Son yıllarda yaylalarda yayla evi kirliliği yaşanıyor. Hoyratça, sınır tanımayan yapılaşma yaylaları curcunaya çevirmiş durumda.
Yaylalar geçmişte eşitliğin timsaliyken bu gün varlık yarıştırma alanları haline geldiler. Anlamsız bir betonlaşma var. Kat kat binalar, villalar, konaklar, tesisler…
Kamu arazisi üzerinde “yaptığım yanıma kar kalır” anlayışıyla her gün kazılar yapılmakta betonlar dökülmektedir. Mevzuat boşluğunu ucube yapılar doldurmuş durumda. Daha önce her köy ve yaylaşarda mevcut olan yazılı olmayan ama harfiyen uygulanan yerel-geleneksel hukuk bu tür yapılanmaları engellemekteydi. Günümüzde böyle bir hukuk veya gelenek de kalmadı. Mal Allah’ın kul Allah’ın. Allah ne verdiyse…
Bu yayla sevgisi değildir. Bu doğa katliamıdır, bu doğaya ihanet, geçmişimize ihanet, geleceğimize ihanet, bu vatana ihanettir.
Yayla evi sade olur.
Yayla evi taştan, ahşaptan olur.
Yayla evinin bir avlusu olur.
Yayla evinin kapısı avluya açılır.
Merdiven aralığına değil…
Yayla evi yayla evi gibi olur.
Böylece yayla kompozisyonu içinde anlamlı bir yeri olur.
Yaylada apartman olmaz.
Günümüzde yayla evi yapanlar yedi nesline ev yaparcasına kat üstüne kat dikiyor. Asansörlü, kaloriferli, jakuzili yayla konakları görüyoruz.
Yaylada ikamet süresine gelince hane başı ortalaması 15 gün dolayına düşmüş durumda. Evler arttıkça yaylalarda iskan oranı azalıyor. 15 gün 20 gün için apartman dikmenin güzelim yaylaları katletmenin anlamı var mı?
Bu gidişle ortada yayla adına hiçbir şey kalmayacak. Hatıralarımızı bulacağımız mekânlar her gün yerlerini ucubelere terk ediyor.
Yaylalara en kısa zamanda resmi bir standart getirilmelidir. İsteyen istediği yerde ve istediği büyüklükte yayla evi yapamamalıdır. Eskiden yaylalarımızda bir ev sırası kuralı vardı. Evler belli bir sıra dâhilinde yapılır, evler arasında belli bir mesafenin kalmasına ve evlerin birbirini engellememesine dikkat edilirdi. Bu gün tam anlamıyla bir keşmekeş yaşanıyor. Yangından mal kaçırırcasına herkes bulduğu yere dikiveriyor binasını.
Yaylalar ait oldukları köy-mahalle kanunları da göz önünde bulundurularak acilen ait oldukları mahalle halkına parsellenmeli ve tapulandırılmalıdır. Yaylalarda basit birer imar planı yapılmalı, ev tipleri belirlenmeli, belirlenecek en fazla üç tip yayla evi modelinin dışında yapıya ve yapılanmaya izin verilmemelidir. Ev yapılacak alanlar tespit edilmeli, ev yapacak olan bu alanlarda sırası gelen yere ev yapabilmelidir.
Standartlara uymayan mevcut yapıların yıkılması yerine bu yapıların yayla evi standardına getirilmeleri zorunlu tutulmalıdır.
Aksi halde bu gidiş böyle devam ederse -ki aksine bir işaret yok- bir süre sonra yaylaları rezil edenler de gidecek yayla bulamayacak.
Benden söylemesi…
Günümüzde orijinal halini koruyan yaylalarımızdan Ogene Şeyhi Yaylası
Kim yazmışsa eline sağlık