ÇaykaraDernekpazarıÇaykara KöyleriÇaykara Köyleri HaritasıÇaykara NeredeUzungölÇaykara nedirWhatsApp Link Oluşturma
DOLAR
37,9430
EURO
41,1971
ALTIN
3.696,73
BIST
9.321,08
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
reklam

Kaybolan mevsimlerimiz…

21 Aralık 1972'de Çaykara'nın Şahinkaya Köyünde doğdu. İlkokulu Şahinkaya II İlkokulunda 1983 yılında, Ortaokulu Çaykara İnönü Lisesi Orta kısmında 1986 yılında, Liseyi Çaykara İnönü Lisesinde 1990 yılında tamamladı. 2000 yılında 19 Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden mezun oldu. Muhtelif kamu görevlerinde bulundu, bulunmaktadır... Yöresi ile ilgili basılı kitap ve değişik yayınlara imza atmıştır. Amatör olarak fotoğrafla uğraşmaktadır. Evli iki çocuk babası olan Sami Ayan yöresi ile ilgili araştırma ve derlemelerini de sürdürmektedir.
04.10.2015 20:24
A+
A-

MEVSİMLERİ KAYBETMİŞİZ SOKAK ARALARINDA

Çocukluğumuzda mevsimleri sindire sindire yaşardık. İlkokuldaki sınıfımızda asılan takvim şeridi gibi: İlkbahar, yaz, sonbahar, kış…

Mevsimler kalın çizgilerle ayrılırdı birbirinden. Her mevsimi tanımlayan bitkiler, meyveler, işler vardı. Coğrafyada mevsimlere bağlı olarak yaşanan değişimleri iliklerimize kadar hissederdik. Çiçeklerin açışını, ağaçların meyve takışını, meyvelerin olgunlaşmasını anbean bilirdik.

İlkbaharda ilk çıkan eflatun çiçeklerin balını çeker, Mayıs’ta hamuçerayı fındık yaprağıyla bohça eder yerdik. Okulun son günlerine denk gelen Haziran başında olgunlaşan kiraz ağaçlarını köyün neresinde olursa olsun elimizle koymuş gibi bulurduk.

Kaybolan mevsimlerimiz... 1Okul tatile girdimi yaz geldi demekti. Bize de yayla yolu gözükürdü. Yaz demek göç demek, yeni dostlar, sevdalar, yaylalar arası maçlar, bitmeyen muhabbetler, paragatlar, yaz demek yayla demekti. Okulun kapanmasıyla başlayan yaylacılık okulun açılmasıyla biterdi. Hepsi üç ay demeyin yıllar kadar sürerdi. Çok özel bir neden olmadıkça tamamı yaylada geçerdi. Bir olgunlaşmamış eriğin, bir ham elmanın, bir acı armudun, bir salkım karayemişin kaç para ettiğini yaz’ı yaylada geçirmeyen nereden bilsin? Sığır güdülen, çayır biçilen, çeşme başı muhabbetleri ile geçilen, gönül yaraları ile deşilen yüreklerin mevsimiydi yaz. Çayırların biçilmesi, okulların açılması, çimenlerin kızıla evrilmesi ile yazın sonlandığını güzün kapısında olduğumuzu anlardık.

Kaybolan mevsimlerimiz... 2Hüzünle dönerdik yayladan ama köyde de bizi bekleyen heyecanlar vardı. Güz demek fındık ırgatları, ot ırgatları demekti. Eğlence ve iş yoğun bir mevsimdi güz de. Biçilen mezire çayırları, yayladan mezireye göç ettirilen sığırlar, hasat edilen ürünler, turşu, fasulye, koliva, incir, üzüm, biçmekler, enva-i çeşit meyve ile süslenmiş; nihayet sararan yapraklar soyunan tabiat ve ormandan taşınan yapraklar; son meyveler kestane, ayva ve muşmula ile finale eren mevsimdi sonbahar. ..

Kaybolan mevsimlerimiz... 3Kasırgaları aratmayan sertlikte esen, ıslıklarıyla gönüllere hüzün veren şiddetli rüzgarların arkasından gelirdi kış mevsimi. Tabiat beyaz gelinliğini giyer, dışarıda kalan son koyun sürüleri ahıra girerdi. Uzun gecelerdeki derin muhabbetlere kavrulmuş fındıklar, küpten çıkmış armutlar ve değmiş muşmulalar eşlik ederdi.

İşte böyle her mevsimi mevsim gibi yaşardık biz eskiden. Her mevsimin kendine has işaretleri vardı.

Şimdi klimalı odalarımızdan, tabiattan ev ve işyeri mekanlarımızdan seçemez olduk mevsimleri. Her mevsim aynı gelir bize. Ne mevsimleri ne de geçen yılları seçebiliriz artık.

Sokakların arasından gördüğümüz gökyüzü bize mevsimleri anlatmıyor. Mevsimlerimizi kaybetmişiz sokak aralarında…

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar
× YASAL UYARI ! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.