Beni takip edenler 2003 den beri AKP hükümetlerinin icraatlarını çoğu zaman desteklediğimi kıs…men de eleştirdiğimi bilirler..
Ortalama her vatandaş gibi bende önce sağlam bir ekonomi için “istikrar ve güven” ardından da ileri bir “demokrasi” için 80 yıllık “vesayetin” ortadan kaldırılmasını, salisen Türkiye Cumhuriyetinin dünya milletler ailesi içindeki şerefli yerine oturmasını istiyordum..
Bu bağlamda, Para ile paralel bir ilişkim olmadığından.,
Ne ihale beklentim ne Listelerde yer almak, ne de bakanlık hayalim olmadı şükür..
Parti ile ne organik bir bağım ne de üyeliğim mevcuttur..
2009 dan sonra hükümetin şahsında Türkiye Cumhuriyeti devletini hedef alan İsrail merkezli, küresel, yerel ve paralel işbirlikçilerin malum “kalkışma, darbe teşebbüsü ve periyodik vandalist anarşist saldırıları, doğal olarak beni daha fanatik bir “Türkiyeci” daha sıkı bir “AKP’ci” yapmıştır. .
Efsanevi siyasi geçmişime bakıp beni kınayanlar…
Beni siyasi döneklikle, saf değişmekle hatta satılmışlıkla itham eden muhterem beyefendiler ve muhtereme hanımefendiler…!!
Siz Türk Milleti ve İslam ümmetine yepyeni mesajlar verdiniz, çözüm önerileri sundunuz da ben mi duymadım..?
Siz 40 yıl önce kaleme alınan 9 Işık’ın “Milliyetçi-toplumcu düzen” in üzerine çağdaş ilaveler, somut sosyo-ekonomik proje ve vizyonlar koydunuz da ben mi okumadım..?
Siz ülke sorunlarının çözümüne dair bizim zamanımızda ki gibi “başkanlık sistemi” gibi “tarım kentleri” gibi “fabrika yapan fabrika” gibi güncellenmiş teklifleriniz oldu da ben mi cahil kaldım. .?
Siz bölgesel sorunlardan geçtik “Kürt sorunu” hakkında “teröre kesin çözüm” raporunuzu deklare ettiniz de ben mi ıskaladım..?
Siz 17 yıldır değişmeyen 17 kişilik dinazor ekiple “değişim ve gelişimi” yakaladınız da benim basiretim mi bağlandı..?
Benim muhteşem dava geçmişimdeki “Kanımız aksa da zafer İslamın” Hedef Turan rehber Kur’an” “Türklük gurur ve şuuru İslam ahlak ve fazileti” gibi sloganlarımı siz parti ve ocak duvarlarında asılı tuttunuz da ben mi indirdim ?
Siz gönül ve Türklük coğrafyamızla ilgilendiniz Turani ülkelere gidip geldiniz, evladı fatihan diyarlarını fethettiniz, dayanışma ve “Milli kültür” etkinlikleri tertiplediniz de ben mi icabet etmedim..?
Yoksa …
Başbuğ hatırası geleneksel “Erciyes kurultayını” siz topladınız da ben mi yasakladım. ?
Yoksa. .
Mukaddesat ve maneviyat düşmanı CHP ile 3.5 sene “katil” yaftasiyla ortak hükümet eyleyip, akabinde baraj altında kaldıktan ve, pişman olduktan sonra, “ulusolcularla” aranıza mesafe koydunuz da, “Ekmelettin çatısı”” altında tekraren ben mi birleştirdim sizi ..?
Bu meyanda üst üste kaybettiğiniz 9 maçın hiç birinde tribün desteğinizin % 15 i geçmemesinin müsebbibi de ben miyim yoksa..?
Uzatmayayım….
Size bol virgüllü uzun bir cümle kurayım son olarak..!!
“Türkiye düşmanları ile AKP düşmanları aynı cenahta, aynı kulvarda, aynı çatı altında ve aynı kutsal ittifak içinde yer aldığı sürece, AKP li olmak milli bir vazife zorunlu bir duruştur. ..
Binaenaleyh bu duruş, milliyetçi muhafazakar geçmişimin gereği olduğu kadar, İslam ahlak ve terbiyemin de doğal bir sonucudur…
“Tayyip” karşıtlığı üzerine bina edilmiş ve “bir çok benzemezi” ihtiva eden bu karmaşık yapı değişmedikçe, korkarım benim de değişmem söz konusu olmayacaktır……
………………….. ……………Saygı ile ilginize
………………………………….Sevgi ile bilginize…..
Osman Şahin
Milliyetçi muhafazakar dünya görüşünü benimsemiş Türk İslam ülkücülerinin büyük ölçüde altına imza atacağını düşündüğüm bir yazı. Ellerine yüreğine sağlık.