’da bir belgesel çekildi. Elinde bir kamerası, ses cihazı ve kocaman yüreğiyle bir Ogeneli, bir Çaykaralı yöremizde yaşanan hayatı yaşandığı esnada kayda aldı… Yöremizin stratejik(!) ürünü mısırı ve onun etrafında şekillenen bir hayatın belgeselini yaptı. Hem de ne yaptı… Yaz başı karların erimesi ve tarlaların mısırın ekimine hazır...
Eskiden büyüklerin yanında çocuk sevilmezdi, çocuk ismiyle çağrılmaz hatta zorunlu olmadıkça konuşulmaz, zorunlu bir durum olursa da konuşma resmî ve gerektiği kadarla sınırlanırdı. Eskiden ailenin bir büyüğü olur ve bu büyüğün(baba) herkes üzerinde mutlak bir otoritesi olurdu. Onun talimatı olmaksızın o evde kuş uçmaz evin liderine rağmen hiçbir şey yapılamazdı....
Dünyada yaşanan ekonomik ve buna bağlı sosyal değişimler aileleri de değiştirdi. Artık çocuklar eski çocuklar değil. Anne babaların kontrolündeki çocuklar çağımızda anne-babayı kontrol altına almış görünüyor. Bizimle çocuklarımızın yetişme şartları arasında uçurum var. Mesela biz bir köy ilkokulunda okuduk. Daha altı yaşındayken evimize iki kilometre mesafedeki ilkokula tek başımıza ıssız...
“Yeni” kelimesi her zaman ve her yerde insanda bir heyecan uyandırır doğası gereği… Yeni ev, yeni araba, yeni elbise, yeni bir hayat, yeni bir mekan vs. Ve yeni Çaykara! Evet, Dernekpazarı ilçesini de içine alan eski Çaykara’nın alışveriş, nahiye ve ilçe merkezidir Kadahor çarşısı. 1948’de ilçe olarak resmi gelişimini tamamladı....
Tarihi Sultanmurat Yayla Ortası Geleneği 20 Ağustos 2017 Pazar günü bir kere daha canlandırıldı. On binlerce yöre insanı Sultanmurat düzünde buluştu, ekmeğini, emeğini, tatlı dilini, güler yüzünü, toprağını, geleneğini ve duygularını paylaştı. Son yıllarda çeşitli nedenlerle sekteye uğrayan Sultanmurat Yayla Ortası Geleneği on binlerin buluşmasına sahne oldu. Bu buluşmaya nasıl...
Sultanmurat Yayla Ortası Geleneği asırlardır devam eden ve Trabzon’un doğu kesimindeki yöre halkını buluşturan bir etkinliktir. Gelenek tarih içinde ortaya çıkmış bir gelenektir ve Sultanmurat ile birlikte Çaykara’nın marka değeri üzerinde çok önemli bir etkiye sahiptir. Son birkaç yıldır çeşitli nedenlerle sekteye uğratılsa da bu yıl özellikle Çaykara Kaymakamı İhsan...
Birkaç yıldır haklı-haksız çeşitli vesilelerle Sultanmurat Yayla ortası şenlikleri yapıl(a)mıyor. Doğrusu bunu yanlış buluyorum. El-Âlem hiçbir tarihi geçmişi olmayan, üç beş hanelik yaylalarda sonradan icat edilen yayla şenlikleri düzenlerken biz yüzlerce yıllık yayla ortası geleneğimizi rafa kaldırıyoruz. Bu da yetmiyor neredeyse unutturuyoruz. Bunu derken gidelim şehit mezarlarının dibinde yüksek sesli...