Bir varmıştan ötesi,
BİR YOKMUŞTAN ÖNCESİDİR ÇAYKARA’M.
Ne ötesindeki varlık,
Ne sonrasındaki yokluk,
Bir tek sen varsın,
Bir tek sana müptela bu beden.
Sana taşıyor yüreğim Solaklı misali,
Sana sesleniyorum Sultan Murat’ın tepelerinden,
Duy bağırışlarımı,
YÜREĞİMİN YANSIMASIDIR BUNLAR ÇAYKARA’M.
Elim mahkum!
Gurbetten özlüyorum seni,
Solgun resimlerine bakıyorum aklıma düştüğünde.
Bayramlarda da olsa, gelmeyen var mıdır ki,
Varsa eğer!
SANA İHANETTEN BETERİDİR ÇAYKARA’M.
Aklıma düştüğünde, gözlerim doluyor.
Yutkunuyorum.
Kelimeler boğazımda düğümleniyor, hırçınlaşıyorum bir anda,
Yumruğumu sıkıyorum,
Senden gayri her yeri yakasım geliyor
Bu halim!
SANA DUYDUĞUM ÖZLEMDENDİR ÇAYKARA’M.
Senden uzaklardan mı öleceğim,
Yabancı topraklar mı bana mezar olacak,
Bir kuru ekmekle sende yaşarım,
Senden yitirme beni,
Ölümü de sende istiyorsam eğer,
SANA MECBURİYETİMDENDİR ÇAYKARA’M.
Kovma beni!
Bedenim yokluğunu kaldıramayacak kadar yorgun,
Bir gün uzağında Olmana dayanamazken,
Bir ömür senden uzağa gönderme,
Bu halim,
SANA OLAN TUTKUMDANDIR ÇAYKARA’M.
Susma!
Anlamını yitirmesin kelimeler,
Bir tek sözüne şu gönlüme yeniden bahar gelir.
Bu ses,
SOLAKLININ NAĞMELERİNE AŞKIMDANDIR ÇAYKARA’M.
Etme!
Gözlerini Gözlerimden Çekip,
Bir bilinmezliğe beni mahkum etme,
Bu tutsaklık;
İKİ ELİMİN YAKANDA OLMASINDANDIR ÇAYKARA’M.
Uzat!
Senden zehri bile şerbet sayar içer yüreğim,
Sensiz Bu Dünya Cennet Olsan Neyleyim.
Kaderim,
SENDE DOĞDUM, SENDE ÖLMEK İSTEDİĞİMDENDİR ÇAYKARA’M.
Murat İSMAİLOĞLU
Bu misralar insani dinden cikarir .