ÇaykaraDernekpazarıÇaykara KöyleriÇaykara Köyleri HaritasıÇaykara NeredeUzungölÇaykara nedirWhatsApp Link Oluşturma
DOLAR
34,6904
EURO
36,7503
ALTIN
2.961,86
BIST
9.652,00
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
reklam

1 KASIM’a 2 KALA…..Osman ŞAHİN

1955 yılında Çaykara Yeşilalan (Holaysa) köyünde doğdu. İlkokulu köyünde ortaokulu Çaykara’da okudu. İlçede lise olmadığı için lise tahsilini Manisa Soma’da tamamladı. Dönemin gençlik hareketlerinin tam içinde olması hasebiyle, yüksek öğrenimine devam ettiği Trabzon Fatih Eğitim Enstitüsünün son sınıfından ayrılmak zorunda kaldı. Sıkıntılı geçen 12 Eylül sonrasında askerliğini Maraş’ta bitirdi. Bu arada iş hayatı devam ederken, çeşitli esnaf derneklerinin de yöneticiliğini yaptı. 1991 mahalli seçimlerinde 91-95 yılları arasında belediye meclis üyeliğine seçildi. 1995 yılında 25 yıllık Kırıkkale serüvenine noktayı koyan ve Ankara’ya göç eden Osman Şahin 20 yıldır Ankara- Çankaya’da ikamet ediyor. Evli ve 3 çocuk babası olan Yazarın "Çankaya'dan Çaykara'ya "KUKULAR BAĞIRANDA" isimli basılmış bir de kitabı mevcut.
30.10.2015 11:46
A+
A-

KÜRESEL SERMAYE DİYOR Kİ..
CHP-MHP-HDP ve Amerikancı “paralel” muhalefet birleşin ve bu “Tayyip” denen belayı başınızdan ne pahasına olursa olsun def edin..
Yok edin…
Devirin..
Yöntemin demokratik olması gerekmez..
Yeter ki devirin..
Abdülhamit gibi devirin..
Menderes gibi asın..
Özal gibi zehirleyin..
Erbakan gibi uzaklaştırın..
Ama mutlaka ve mutlaka devirin…
Çünkü diye devam ediyor Küresel musevi sermaye..
Bu adam başınızda oldukça..
Türkiye’nın gelişmesini ve genleşmesini durduramayız..
Yükselişine ve ümmet dünyasına el uzatmasına mani olamayız..
Orta doğunun ve masum dünyanın kanını, petrolünü, doğal gazını sömürmeye daha fazla devam edemeyiz..
Tek haneye indirdiği faizleri 70 lere hatta 7500 lere çıkartamayız..
13 yılda bizim cebimizden alıp, ülke kalkınmasına ve alt gelir gurubuna dağıttığı okul hastane yol olarak ülkeye kazandırdığı 642 milyar dolarımızın geri dönüşünü sağlayamayız..
Ülkenin dışa bağlı ekonomisinin ve savunma sanayinin yerlileşme ve millileşme sürecini durduramaz ortadoğu denkleminde başımıza en büyük belayı alırız..
Biteriz..
Mahvoluruz..
Yeni Türkiye derken “Yeni Osmanlı’nın doğuşunu seyretmek zorunda kalırız..
Onun için ha gayret..
Son bir gayret..
Yalan serbest..
İftira serbest..
Her tür “Makyavelizm” serbest..
Her çeşit hakaret ve bel altı serbest..!!
Gayret CHP..
Gayret MHP..
Gayret HDP..
Devam et PKK..

AK PARTİ’NİN 4 ŞARTI..
2 Kasım’da ihtimal vermiyorum ama faraza sandık “koalisyon” dedi..
Muhtemel formül Ak Parti- MHP koalisyonu..
MHP 7 Haziran 4 şartından vaz geçse bile
Bu defa Ak Parti’nin 4 şart ileri sürmesi kaçınılmaz olacak…
Kaç kere yazdım..
koalisyon kaos demek diye..
Ak Partinin şartı..ÖZÜR
Şart 1.. Devr-i iktidarınız döneminde, Anayasamızdan idam cezasını kaldırarak, yargıtayın onadığı terörist başı Abdullah Öcalan’ın idam dosyasını meclis onayına sunmayıp, infazını ertelediğiniz ve terörün bugünlere kadar gelmesine neden olduğunuz için….
Şart 2..”Ülkücüler katildir” dediği halde Ecevitle hükümet kurup, MHP adayı Sadi Somuncuoğlunu döverek solcu aday Necdet Sezeri Cumhurbaşkanı seçtirdiğiniz ve yüzünüze fırlattığı kitapçık nedeniyle, ülkeye cumhuriyet tarihinin en büyük krizini yaşattığınız için..
Şart 3…22 bankayı mafya babaları ve yandaşlarınıza, soydurup içini boşalttıktan sonra İMF’ ye de 25 milyar dolar takarak 3.5 yılda kaçtığınız için..
Şart 4..Yüce Türk Milletinden kamuoyu önünde önce samimi bir ÖZÜR dileyin..
Sonra koalisyonu konuşalım sayın Bahçeli..

1 ÖRNEK…
DEAŞ’ın terör örgütü olduğunu kabul eden ilk ülke Türkiye olmasına rağmen..
Musul konsolosluğumuzdaki 46 görevlimizi 3 ay boyunca rehin tutmalarına rağmen..
PKK ile paslaşarak Suruç katliamı ile Ankara katliamını birlikte gerçekleştirmelerrine rağmen
Devletin 2000 örgüt mensubunu göz altında tuttuğu ve İçlerinde üst düzey yöneticilerinin de olduğu hücre evlerini basıp etkisizleştirmesine rağmen..
Sizi hala bu vahşi örgütle ilişkilendirmeye çalışıp, Selocan pardon “Solucan’la Karayılan” yani “PKK ile HDP arasında bir ilişki yoktur” diyebilen, paralel ve beyinsiz mahluklara “Mankurt” hatta “süper mankurt” diyebilirsiniz..

17-25 ARALIK MI ? YOLSUZLUK MU..?
Neden 4 şartın biri genel anlamda “yolsuzluklar” değil de özellikle “17-25 Aralık”..
17-25 Aralık, yolsuzluktan ziyade İran ambargosu bağlamında ticaret ve vakıf paraları ile alakalı uyduruk paralel bir dava..
Oysa..
Yolsuzluk hırsızlık ve rüşvet sosyal bir hastalık..
Toplumsal bir yara..
Her hükümetin baş belası netameli devasa bir bahis….
Peki..
Bu devasa ve 80 yıllık mesele, neden 17-25 Aralık gibi alakasız bir darbe dosyasına hapsedilir sayın Bahçeli..
Yoksa..
50 milyar dolar soyulup yağmalanan 2002 Türkiye’sinin ” talan ve hortum” davasının bu uyduruk darbe davası ile birleştirileceğinden mi korkuyorsun..
Demem o ki sayın Bahçeli..
Yolsuzluk ve hırsızlığı 17-25 ve sadece 4 bakan’la sınırlandırmakla, AKP nin Yolsuzluk ve hırsızlıkta Cumhuriyet tarihinin en temiz ve en başarılı hükümeti olduğunu itiraf etmiş olursunuz..
Gelin şu “17-25 şartının” kapsamını genişletin bence..
Böylece “şartınızı” hem ete-kemiğe büründürür, hem de paralel yapıya selam çakmamış olursunuz..
Yanlış mıyım..?

BEN KARARSIZ OLSAM..
Ve 1 KASIM HAYIRLARA VESİLE OLSUN..!!
Seçime 1 gün kala ben hala kararsız olsam şöyle yapardım..
HDP en çok hangi partiyi hedef seçmiş en çok hangi lidere küfür ve hakaret ediyorsa oyumu ona verirdim..
Paralel yapı ile “din ve dindar” düşmanı odaklar hangi partiye verme diyorsa oyumu ona verirdim….
Kazanması durumunda Netanyahu ve Merkeli üzüp kahredecek, Gazzeli Suriyeli ve Bosnalı mazlumu sevindirip şükrettirecek partiye oyumu verirdim..
Nazlı Ilıcak, Mahmut Tanal, Fegülen, Hasan Cemal, Can Dündar, Müjdat Gezen, Yaşar Nuri, Hayko Bağdat gibi dansözler hangi partiye savaş açmışsa oyumu o partiye verirdim..
Koç, Boyner, Doğan ve TÜSİAD türevi bilumum Musevi sermayedarlar hangi partiden nefret ediyorsa oyumu o partiye verirdim..
Hasılı..
İngiltere, Almanya, İsrail ve ABD ülkemde hangi partinin devrilmesi için seferber olmuşsa oyumu o partiye verirdim..
…..Yarınlarınız, yarenleriniz ve torunlarınız için..
Siz de öyle yapın..!!
2 Kasım sabahı daha güzel bir Türkiye’ye uyanmak dileği ile..

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar
× YASAL UYARI ! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.

  1. Adem Ali katoğlu dedi ki:

    Istihbaratın klasik bir tekniğidir tümdengelim usulü sonuca ulaşmak. Vatandaş olarak bizler de böyle bir yöntemle sandık başına gidebiliriz. Ne var ki aynı ülke, aynı bölge, aynı il ve hatta aynı ilçe sınırlarında yaşıyor olunmasına yapılanlar hep birlikte Görülüyor olmasına rağmen bakış farklılığı değer yargıları ve öncelikler aynı sonucu farklı yorumlamamıza, birbirine taban tabana Zıt fikirlere sahip olmamıza neden olmaktadır. Bununla birlikte iş inanmak ve inandığı gibi yaşamakta Saklı. Umarım bu seçimler inanan ve inandığı gibi yaşamaya gayret gösterenleri mutlu edecek bir sonla neticelenir ve umarım Küresel organizasyonların, iki yüzlü Palyaçolar ve gizli hainlerin ifşa olduğu yerle bir olduğu günlere Şahit oluruz….Osman abi mizin yüreğine sağlık.

    1. osman şahin dedi ki:

      Ali Katoğlu..
      Dilek ve temennileriniz istikametinde tecelli etti 1 Kasım..
      Tebrik eder teşekkürlerimi arz ederim..Selamlar