ÇaykaraDernekpazarıÇaykara KöyleriÇaykara Köyleri HaritasıÇaykara NeredeUzungölÇaykara nedirWhatsApp Link Oluşturma
DOLAR
34,8721
EURO
36,7691
ALTIN
3.043,94
BIST
10.138,57
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
reklam

Eskiden köy odaları vardı

19.04.2016 09:38
A+
A-

Teknolojinin insan hayatına girmesiyle her ne kadar adı sosyal paylaşım alanları diye adlandırılsalar da, hiçbir zaman eskiden köylerde, köy odalarında mahalle-cami odalarında veya ev muhabbetlerindeki sosyal hayatın yerini alamayacak.

Üç kuşağın bir araya gelerek yapmış olduğu muhabbetler (barakatlar) yerini televizyonlara, internete ve cep telefonu gibi teknolojik aletlere çoktan bırakmış durumda. Değişen sosyo ekonomik şartlar, köylerden şehirlere kayan nüfus, insanların gelecek kaygıları gibi olağan ve olağanüstü haller, isteyerek veya istemeyerek öyle sonuçlar ortaya çıkarıyor ki…

Yaşadığı sosyal travmalar ve git gide yalnızlığa itilen birey, farklı arayışlara yönelmektedir. Adına sosyal paylaşım veya sosyal medya denilen ortamlarda kendini ifade etme kolaylığını bulmuş gibi görünmesine karşın,  hiçbir zaman aynı ortamda iki ve daha çok insanın karşılıklı gerçekleştirdikleri dinamik, canlı iletişimin yerini dolduramayacaktır.

Bütün bu teknolojik imkânlar yokken, üç kuşağın bir araya gelerek paylaştıkları mekânlar artık eskilerde kaldı. Bunlar genelde köy odası, cami-mahalle odaları gibi mekânlardı. Bu yerlerde mahalleli, köylü veya cami cemaati toplanırdı. Bir taraftan evden getirilen yiyecek ikram edilir bir taraftan da tadına doyum olmayan çaylar yudumlanırdı. Büyüklerin hayat hikâyelerinden kesitler dinlenir, genç nesil gelecekte nasıl biri olacağı konusunda fikri temellerini atardı. Yine bu mekânlar da ammenin(kamu) okul cami yol vb. işlerini imece usulü ile yapmanın planları yapılırdı.

2
Bir Zamanlar Köy Odaları

Büyük büyüklüğünü, küçük küçüklüğünü bildiği, herkesin paylaşılan ortamın ölçü ve kurallarına riayet ettiği mekânlardı. Sevgi ve saygının zirvede olduğu zamanlardı. Üç kuşağın paylaştıkları bu ortamlar her şey yeri ve zamanında paylaşıldığı için herkes payına düşeni alıyor, zevkle şevkle kendini o toplumun bir parçası olmaktan da kendini bahtiyar sayıyordu. Öyle ki siyasi düşüncelerinin farklı olması bile onları bu amaç ve birlikte yaşama isteğinin dışına çıkarmıyordu. Şartlar zor ama sevgi ve saygı ile beraberinde mutluluk vardı. Dayanışmanın en güzel örnekleri vardı. Güzel haslet adına sayılabilecek her şey vardı. Özellikle kış günleri ile akşamları iple çekilirdi. Zira günümüzün sosyal platformları (facebook twetter vb.) olan ve yediğimiz-içtiğimizden tutunda gerekli gereksiz her şeyimizi paylaştığımız sosyal paylaşım alanları işte o ‘Köy Odalarıydı’.

Yeni nesil bu tabloyu algılamak ve anlamakta zorluk çekebilir. Ancak orta ve üzeri yaşlarda olanlar bu yazılanları bir bir hatırlayacağına inanıyorum. O eski günleri hatırlatmak istedim ki o zamanlar imkânsızlıklara rağmen insanlık bir başkaydı sanırım.

Günümüzde baş döndürücü bir hızla gelişen dünyamızda öyle bir nesil yetişiyor ki; Her şey elinin altında, istediği önünde, istemediği arkasında, haz ve hız düşkünü, nemelazımcı, günübirlikçi bir topluma doğru gidiyoruz. Her ne kadar olumsuz kelimeler peş peşe geldiyse de elbette istisnalar hariç diyor, sayılarının artmasını temenni ediyorum.

Aslında bu hızlı değişimden yaşlılarımız da nasibini aldı ya… Bir arkadaşımın şahit olduğu ilginç diyaloğu sizinle paylaşmak istiyorum. Tahminen seksen yaşlarında bir kadın telefon bayisinden içeri girer. Elindeki bastonla bile yürümekte zorlanan bu yaşlı kadın bayideki çalışana yaklaşır ve gözlüğün altından onu süzerek titrek bir sesle; ‘Yavrum şu telefonumu alda bir bakıver 4.5 G ye geçti mi? ‘ sorması sanırım vaziyeti özetler mahiyette oldu.

Teknoloji düşmanı değilim. Çünkü bende teknolojiyi olabildiğince kullanıyorum. Belki klasik bir cümle; ‘Neşterin hayat kurtardığı gibi, kararttırdığını bilebilmek’. Önemli olan kullanım amacımız.

Sözün burasında nerde o eski ‘Köy Odaları’ , ‘Ev muhabbetleri deyip, albümlerimizdeki fotoğraflara bakıp geçmişi buğulu göz perdelerimizin arasında seyretmek kalıyor.

Saygılarımla

Fahrettin Kurşun

19.04.2016

fahrettinkursun.wordpress.com

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar
× YASAL UYARI ! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.