Birleşmiş Milletler hukukun üstünlüğü ile değil, güçlünün hukuku ile yürütülür.
İnsanoğlu, kendisi iğdiş edilmedikçe yanındakilerin zulmünü görmez.
Ecdadımız, tarih sahnesinde var olduğu günden itibaren kendisine düşmanca davranan ve hukuk tanımayan eşkıyalarla hep savaşmıştır.
Amerika, milletimizin bütün değerlerine alenî savaş açmıştır.
Bu saldırı Türkiye siyasi muhalefeti ile birlikte yürütülmektedir.
Bilelim de ölelim!
Türkiye ile dış cephede ve sahada baş edemeyenler, Biden’in üstlendiği Ana Muhalefet liderliği çizgisinde birleşerek devlete karşı mücadele başlatmışlardır.
Biden, Cumhurbaşkanı Erdoğan için ‘Onu darbe ile değil seçimle devireceğim’ ifadelerini kullanması Amerika’nın Türki’ye için darbeden vaz geçtiği anlamını taşımaz.
CIA, Mossad ve Fetö üzerinden koordine edilen faaliyetlerde kullanılan en önemli aparat HDP’ dir.
Türkiye’nin iç politikası HDP üzerinden CHP, İYİ Parti, SP ve diğer şürekâ ile birlikte ABD’nin dış politikasına açılmıştır.
Devlet aklı ve hafızasının, milli birlik ve bütünlüğün neşv ü nemâ bulacağı zemin iç siyasettir.
Bu zemin tahrip edilmektedir.
Biden’ la şekil ve güç bulan 2023 öncesi Türk siyasi muhalefeti asla milli değildir.
Amerika’nın hedefi Türkiye’yi eski edilgen kullanımına döndürmektir.
Bunun için:
1-)PKK ve HDP ile kamuoyunun terörle baskı altına alınması..
2-)HDP ile çürüyen Kürtçülük İdeolojisi Kemal Kılıçdaroğlu üzerinden CHP ve Atatürkçülük ile entegre edilerek 2023 seçimlerine siyasi malzeme yapılması..
3-)Kemal Kılıçdaroğlu, Selahattin Demirtaş hakkında skandal ‘Haksız yere içeride tutulanlar içeride kaldıkları süreyi göğüslerinde hep bir şeref madalyası olarak taşıyacaklardır’ ifadelerini kullanması..
4-)Kanlı eylemlere hâvî sokağa inin çağrısı yapan Demirtaş’a Kılıçdaroğlu’nun şeref madalyası önermesi kabul edilemez..
5-)Atatürk’ün 1937’deki kararları tarih sayfalarında dururken bugün HDP’ ye CHP’nin açtığı Atatürk şemsiyesi altında yürütülen bölücü terör faaliyetleri şehit ve gazilerimizin canını acıtmaktadır.
6-)Türkiye’ye Atatürk ile bir paradoks yaşatılmaktadır.
Türkiye’yi içeriden çökertebilmek için muhalefeti temsil eden siyasi kurumlarla aynı orkestrada yer alan Amerika, İsrail ve PKK beşinci kol faaliyetlerini birlikte yürütmektedir.
Türkiye ağır bir saldırı altındadır.
Siyasi muhalefet yalan ve algı üzerinden yürütülmektedir.
Yalan ne kadar büyükse inananı da o kadar çok olur düşüncesi hâkim gözükmektedir.
Hedef Türkiye’dir.
Neden?
Amerika birlikte hareket ettiği ülkelerle CIA, MOSSAD ve FETO aparatları ile üst akıl Masonik yapı kılavuzluğunda Türkiye’yi ortadan hedeflerine almış durumdadır.
Bunu kendileri dillendiriyor.
Papa, 2000 yılında Vatikan’da şu mesajı vermişti.
Birinci bin yılda Avrupa’yı, ikinci bin yılda Afrika’yı, üçüncü bin yılda Asya’yı ve kıtanın anahtarı olan Türkiye’yi, Türkiye’nin de anahtarı olan İstanbul’u Hristiyanlaştıracağız.
Papanın mesajında yer alan Masonik faaliyetler FETO’ nun CIA ve MOSSAD ile kurmuş olduğu, vâkî Türk Ordu yetkililerinin geniş katkı sağladığı beşinci kol faaliyetleri 15 temmuz darbe girişimine kadar saat gibi işlemişti.
Biden, Başkanlık makamına oturur oturmaz ‘Amerika geri geliyor’ demiş ve hedefine Türkiye’yi almıştı.
Dünya ekonomi yollarının ve bu yollar üzerinde Amerika’ya göre konumu ve duruşu değişen ülkelerin başında Türkiye gelmektedir.
Hedefe de Türkiye alınmıştır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye’yi merkez güç konumuna yükseltip emperyalizme dur dediği için ana hedeftir.
30 yıllık Karabağ’ı kurtardığı için,
40 yıllık PKK’yı bitirdiği için,
Kapalı Maraş’ı açtığı için,
45 yıllık Fetö’ yü bitirdiği için,
90 yıl sonra Ayasofya’yı camiye çevirdiği için,
Osmanlıdan beri engellenen Taksim camisini yaptırdığı için,
Türk Silah Sanayisini kurduğu için,
Türkiye’nin alt yapısını kurup tamamladığı için Erdoğan ana hedeftir.
Berat Albayrak sadece dört ülkede bulunan sondaj ve sismik petrol arama filosu kurup yurt dışındaki Türk altınlarını Türkiye’ye getirdiği için ana hedeftir.
Süleyman Soylu terörü kalıcı bir şekilde sıfırladığı ve terör liderlerini tek tek yok ettiği için ana hedeftir.
MİT Başkanı Hakan Fidan Türk İstihbarat’ını CIA ve MOSSAD’a bağlı şube şefliğinden çıkarıp dünya birinci liginde top koşturan seviyeye getirdiği için ana hedeftir.
Nato ülkelerine silâh satmaya başlayan Türkiye ana hedeftir.
Yâni toplamda Türk varlığı ve Türk Devleti hedeftir.
Afrika’yı, Kafkasya’yı, Irak, Suriye, Katar, Doğu Akdeniz ve Doğu Avrupa’yı nüfuz ve etkisi altında alma; hak ve politikalarını etkinleştirme, çevresindeki yer altı ve yer üstü zenginliklerini kendi çıkarları doğrultusunda konsolide etme güç ve iradesini ortaya koyduğu için Türkiye ana hedeftir.
Türkiye; yolunu ve hedefini çizmiş, planladığı meşru yolda Amerika’ya rağmen ilerlemektedir.
Değişmesi gereken Amerika’dır.
Erdoğan’ın Biden’la 14 Haziran da yapacağı görüşme dünya kamuoyunca heyecanla beklenmektedir.
Saygılarımla.