ÇaykaraDernekpazarıÇaykara KöyleriÇaykara Köyleri HaritasıÇaykara NeredeUzungölÇaykara nedirWhatsApp Link Oluşturma
DOLAR
36,6501
EURO
40,0376
ALTIN
3.536,00
BIST
10.862,14
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
reklam

80’li Yıllarda Çaykara-1

21 Aralık 1972'de Çaykara'nın Şahinkaya Köyünde doğdu. İlkokulu Şahinkaya II İlkokulunda 1983 yılında, Ortaokulu Çaykara İnönü Lisesi Orta kısmında 1986 yılında, Liseyi Çaykara İnönü Lisesinde 1990 yılında tamamladı. 2000 yılında 19 Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden mezun oldu. Muhtelif kamu görevlerinde bulundu, bulunmaktadır... Yöresi ile ilgili basılı kitap ve değişik yayınlara imza atmıştır. Amatör olarak fotoğrafla uğraşmaktadır. Evli iki çocuk babası olan Sami Ayan yöresi ile ilgili araştırma ve derlemelerini de sürdürmektedir.
27.01.2013 00:58
A+
A-

Arşivimdeki eski Çaykara fotoğraflarını incelerken benim gibi seksenli yılların büyük bir bölümünü(83-90) Çaykara okullarında geçirenlerle geçmişe bir yolculuk yapmak istedim. Kuşkusuz bu yılları Çaykara’da yaşayan herkesin kendine göre farklı gözlemleri vardır. Ama yine kuşkusuz ortak noktalarımızda…. İşte birkaç yazı boyutunda olacak yazılarımızın birincisi ile bu hafta başlayalım. Seksenli Yıllarda Çaykara yazı dizimizi her bölümü bir hafta arayla yayınlanmak üzere paylaşıyoruz. Buyurun benim gözümden Çaykara’da seksenli yıllara…

O zamanlar ANAP’ın ilk iktidar olduğu; 80 ihtilali sonrası yeniden sivil hayata adaptasyon yıllarıydı. Kaymakam Hasan Gürsoy’du. Çaykara ondan sorulurdu. Eşi de bizim Çaykara İnönü Lisesi beden eğitimi öğretmenimizdi. Kaymakam eşi olması dolayısıyla biraz imtiyazlı bir öğretmen konumundaydı. Kaymakam sakin görünüşlü ama ciddi bir adamdı. Koltuğunu doldurduğu kanaatindeyim.

83 seçimlerinde seçilen Çaykara’nın belediye başkanı merhum Halim Nuhoğlu, ismiyle müsemma halim-selim bir adam görüntüsü veriyordu. Bir trafik kazası sonucu vefat ettiği, yerine Tiryaki soyundan “Yarımağa” diye maruf Ahmet Tiryaki’nn belediye başkanlığı yaptığı var hatırımda… Dönemin İlçe Milli Eğitim Müdürü Yılmaz Sarıoğlu’ydu.  Soğuk görünümlü bir adamdı. Şimdi nerededir ne yapar bilmem ama özellikle resmi törenlerdeki uzun ve bir hayli resmi üslupla yaptığı konuşmalar beni de diğer öğrencileri de fazlasıyla sıkardı.

Halk Eğitim Müdürü merhum Bayram Uygun, İnönü Lisesi Müdürü Ayhan Hoş, İmam-Hatip Lisesi Müdürü Hamdi İlhan, Ali Seydi Kılınç, Ahmet İrfan Taşkın ve Ahmet Ziyaettin Yavuz, Ticaret Lisesi Müdürü İsmail Sarı, Zeki Bilge ilkokulu Müdürü merhum İsmet Topaloğlu idi. Lise ve Ticaret Lisesi bu günkü Çok Programlı Lisenin olduğu binadaydı. Bahçedeki ağaçlar da o dönemde müdür yardımcısı olan İsmail Hakkı Osmançelebioğlu tarafından büyük emekler verilerek bizzat dikilmiştir. İmam-Hatip Lisesi Işıklı(Kadahordaki) tarihi binadan Hurmalık’taki mevcut binasına yeni taşınmış, bina sıvasız, bahçe düzenlemesi yapılmamış ama öğrencisi kalabalıktı. Doğrusu o dönemde çok tercih edilen başarılı bir okuldu. Halk Eğitim binası ilçenin kültür merkezi pozisyonundaydı. Tüm törenler eski ama emektar binanın anfi gibi düzenlenmiş, direksiz çok orijinal kadife perdeli bir sahnesi bulunan mütekamil salonunda yapılırdı. Çaykara’da o evsafta bir salon bu gün bile yoktur. Çok modern değildi ama çok işlevseldi.

İlçede Sağlık Grup Başkanı merhum İlhan Durgun’du. Sağlık ocağı bu günkü hastanenin yerinde tek kat ve arka tarafında lojmanları vardı. Onların da arkasında bu gün afet konutlarının bulunduğu alanda Tarım İlçe Müdürlüğüne bağlı bir hara vardı. Burada suni ve doğal tohumlama yapılır köylerden getirilen inekler daha kaliteli bir ırka dönüştürülürdü. Haranın arkasında hayvanların dışkılarının depolandığı alanda bir de döndürülebilen bir kol vardı ki çevrilince dışkıdan gaz elde edilir haranın mutfak gazı ihtiyacı giderilirdi. Bölgeyi tamamlayarak Çaykara merkeze geçelim.

Neredeyse seksenli yılların tamamı bu günkü ilçe jandarma binasının yapılışına şahit olmuştur. Nedendir bilinmez ama bu gün iki üç ayda yapılabilecek olan bu binanın tamamlanması uzun yıllar almıştır. Seksenli yılların başında bugünkü PTT’nin olduğu yer çocuk bahçesiydi. Sonra orada PTT binası inşa edildi.

İlçenin bu tarafı bu saydıklarımdan ibaretti. Gelelim Çaykara merkeze….

Çaykara merkeze Trabzon tarafından girişte Hopşera Pazarı vardı. En aşağı kısımda Tancur’un kahvesi ve onun ilerisinde araba tamircileri vardı. Cansızlar, Işınlar, lastikçiler…. Tamircilerin bittiği yerde av bayii, zaman zaman açılıp kapanan muhtelif dükkanlar…

Aslan Yanılmaz, babası ve abisinin manifatura dükkanı ve Ali Usta’nın yol ile dere arasındaki dar yamaca tutturulmuş her katı tek odalı olan üç katlı binası. Bina dereye doğru çıkmalarla taşırılmıştı. Alt kat mutfak. Tam dereye bakar, üst yol seviyesi lokanta(iki-üç masalık) en üstü yatma yeri… Hopşera pazarındaki hemen tüm binalar yol ile dere arasındaki dar yamaca kurulmuş ve hepsinin yarısı derenin üzerine taşmıştı. Bu gün Çaykara’nın o girişini birisine gösterseniz ve burada bir cadde ve binalar vardı deseniz herhalde buna kimseyi inandıramazsınız. Buradaki küçük derme-çatma evlerde öğrenciler kalır, kamil dairelerde de genellikle memurlar…

Efendim köprü ayağından içeri doğru girelim. Hopşeralı Ali Usta’nın lokantasını geçince köprünün solunda ilk yıllarda Ulusoy yazıhanesi, bitişiğinde önce Mahmut Ayaz’ın sonra Altuncu’nun bakkalı. Onun bitişiğinde Mahmut Usta’nın lokantası… İleride her iki tarafta birer lokanta. Mustafa Ataman, Mustafa Özkul ve Recep Kalkan’a ait… Yani anlayacağınız çarşıya giren herkes lokantalar, dolayısıyla nefis yemek kokuları arasından geçerdi. Mübarekler ne güzel de kokarlardı. O yemekler kadar lezzetli yemekler dünyada bir daha yapılmayacaktır. Her istediğimizde yiyemediğimizden mi bilmem ama kokuları burnumdan hala gitmez.  Hatta o zamanlardan önce köydeki ilkokulda okuduğum sıralarda nadiren Çaykara’ya indiğimde aklımda kalan tek şey bu yemek kokularıydı. Çaykara denince aklıma leziz yemek kokularıyla maruf bir yer geliyordu.

Bir sonraki yazıda dönemin revaçta mekanlarından Mahmut Ustanın lokantası ve Çaykara Birlik yazıhanesine içeriden bakacağız

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar
× YASAL UYARI ! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.