Bazı insanların karakterini tanımlamada kullanılan çok veciz bir kelimedir “fırıldak”. Her kim literatüre kazandırmışsa tebrik etmek, teşekkür etmek icab eder.
Türk Dil Kurumu da kelimeye ilgisiz kalmamış, anlamlarını 6 maddede sayıp dökmüştür.
İlk üç maddede tanımlanan oyuncağı ikinci üç maddede tanımlanan karakterin eline tutuşturmak lazım ki fotoğraf ve kompozisyon kemale ersin.
TDK’nın “fırıldak”a verdiği anlamlar şöyle:
1. Rüzgârla dönen, çember biçiminde çocuk oyuncağı.
2. Havalandırmak amacıyla oda veya mutfak pencerelerine takılan kanatlı araç.
3. Ocak veya soba borusunun iyi çekmesini sağlamak için tepesine takılan ve rüzgârın gittiği yöne dönebilecek biçimde yapılan şapka.
4. Dolap, düzen, hile.
5. Düşüncesini sürekli değiştiren, sözünden dönen (kimse).
6.Tek ayak üzerinde fırdolayı dönme
Şunu peşinen kabul etmek gerekir ki fırıldak olmak her sağlıklı insanın başarabileceği bir iş değildir. Ciddi aksiyon ve atraksiyon ister. Emek ister, bir bünyede çoklu karakteri bir arada tutabilme becerisi ister. Yani zor iştir. E bir iş zor ise zorluğu oranında kıymetlidir de (!)
Bir kere her an her tarafın oynamalıdır. Elin ayağın, omuzun, gözün kulağın ve bilimum yalakalık uzuvların eksiksiz çalışmalı ve kıvrak olmalı..
Her duruma karşındakini inandıracak şekilde ve hızla adapte olabilmelisin.
Güç ve menfaat merkezleri bir şekilde istikamet değiştirirse hızlı bir şekilde yeni istikametlerini istikamet edinebilmelisin.
Güvenilir bir görüntü vermeli ama etrafındakileri ustaca aptal yerine koyacak kadar yüzsüz olmalısın. Öyle ki kendilerini aptal yerine koydukların bunu anladıklarını bile sana söylemekten utanmalılar.
Utanma, haya, ar, ahlak veya etik gibi kelimeler lügatine uğramamış olmalı..
Basit çıkarların adamı olmalısın. Az bir menfaate karşılık tüm kişiliğini ayaklar altına alabilmelisin.
Sadece kârına ve hedefine odaklanmalısın ve bu konuda hiçbir değer seni yolundan alıkoymamalı.
Birlikte yürüdüklerini hızlıca satabilmeli ama onları sattığını belli etmemelisin.
Münafıklık sende tavan yapmalı ama sık sık etrafa ahlaki öğütler vermelisin.
Onursuz, oynak ve yalaka; iki yüzlü, menfaatperest ve kişiliksiz olmalısın.
İnsanların yüzüne çok samimi bir dost gibi gülücükler dağıtıp bu gülücükleri “canım, kardeşim, dostum” gibi ifadelerle sıkça desteklemeli, onlara güven vermeli; arkasını döndüğü anda kuyusunu kazabilmelisin.
Güç ve iktidar sahiplerini gördüğün zaman her emre amade bir görüntü vermeli, etraflarında pervane gibi dönebilmelisin.
Ahiret, mizan, hesap, kul hakkı, kamu hakkı, vicdan gibi lüzumsuz kavramları hayatından teğet geçirmeli ve bu hususlarda gayet rahat olabilmelisin.
Bu şekilde uzayıp giden bir dizi önemli ve uygulanması zor meziyet isteyen yansıma bir kelimedir “fırıldak” ve gevşek bir karakterdir FIRILDAKLIK ..
İşleri kolay değil yani. Onurlu insanlar için zorluk bakımından ne maden işçiliğine benzer ne hammallığa …
“Fırıldak”ları etrafında görmekten rahatsız olmayan güç sahiplerini anlamaksa hiç zor değil.
Karşısındakinin sadece kendisine yakın durabilmek için her taklayı atabileceğini biliyor ve bunun için yapması gereken sadece fırıldağı döndürmek. Üstelik vicdanını rahatsız etmesini gerektirecek bir şey de yok.
Kullanmasın mı?